Şifalı dağıtan Bitkiler....

Cevapla
Kullanıcı avatarı
moments
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
Mesajlar: 5033
Kayıt: 14 Ağu 2008, 19:14
Konum: Almanya
İletişim:

Şifalı dağıtan Bitkiler....

Mesaj gönderen moments » 20 Eyl 2008, 17:39

Acıbakla: ( Lupine / Lupin / Lupine) 10-100 cm yüksekliginde, sik tüylü, bir senelik bitkiler Yapraklar el seklinde parçali, uzun sapli, 5-9 yaprakçiklidir Çiçekleri dik salkim durumunda, beyaz veya mavimsi renkli, çiçek taç yapragi kelebek seklindedir Yahudi baklasi diye de taninir

Türkiye’de yetistigi yerler: Akdeniz bölgesi, Bursa, Antalya ve Konya çevreleridir
Memleketimizde üç türü bulunmaktadir
Beyaz yahudi baklasi: Beyaz çiçeklidir 120 cm kadar yükseklikte, bir yillik bir bitkidir
Sari çiçekli yahudi baklasi: Vatani, Orta ve Güney Avrupa’dir
Mavi çiçekli yahudi baklasi: Vatani, Akdeniz çevresi memleketleridir
Kullanildigi yerler: Tohumlarinin idrar söktürücü, kan temizleyici ve kurt düsürücü tesiri vardir Bazi türlerinin kavrulmus tohumlari “sebze kahvesi” ismiyle kahve yerine kullanilmaktadir Fakat alkaloid tasiyan türlerinin bu sekilde kullanilmasi tehlikelidir

Badem: (Echte Mandel / Amandie / Almond tree) Mart ve Nisan aylari arasinda beyaz veya pembe renkli çiçekler açan, 5-12 m yüksekliginde bir agaç Birçok çesitleri varsa da, tibbi bakimdan ikisi mühimdir: Amygdalus communis varyete dulcis (tatli badem), Amygdalus communis varyete amara (aci badem) Tohumun lezzeti birincisinde tatli, ikincisinde ise acidir Yapraklari sapli, parlak, yesil renkli, kenarlari dislidir Çiçekleri yapraklarin gelismesinden önce açar ve kisa saplidir Çanak yapraklari yesilimsi sari renkli üçgen seklinde, 5 birlesik parçali, taç yapraklari beyaz veya pembe renkli 5 serbest parçalidir Meyveleri oval sekilli, yesil tüylü genellikle bir, bazan iki tohumludur

Kullanildigi yerler: Aci ve tatli badem tohumlarindan tazyik usulü ile yag elde edilir Badem tohumlarinda yag, albuminli maddeler, E vitamini; sekerler ve emulsin isimli enzim vardir Aci badem tohumlari uçucu yag tasirlar ve ayrica siyanogenetik bir glikoz olan amygdalin maddesi ihtiva ederler Aci bademin uçucu yagi, iyi bir koku ve tat giderici (balik yagina ilave edilir) ve hafif bir dezenfektandir Badem tohumlari, badem surubu hazirlanmasinda kullanilir Çocuklar için iyi bir müshildir Kremlerin terkibine girer Meyve kabugu halk arasinda bogaz agrilarina karsi kullanilmaktadir

Centiyane: (LCentiyana / Yilanotu / Esekturpu / Gentina lutea / Gentina radix) Dogu Karadeniz Bölgesi ve uludag'da yetisen, 1 metre kadar yüksekliginde, genis yaprakli, kalin köklü bir bitkidir Kökü acidir Içi sari, disi esmerdir Kökü sifalidir Sari ve mavi türü vardir

Türkiye’de yetistigi yerler: Dogu Karadeniz Bölgesi ve Uludag
Kullanildigi yerler: Istah artirir, hazmi kolaylastirir Atesi düsürür Vücuda kuvvet verir Mide zafiyeti ve eksimelerini giderir Kansizliktada faydalidir

