Tatlı Bir Seyahat

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Eceeee
Rep Gücü
Rep Gücü
Mesajlar: 3062
Kayıt: 15 Ağu 2008, 01:43
Konum: Pasifik Okyanusu'nda :)
İletişim:

Tatlı Bir Seyahat

Mesaj gönderen Eceeee » 19 Eyl 2008, 13:52

Tatlı Bir Seyahat

"1979 yılının bir güz ayında, Adana'ya gitmek üzere Kayseri'den otobüse binmiştim. Kaptan; şarkı ve türkü söyleyecek isteyen varsa, buyursun mikrofona gelsin, yolumuz uzun, hem vakit geçer, hem de bizleri de eğlendirmiş olur' deyince, ben bunu fırsat bilerek ayağa fırladım. Bu vesileyle, belki dâvâmı yolculara anlatabilecektim. Sesim güzel olduğu için, söylediğim şarkılar yolculan cezbetmişti. Otobüstekilerle aramda iyi bir diyalog kurulduğunu hissedince sohbete başladım. 'Vatandaşlarım' dedim. 'İçinizde huzurlu ve mutlu olan var mı? Bu soru sanki top güllesi gibi düşmüştü ortaya... Herkeste hayret uyanmıştı. Devam ettim: 'İçinizde hayatını garantiye almış olan var mı'?' "Peki' dedim. 'Her türlü ihtiyacımı karşıladım, hiç bir ihtiyacım kalmadı diyen var mı? hayret dolu tebessümler devam ediyordu. İlave ettim: 'Kardeşlerim elbette bunlar mümkün değil, çünkü bu türlü ızdırapları ortadan kaldırabilecek bir rejimle idare edilmekten mahrumuz. 'Yolcuların nefretini uyandırmadan, onların anlayacağı lisanla kominizmi anlatmaya başladım. Tam iki saat konuşmamı sürdürdüm. Herkes bana hayran kalmıştı. Ama bir genç adeta yerinde duramıyor, itirazlarını belirtmek için fırsat aradığı her halinden belli oluyordu.
'Otobüs, Toros dağlarını tırmanırken lastik patlayınca, genç beni yakaladı. Gayet mütevazi bir tavırla, "sizi tebrik ederim' dedi. Konuşmanızla bizleri ihya ettiniz. Kendinizi gayet mükemmel yetiştirmişiniz. Benim sizden istifade edeceğim çok meseleler olacak. Meselâ; insan nedir sizce?'
"Hiç beklemediğim böylesine bir soru karşısında âdeta aptallaşmıştım. Gerçekten, sıradan bir koministin hayatını, herhangi bir marksist eserin muhtevasını ve kominist ülkelerin tarihi seyrini sanki harf harf bildiğim halde, nedense böyle şeyler aklıma gelmemişti. Kendimi tanımayı unutmuştum. Aynı soruyu ben sordum kendisine; "Peki sizce insan nedir?" Karşımdaki nurani simalı genç, beni istediği mevzuya çekmenin rahatlığıyla olacak ki, gülerek devam etti:
"Bu bir çırpıda izah edilecek bir mevzu değildir. Eğer arzu ederseniz, cebimde ufak bir eser var, bu mevzuu oradan okuyalım,'
"Tenha bir köşeye çekilmiştik. Bana bütün gayretleriyle Allah inancını anlatmak istiyordu. Bazı sorular sorunca, mükemmel cevaplar almıştım. Sıradan bir insan olınadığını anlamıştım gencin. Nihayet yıllar sonra dişime göre bir fikir adamı bulmuştum. Üstelik kominizm felsefesini benim kadar iyi biliyordu. Tartışmamız, Adana garajına kadar sürdü. Hayran kalmıştım. Genç arkadaşımın yolu bitmemişti. Tuttum kolundan, 'Mümkün değil seni bırakmam' dedim. 'Meseleleri bir neticeye bağlamalıyız. Zihnim allak bullak oldu. Soracağım çok şeyler var. Bu gün mutlaka burada kalmalısınız' Genç; "Bir şartla kalırım" dedi. "Benim misafirim olmak kaydıyla." Anlaşmıştık. Birlikte arkadaşının evine gittik. Genç öğretmen, eline aldığı kitaplarda bütün sorularımı bir bir cevaplayarak yarım asırlık dâvâmı ve fikirlerimi yıkmıştı. Sabah ezanına kadar devam ettik. Benim dünyam değişmişti. Yıllardır iftiharla taşıdığım fikirler, ancak birkaç saat dayanabilmişti. Önümde yep yeni ve nurlu ufuklar vardı artık.
"Namaza birlikte durduk. Bu hayatımda kıldığım ilk namazdı. Aman yâ Rabbi'! O ne büyük haz, o ne büyük lezzetti! Namaz boyunca sessiz sedasız ağlamıştım. Risaleler, elini kalbime uzatarak kir ve küfür namına ne varsa hepsini söküp almıştı. Bizlere, artık yıktıklarımızı yapabilme çabası ve endişesi düşmüştü.
" düş uçacak bahara doğru "

Cevapla

“Öyküler / Denemeler / Hikayeler” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 29 misafir