Dalakotu: ( Gemeiner / Gamander / Germander / Kurtluca / Duvarsedefi / Teucrium chamaedrys / Yermesesi ) Haziran-eylül aylari arasinda pembe veya beyazimsi renkli çiçekler açan, 10-30 cm boyunda, çok senelik, otsu bir bitki Kisamahmuz, yer mesesi ve yer palamudu gibi adlarla da taninir Orman altlari ile kurak çayirlarda rastlanir Gövdeleri yatik, gövdeden çikan dallar ise dik, alt kisimlari yuvarlak üst kisimlari ise dört köseli ve tüylüdür Çiçekler yapraklarin tabaninda gruplar teskil ederler Pembemsi renkteki çiçekler tüp seklindedir Dalakotunun tüylü olani ”Teucrium polium” mayasil otu olarak taninmaktadir Bitki, üzerini tamâmen kaplamis olan tüylerden dolayi beyaz-gri renktedir Yapraklarin kenarlari bilhassa uca dogru disli ve içe dogru kivriktir Çiçekleri beyaz renkli olup oval durumlarda toplanmistir Anadolu’da çogu yerde yaygindir Ayni dalak otu gibi kullanilmaktadir
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara, Karadeniz, Orta Anadolu ve Akdeniz bölgesi
Kullanildigi yerler: Bitkinin kullanilan kismi, toprak üstü kisimlari, yâni çiçekli bitkidir Çiçek açma mevsiminde çiçekli dallar toplanir, demet yapilip havadar bir yerde kurutulur Istah açici, uyarici, yaralari iyi edici ve ates düsürücü olarak kullanilir Bitki uçucu yag, aci maddeler, tanen, glikozit ve saponinler tasir

Ebegümeci:(Hubbaz / Malva silvestris / Feuille de mauve / Mallow) Çiçekleri sifali olan, yapraklari da sebze olarak yenilen, kendi kendine yetisen bir ottur 20-70 cm boyundadir Yapraklari sarmaldir Mayis-Agustos aylari arasinda çiçek açar Yaprak ve çiçeklerinde fazla miktarda "müsilaj" vardir Yaprak ve çiçekleri taze iken kullanilir

Kullanildigi yerler: Gögsü yumusatir, öksürügü keser Mide ve barsaklarin düzenli çalismasini saglar, kabizligi giderir Atesi düsürüp, vücuda rahatlik verir Bogaz ve bademcik iltihablarini giderir Lapasi, çibanrlarin olgunlasmasini saglar Burun kanamasini durdurur Dis eti hastaliklarini tedavi eder, mide agrisini keser

Feslegen: (Basilienkraut / Basilic / Sweetbasil / Reyhanotu / Ocimum basilicum ) Haziran-eylül aylari arasinda, pembemsi veya sarimsi-beyaz renkli çiçekler açan, 20-40 cm yüksekliginde, çok senelik, kuvvetli kokulu, otsu bir bitkidir Reyhan otu olarak da bilinir Vatani Iran ve Hindistan’dir Gövdeleri dik, tüysüz veya hafifçe tüylü, çok dalli ve yapraklidirYapraklar karsilikli ve uzunca sapli olup, hos kokuludur Çiçekler üst yapraklarin koltugunda ekseriya 6 çiçekli durumlar hâlinde toplanmistirÇanak ve taç yapraklari tüp seklinde ve 2 dudaklidirMeyveleri oval sekilli, küçük ve parlak siyah renklidir
Türkiye’de yetistigi yerler: Yerli degildir Süs bitkisi olarak yetistirilir
Kullanildigi yerler: Bitkinin kullanilan kisimlari, tâze çiçekli dallari ve tohumlaridir Uçucu yag tasimaktadir Bu yag içinde estragol,linalol, cineol ve pinen vardir Feslegen midevî, yatistirici ve barsaklarda gaz tesekkülüne mâni olucu özelliklerinden dolayi % 1-2 lik çay hâlinde kullanilir Uçucu yagda da ayni hassalar vardirIdrar yollari hastaliklarina karsi tesirlidir Tohumlarindan öksürük kesici olarak istifade edilir Baharat olarak salata ve çorbalarda kullanilir Ete, baliga ve sosise konur Süte ve hardala karistirilirAnadolu’da aroma vermesi için pekmez yapilirken içine konulur Uçucu yagi parfümeride de kullanilir Ayrica öksürügü kesici, hazimsizligi ve bas dönmeleri giderici özelligi de bilinir ari sokmalarina karsi da faydalidir

Gelincik:(Mayis-agustos aylari arasinda, kirmizi renkli çiçekler açan, 20-30 cm boyunda bir veya bâzan çok senelik otsu ve beyaz sütlü bir bitki Bugday tarlalarinda, ekilmemis yerlerde çok rastlanir Gövdeleri dik ve tüylüdür Çiçekler dallarin uçlarinda bulunur Çanak yapraklari çiçek açma esnâsinda dökülür Çiçekleri de çabuk dökülür Meyveleri sarimsi esmer renkli olup, deliklidir ve bu deliklerden tohumlar saçilir
Türkiye’de yetistigi yerler: Hemen hemen her yerde yetismektedir
Kullanildigi yerler: Kullanilan kisimlari çiçekleridir Çiçekler güneste ve mümkün oldugu kadar çabuk kurutulur Bilesiminde zamk, seker, müsilaj ve çok az miktarda alkaloit bulunur Hafif yumusatici ve uyusturucu bir tesiri vardir Öksürük ve nezle gibi hastaliklarda yumusatici olarak surup hâlinde verilir Uykusuzlugu giderir Yaniklari iyilestirir Çiçekleri su içinde siselerde güneste bekletilerek serbeti çikarilir Içine limon tuzu konursa rengi çabuk ve daha güzel çikar Yazin serbet olarak içilir

Hanımeli: (Geissblatt / Jelängerjelieber / Chevrefeuillie / Honeysuckle / Lonicera caprifolium / Honey-suckle) Mayis ve temmuz aylarinda pembemsi beyazimtrak-sari renkli çiçekler açan, 1-3 m yükseklikte, tüysüz veya az tüylü tirmanici bir bitkidir Yapraklar gövde üzerinde karsilikli-çapraz, derimsi, tüysüz ve alt yüzü az tüylüdür Asagidaki yapraklar kisa sapli ve yumurtamsi sekilde olup, yukardakiler ise gövdeyi saracak sekilde tabanlariyla birlesmis durumdadir Güzel kokulu olan çiçekler, tepedeki yapraklarin koltugunda, genellikle üç demet hâlinde, oldukça uzun sapli, basçik tipinde çiçek yaparlar Çiçekler uzun tüpsü ve sarkik dudaklidir Olgunlukta kirmizi renkli üzümsü meyveler verir
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara, Bati ve Güney Anadolu, Karadeniz, Dogu Anadolu
Kullanildigi yerler: Tipta yapraklari gargara yapmak için, çiçekleri antispazmodik olarak, meyveleri de idrar söktürücü ve kusturucu olarak kullanilir

Ihlamur: (Linde / Tilleul / Linden tree / Linder tree / Tilia / Tilia silvestris / Linden) Haziran-agustos aylari arasinda beyazimsi-sari renkli, hos kokulu çiçekler açan, yüksek boylu agaçtir Genellikle ormanlarda tabiî olarak bulunursa da, süs agaci olarak park ve bahçelerde de yetistirilmektedir Yapraklari sapli, ucu sivri, kenarlari disli, taban kisimlari kalp biçiminde, üst yüzü yesil, alt yüzü beyazimsi yesil ve tüylüdür Çiçekler, en az üçü bir arada olmak üzere sarkik durumlar teskil eder Çiçek örtüsü kayik seklinde, sarimsi-yesil renktedir Meyveleri küre sekilli ve tek tohumludurIhlamur agaci filizden iyi büyür Azami bir sene yasar
Ihlamurun, kis ihlamuru (T cordata), yaz ihlamuru (T platyphyllos), kirmizi ihlamur (T rubra) ve gümüsî ihlamur (T tomentosa) gibi türleri bulunmaktadir
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara ve Karadeniz bölgesi
Kullanildigi yerler: Güzel kokulu çiçeklerinden dolayi ve bir gölge agaci olarak yetistirilir Ihlamur çiçegi yatistirici, idrar verici, gögüs yumusatici ve balgam söktürücü olarak çay halinde kullanilirIhlamur çiçegi banyosunun da yatistirici bir özelligi vardir Balla karistirilip içilirse mide ülserine faydalidir Kan dolasimini düzenler

Kabak: (Küerbis / Courge / Gourd / Cucurbita / ) Bir yillik, sürünücü otsu bir bitki Gövdeleri tüylü sürünücü olup, silindir biçimindedir Kökleri uzun ve ig seklindedir Yapraklar tüylü, büyük, böbrek veya kalp seklinde, bes parçali, uzun saplidir Çiçekler tek eseylidir Erkek çiçekler sarimsi renkte büyük, disi çiçekler daha küçüktür Meyveleri çesidine göre küremsi, silindir veya yumurtamsi sekillerde ve saplidir Meyve kabugu ince veya kalin, yumusak veya serttir Meyveleri çok tohumludur Kabak, bir sicak ve mutedil bölge bitkisidir Memleketimizde birçok kabak türü ve bunlarin varyeteleri ekilmektedir Bilhassa sakiz kabagi (Cucurbita pepo) ve kestane kabagi (C maxima) veya helvaci kabagi önemli olup tibbî olarak da kullanilmaktadir
Türkiye’de yetistigi yerler: Memleketimizde kültür olarak yetistirilir
Sakiz kabagi (C pepo): Gövdeleri boyunca keskin çizgili, yapraklari bes sivri parçalidir Meyveleri silindir veya yumurtamsi olup, kalin ve sert kabukludur Beyaz etli, makbul bir kabaktir 20-30 cm kadar uzunluktadir
Kestane kabagi-Helvaci kabagi (C maxima): Gövdeleri silindir biçiminde, yapraklari böbrek seklinde ve tüylüdür Meyveleri basik küremsi, sapli, ince kabukludur Pisirildiginde kabuklari yumusar ve zar gibi soyulur Kirmizi etli kisminda sekerli ve nisastali maddeler vardir Yemegi ve tatlisi yapilir
Kullanildigi yerler: Her iki türün tibbî olarak kurutulmus tohumlari kullanilir Tohumlarinda sâbit yag ve peporesin vardir Tohumlari (çekirdekleri) tenya ve kurt düsürücü olarak bilhassa çocuklarda kullanilmaktadir Tohumlar dis kabuklarindan ayrilarak dövülür, sekerle karistirilarak verilebilir Ortalama doz çocuklarda 40 gr büyüklerde takriben 100 gr’dir Kabak çok besleyici özelliktedir C ve B1 vitamini ihtiva eder Pisirilen etli kismi yiyecekten baska çiban ve sis yerlere lapa olarak da tatbik edilir
Diger kabak çesitleri sunlardir:
Bal kabagi: Kestane kabaginin bir cinsidir Eti saridir
Lif kabagi (Luffa cylindrica): Meyvelerinin iletim demetleri sik bir ag teskil eder Bu sebeke, meyve soyulup kurutulduktan sonra, sünger gibi kullanilir
Su kabagi (Lagerneria vulgaris): Meyvelerinin yarisi siskin, yarisi dardir Bu sebepten su kabi olarak veya ortadan boyuna kesilip kurutulduktan sonra masrapa seklinde kullanilmaktadir
Dikenli kabak (Sechium edule): Vatani Orta Amerika olan, memleketimizin güney bölgesinde yetistirilen çok yillik bir bitkidir Meyveleri etli ve büyük bir armut seklinde, bes dilimlidir Içinde bir büyük tohum vardir Meyveleri pisirildikten sonra sebze olarak yenir

Labada: (Gartenampfer / Patience / Patience dock / Rumex patientia ) Haziran-eylül aylari arasinda, yesilimtrak renkli küçük çiçekler açan, 50 cm-1,5 m boylarinda çok yillik otsu bir bitki Daha çok çayirlik yerlerde, harâbelerde, yol kenarlarinda, meskûn daglik bölgelerde yayilis gösterirler Gövdeleri dik, silindirik kirmizimsi, kökler kalin ve sarimsi renklidir Yapraklari büyük, sapli ve sapin tabani oluk gibi çukurlasmistir Çiçekler, gövdenin ucunda toplanmislardir Çiçek organlari 6 parçalidir Meyveleri kanatlidir
Türkiye’de yetistigi yerler: Bütün Anadolu
Kullanildigi yerler: Bitkinin kökleri ve saplari kullanilir Kökler temizlenip, kalin dilimlere bölünür ve kurutularak saklanir Labada köklerinde nisasta, seker, yag ve reçine vardir Ayrica C vitamini ihtiva eder Hâricen, bazi deri hastaliklarina karsi, haslama olarak kullanilir Çayi da istah açici, kuvvet verici ve müshil olarak kullanilabilir Körpe yapraklari da yiyecek olarak kullanilir
Bu bitkinin Anadolu’da bulunan diger türleri pazi, kuzukulagi gibi çesitli isimler altinda bilinir ve istifade edilir

Mandalina:(Mandarin / Tangerine / Mandarine) Partakaldan daha küçük, toparlak veya yassi, sari-turuncu renkli, usaresi tatli, hos kokulu bir meyvedir Mandalina kabuklari portakaldan ince olup, daha kolay soyulabilir, fakat az dayanir Memleketimizde Alanya-Antalya-Mersin-Iskenderun (Dörtyol) ve Rize bölgesinde yetistirilir Fakat, Bodrum ve Mersin mandalinasi meshurdur
Türkiye’de yetistigi yerler: Akdeniz bölgesi, Dogu Karadeniz bölgesi
Kullanildigi yerler: Meyveleri seker, organik asitler ve C vitamini ihtivâ eder Kani temizler, sinirleri yatistirir, damarsertligi grip ve felçte faydalidir

Nane:(Minze / Menthe / Mint / Pennroyal/ Mentha) 0,5-1 m boylarinda, hos kokulu, otsu çok yillik bitkiler Gövdeleri dört köseli, yesilimsi veya kirmizimtrak renkli, tüylü veya tüysüzdür Yapraklari sapli, almasli olarak dizilmis, oval sekilli, kenarlari disli, hafif tüylüdür Çiçekler genellikle temmuz-agustos aylari arasinda açmakta olup mor, pembe, beyaz veya leylak rengindedir
Türkiye’de yetistigi yerler: Anadolu’nun her yerinde yetisir
Kullanildigi yerler: Kullanilan kisimlari yapraklari, çiçekli dallari ile yapraklarindan elde edilen uçucu yagdir Yapraklar veya çiçekli dallar bitki çiçek açmaya basladiginda toplanir ve demetler hâlinde gölgede kurutulur Yapraklarda sekerler, reçineli maddeler, tanen ve uçucu yag vardir Uçucu yagda menthol, sineo, menthol esterleri, bâzi organik asitler bulunur Yapraklari çay hâlinde yatistirici, mîdevî, gaz söktürücü, bulantiyi giderici olarak kullanilir Bunun yaninda çesitli ilâçlarin terkibinde kullanildigi gibi, yapraklari çig veya kurutulmus olarak yemeklere konur Nâne esansi, çok miktarda zehir etkili olmasina karsilik az miktari mîde agrilarina ve bulantilara karsi kullanilabilir Nâne uçucu yagi da oldukça fazla kullanilan bir yagdir

Okaliptüs: (Eucalyptusbaum / Heberbaum / Eucalyptus / Ökaliptüs / Sitma agaci) Haziran-temmuz aylari arasinda, mor renkli çiçekler açan büyük agaçlardir Yaprak sekli bitkinin yasina göre degisir Gençlerde sapsiz, oval, açik yesil; yaslilarda ise uzunca sapli, orak seklinde, derimsi ve koyu yesildir Çiçekler morumsu kirmizi renkte olup, her bir yapragin koltugunda birkaçi bir arada bulunur Meyve küçük ve çok miktarda tohum tasiyan oval sekilli bir kapsüldür Ana vatani Avustralya olan bu agaç, halk arasinda sitma ve kinin agaci olarak da taninmaktadir
Anadolu’ya ilk defâ, Mugla vilâyetinin Fethiye kazâsinda Dalaman’da bir çiftlik kuran Misir Hidivi Abbas Hilmi Pasa tarafindan, süs agaci olarak sokulmustur Diger taraftan Mersin-Adana demiryolu ugragindaki istasyonlarda 1886 yilinda Fransizlar tarafindan istasyon agaci olarak kullanilmistir 1830’a dogru Avustralya’dan Italya’ya getirilen çesitli cins ökaliptüslerin kis olmasi dolayisiyla çogunlugu kurudugundan bu agacin yumusak iklimde yasamadigi kanaatine varildi 1852’de Cezayir’de tekrar denendi Daha sonra da Kuzey Afrika ve Güney Avrupa’da denenerek sicak mintikalarda yetisecegi anlasilmistir 1893’te, Osmanli Devleti idâresinde bulunan Suriye’de MH Morel, Beyrut’taki mâlikânesinde çok miktarda ökaliptus yetistirmis ve bu mâlikânesine Lâtince olarak “Villâ Eucalypta (Ökaliptüs Köskü) adini vermistir Çok miktarda ökaliptus bugün Afrika, Avrupa, Asya sicak iklimlerinde yetistirilerek, iktisâdî, sihhî maksatlarla dünyânin her kitasinda üretilmekte ve gün geçtikçe de ragbet bulmaktadir Ökaliptus agaçlari, çok yüksek olan kâbiliyeti, fazla miktarda toprak suyunu alip havaya vermesi sâyesinde bataklik yerlerin kurutulmasinda insanliga olan hizmetlerinin taninmasini müteakip, yalniz Avustralya’da olan gelisme alani kisa bir zamanda çok genislemistir Bir ökaliptus agacinin yilda ortalama 250 ton suyu alip havaya verdigi tecrübelerle anlasilmistir 1938’den beri, yurdumuzun güney batakliklarinda da yetistirilmesine büyük önem verildi ve kisa zamanda çok ümit verici neticeler alindi Tarsus’un Karabucak batakliginin kurutulmasiyla bölgede, sitma hastaliginin yayilmasinda önemli rol oynayan sivrisinegin nesli kesildi
Çesitleri: Yüzden fazla çesidi olmakla birlikte, taninmis ve önemli çesitlerinden bâzilari sunlardir:
1 Eucalyptus alpina
2 Eucalyptus amplifolia
3 Eucalyptus amgydalina
4 Eucalyptus andreana
5 Eucalyptus calophylla
6 Eucalyptus citriodora
7 Eucalyptus cocciféra
8 Eucalyptus cordata
9 Eucalyptus cornuta
10 Eucalyptus cosmophylla
11 Eucalyptus diversicolor (Collossea)
12 Eucalyptus globulus
13 Eucalyptus gomphocephala
14 Eucalyptus leucoxilon
15 Eucalyptus robusta
16 Eucalyptus rostrata
17 Eucalyptus viminali
18 Eucalyptus longifolia
Dünyânin birçok yerinde, bilhassa Brezilya’da, Kuzey Afrika veGüney Avrupa’da, Dogu ve Bati Asya’da bir zaman sitma saçarak insanlari ölüme sürükleyen korkunç batakliklar, bugün ökaliptus agacinin gölgesinde saglik ve varlik kaynagi olmustur Ökaliptuslar, batakligi kurutarak etrafini da tarima elverisli hâle getirmektedir Ökaliptus ormanlari, hava tesirlerini yumusatarak büyük rüzgârlara mâni olurlar, bitkilere zararli olan toz ve dumanlari tutarlar, firtina ve dolu zararlarini kismen önlerler Üç yasindan büyük olan ormanlardaki çayir ve ot miktari da büyük ölçüde oldugundan, hayvanlarda verimi arttirmaktadir Ayrica aricilikta da büyük faydalari görülmüstür Ilk yillarda, aralarina misir ekilerek degerlendirilebilir Yurdun güneyinde kurulan ökaliptus ormanlarindan, büyük ölçüde yakacak temin edilmektedir
Kullanildigi yerler: Tâze yapraklarinin su buhari ile distillenmesi sûretiyle elde edilen ökaliptus, muhtelif cila, kafuru, çam sakizi ve zamk, yine bir nevi vernik olan kokulu reçine îmâlinde kullanilmaktadir Halk hekimliginde, özellikle solunum yolu hastaliklarinda tercih edilir Öksürügü keser, bogaz ve burun iltihaplarini giderir Idrar yollarini temizler Hâricen deri üzerine sürülmek sûretiyle antiseptik olarak da kullanilir Ökaliptus yapraklari dogrudan dogruya kaynatilarak kullanildigi gibi, yaginin tipta da pekçok faydalari vardir Ilâç olarak veya kaynatma ile bugu, koku hâlinde de kullanilir Yapraklar nefes darligi, kabiz, balgam söktürücü olarak, hasere sokmalarina, her nevî ateslenmeye, nezle, nevralji, bronsit, romatizma, seker, üremi gibi hastaliklarda, yag veya eksitilerek sirke, toz sabun, pudra ve mâcun seklinde kullanilir Ayrica ökaliptus kabuklarindan, kino reçinesi adi verilen ve içinde bol miktarda tanen bulunan bir madde, kuru damitim yoluyla elde edilmektedir Yine ökaliptus odununun kuru damitimiyla elde edilen diger ürünler; 100 kilo odundan; 25-27 kilo kömür, 7 kilo asit asetik, 2 kilo alkol metilen, 3 kilo katran elde edilebilir

Pancar:(Mangold / Zuckerrübe / Betterave / Beet / Beta vulgaris) Dogu Akdeniz sâhillerinde yabânî olarak yetisen, ince köklü, bir veya iki yillik otsu bir bitki Yapraklari etli, alt kisimlarda sapli ve büyük, üst kisimlarda ise sapsizdir
Bu bitkiden elde edilmis olan kültür sekilleri sunlardir:
Sekerpancari (Beta vulgaris var altissima): Kökleri büyük, etli bir yumrudur % 12-20 oraninda sakkaroz tasir Memleketimizde kültürü yapilarak, seker eldesinde kullanilir (Bkz Seker)
Kirmizi Pancar (Beta vulgaris var esculenta): Kökleri yuvarlak bir yumru seklindedir Antosiyan bakimindan zengindir Sebze olarak kullanilir
Pazi (Beta vulgaris var Cicla): Yapraklari büyük olan bir sebze bitkisidir Ayni ispanak gibidir Sindirimi kolay ve bol vitaminli oldugundan besleyicidir
Yem Pancari (Beta vulgaris var rapa): Kirmizi pancara benzer Besin degeri azdir Daha çok hayvan yemi olarak kullanilir
Türkiye’de yetistigi yerler: Anadolu ve Trakya’da
Kulanildigi yerler: Halk hekimliginde kirmizi pancar kullanilir Karacigerin düzenli çalismasini saglar Kansizligi giderir Seker hastaligi ve vereme karsi korur Mide ve barsaklari kuvvetlendirir Sinirleri yatistirir

Ratanaya:(Krameria triandra) Baklagiller familyasindan, Amerika'da yetisen ve birçok türü olan bir bitkidir Kökü (Radix ratanhiae) toz haline getirilip kullanilir Çiçekleri kirmizi, yapraklari uzun, ince ve uçlari dilimlidir
Kullanildigi yerler: Surubu ishali keser, barsak iltihaplarini giderir Basur memelerine karsi pomad olarak kullanilir Dissularinin bilesimine de girer

Safran:(Safran-Krokus / Saffron / Crocus sativus) Eylül-ekim aylari arasinda, mor renkli ve hos kokulu çiçekler açan 15-30 cm boylarinda, soganli, otsu bir bitki Etli ve yuvarlak 2-3 cm çapinda bir sogani vardir Üretimi de bu soganlarla yapilir Yapraklar uzun, dar ve ortasi beyaz çiçeklidir Yapraklar çiçeklerden sonra meydana gelir Çiçekler 6 parçali, erkek organlari 3 tâne, disi organin kapsül kismi olan stigmalari turuncu renklidir Safran, Hititler döneminden beri Anadolu’da bilinmekte ve ilâç olarak kullanilmaktadir Grekler döneminde de Bati Anadolu’da oldukça ticâreti yapilmistir Osmanlilar döneminde de önemini koruyan bir ihraç ürünü olmustur Daha önceleri Urfa, Mardin, Kastamonu, Ankara, Istanbul’da kültürü yapilmaktaydi Fakat bugün sadece Kastamonu’nun birkaç köyünde üretimi yapilabilmektedir
Türkiye’de yetistigi yerler: Kastamonu-Safranbolu’da yer yer yetistirilir
Kullanildigi yerler: Kirmizi renkli boya maddeleri, sekerler, uçucu ve sâbit yaglar ihtivâ eder Sinir sistemini uyarici, istah açici, âdet söktürücü, koku ve renk verici olarak kullanilir Toz hâlinde istah açici ve mîdevî olarak kullanilabilir Fazla miktarda kullanilmamalidir Hamileler kesinlikle kullanmamalidir

Taflan:(Kirschlorbeer / Laurier-Cerise / Cherry laure / Gürcü kirazi / Hind kirazi / Prunus laurocerasus / Mongo / Monguer) Nisan-mayis aylarinda küçük ve beyaz renkli çiçek açan, rutûbetli ve gölgeli yerlerde yetisen 2-6 m yüksekliginde yaprak dökmeyen agaçlar Yapraklar çok kisa sapli, derimsi, tüysüz ve oval sekillidir Çiçekler 30-35 tânesi bir arada olup, gruplar teskil ederler Meyveleri 1 cm çapinda kiraz görünüsünde parlak, koyu kirmizi veya olgunlukta siyah renktedir Avrupa’ya Istanbul’dan yayilmis olup, süs bitkisi olarak yer yer yetistirilmektedir Lâz kirazi, Gürcü kirazi ve Karayemis olarak da bilinir
Türkiye’de yetistigi yerler: Kuzey Anadolu
Kullanildigi yerler: Bitkinin yapraklari siyah hidrik asit veren bir glikozit tasimasi sebebiyle zehirlidir Bu yüzden yapraklarinin baharat olarak kullanilmasi tehlikelidir Fakat yapraklardan elde edilen taflan suyu öksürük dindirici olarak kullanilir Tâze meyveleriyse meyve olarak yenilmektedir Kurutulmus meyvelerinin tohumlariysa seker hastaligina karsi kullanilir Tâze meyveleri tas düsürücü olarak da kullanilmaktadir

Uyuz otu:(Skabiose / Scabieuse / Scabious / Scabiosa / Scabiosa maritima) Haziran-ekim aylari arasinda, eflâtun, mavimsi veya beyaz renkli çiçekler açan, 50-100 cm boylarinda, dallanmis, bir veya çok yillik otsu bitki Çiçekler, sivri uçlu mizrak seklinde yaprakçiklarla örtülü, yarim küre seklinde bir arada toplanarak, basçik seklinde çiçek durumlari meydana getirirler
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara bölgesi
Kullanildigi yerler: Süs bitkisi olarak da yetistirilmektedir Tipta kan temizleyici, terletici, yara iyi edici olarak kullanilir

Vanilya:Birçok tropikal ülkelerde yetiştirilen, tırmanıcı gövdeli bitkilerdir Vatanı Meksika, Madagaskar, Java ve Antillerdir Bitkinin yaprakları sapsız, yassı ve etlidir Meyveleri 15-20 cm uzunlukta, yassı, iki uca doğru incelmiş, parlak siyahımsı renkli bir kapsüldür Kokusu özel ve tadı acıdır Yeşilken toplanıp, sonra suda haşlandıktan sonra kurutulan meyveleri kullanılır Özel kokulu vanilin maddesi ancak fermentatif bir kurutma sonucunda meydana gelmektedir Vanilin meyveden glikosit ile bağlı durumdadır Ancak böyle bir kurutma esnâsındaki mayalanma ile serbest hâle geçmektedir Mîde ve sinir sistemini uyarıcı etkilere sâhiptir Koku verici olarak gıdâ sanâyiinde kullanılmaktadır Kullanildigi yerler:Vücudu kuvvetlendirir Atesi düsürür Afrodizyak (Cinsel arzulari artirici) özelligi vardir Sinir bozuklugunu giderir Hazmi kolaylastirir Bronslari temizler ve öksürük söktürür Ruhi bunalimi dindirir

Yabani gül:(Memleketimizde oldukça yaygin bir gül çesididir 2-3 m yüksekliginde, pembe veya beyaz çiçekli bir agaççiktir Meyveleri parlak kirmizi renktedir Bu gülün olgun meyvelerini saran, baslangiçta agizi dar bir bardak seklinde olan çiçek ekseni, çiçek tablasi olgunlasinca etlenip, kirmizi bir renk alir Bu meyvelere “kusburnu” adi verilir
Kullanildigi yerler: Bilesiminde tanen, pektin, vitamin C, sekerler ve organik asitler vardir Kabiz edici, idrar söktürücü olarak, böbrek ve safra taslarina karsi, C vitamini yönünden zengin oldugu için de bâzi bölgelerde marmelât yapiminda kullanilir

Zencefil:100 cm boyunda kamış görünüşünde çok yıllık otsu bir bitkidir Yapraklar mızrak şeklinde sivri uçlu ve tarçın kokuludur Çiçekler sarı renkli ve çoğu bir arada bulunurlar Zencefilin vatanı Güney Asya olmakla berâber Hindistan, Batı Afrika gibi birçok tropik bölgelerde ekimi yapılır Memleketimizde ancak seralarda yetiştirilir Nemli iklimi ve sulak yerleri sever Bitkinin kökleri nişasta, reçine ve uçucu yağlar taşır Kökler yassı ve grimsi renklidir Kuvvetli kokulu ve biraz acımsı lezzetlidir Baharat olarak kullanılır Zencefil yağının hazmı kolaylaştırıcı tesiri vardır Ayrıca yatıştırıcı ve gaz söktürücü etkiye sâhiptir
Kullanildigi yerler: Istah açar Barsak gazi söktürür Kusmayi önler Ishali keser Bedeni ve zihni gücü artirir Afrodizyak (Cinsel istekleri artirici) özelligi vardir
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!

çelik kapı çeyiz

Cevapla

“Şifalı Bitkiler” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 13 misafir