Atatürk'ün Geometriye verdiği önem

Cevapla
Kullanıcı avatarı
moments
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
Mesajlar: 5033
Kayıt: 14 Ağu 2008, 19:14
Konum: Almanya
İletişim:

Atatürk'ün Geometriye verdiği önem

Mesaj gönderen moments » 28 Eyl 2008, 14:12

ATATÜRK VE MATEMATİK
Atatürk Selanik Askeri Rüşdiyesinde iken Matematik dersindeki başarısı ile öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Efendi'nin gözüne girmiş ve bunun sonucu olarak isminin sonuna" Kemal "ismi eklenmiştir Atatürk askeri öğrenimi süresince matematikle sistemli bir şekilde ilgilenmiştir
O'nun 1904 yılında Harp Akademisi'ni bitirdikten sonra ve ölümünden 1,5 yıl öncesine kadar bu ilginin ne ölçüde devam ettiğini bilmiyoruz Ancak birazdan bahsedeceğim iki olay O'nun matematik dehasını gözler önüne serecektir Bunların birincisi "geometri" kitabı yazmış olması, ikincisi ise Sivas'da bizzat geometri dersi anlatmasıdır
Bu kitap, ilk kez 1937 yılında, Geometri öğretenlere ve bu konuda bilgi isteyenlere kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca yayınlanmıştır Atatürk bu eserde günümüzde kullandığımız terimleri türetmiştir

MKEMAL ATATÜRK'ÜN TÜRKÇEMİZE KAZANDIRDIĞI
MATEMATİKSEL TERİMLER

ESKİ İSMİ

YENİ İSMİ

Maksumunaleyh
BÖLEN
Taksim
BÖLME
Haric-i Kısmet
BÖLÜM
Kabiliyet-i Taksim
BÖLÜNEBİLME
Zarb
ÇARPI
Mazrup
ÇARPAN
Mazrubata Tefrik
ÇARPANLARA AYIRMA
Muhit-i daire
ÇEMBER
Tarh
ÇIKARMA
Amudi
DİKEY
Gaye
LİMİT
Aşa'ri
ONDALIK
Kat'ı Mükafti
PARABOL
EHRAM
PİRAMİD
Menşur
PRİZMA
İhtisar
SADELEŞTİRME
Suret
PAY
Mahrec
PAYDA
Hatt-ı Mümas
TEĞET

vs

Atatürk'ün bulduğu terimlerin hemen hemen çoğu bugüne dek hiç değiştirilmeden kullanılmıştır O'nun sadece birkaç terimi sonradan biraz değişikliğe uğramıştırMesela varsayı-varsayım, tümey açı-tümler açı, bütey açı-bütünler açı haline gelmiştir
Atatürk ayrıca bu kitabı eğitim sisteminde uygulanmasını sağlamış ve 13 Kasım 1937 tarihinde Sivas'ta geometri dersine girmiş,kendisi ders anlatmıştır*
"Bilindiği gibi ilim konusu iki ayrı bölümde işlenir ve bunlardan faydalanır; Müspet İlimler, Sosyal ilimler Atatürk gerek öğrencilik devirlerinde gerekse ömrü boyunca bu iki ilimden çok faydalanmıştır Asıl müspet ilimlerin başında gelen matematik bilgisi, Atatürk için başlıca bir konudur Çünkü matematik insan topluluklarına müspet yol gösteren ve uygulanmasında yarar sağlayan müspet bir ilim dalıdır işte Atatürk bu ilme çok değer verdiği içinhem nazari kısımları çok iyi bellemiş hem de bunların uygulamasına her bakımdan önem vermiştir Atatürk bu konuda konuşurken özellikle söylediklerinden şunları anımsıyorum: "ben öğrenim devrimde matematik konusuna çok önem vermişimdir ve bundan hayatımın değişik safhalarında yararlanmış olduğumu söyleyebilirim onun için herkes matematik bilgisinin çok gerekli olduğuna inanmalıdır "**
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!

çelik kapı çeyiz

Kullanıcı avatarı
moments
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
Mesajlar: 5033
Kayıt: 14 Ağu 2008, 19:14
Konum: Almanya
İletişim:

Re: Atatürk'ün Geometriye verdiği önem

Mesaj gönderen moments » 28 Eyl 2008, 14:12

ATATÜRK’ÜN MATEMATİĞE VERDİĞİ ÖNEM YENİ TERİM ÜZERİNE ÇALIŞMALARI
Atatürk ölümünden bir buçuk yıl önce III Türk Dil Kurultayından hemen sonra 1936-1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayında kendi eliyle matematik kitabı yazmıştır
ADilaçar anlatıyor:”1936 yılı sonbahırında bir gün Atatürk beni özel kalem müdürü Süreyya Demir’inyanına katarak Beyoğlu’ndaki Haset Kitapevine gönderipuygun gördüğümüz Fransızca Geometri kitaplarından birer tane aldırttıBunları Atatürk’le beraber gözden geçirdikten sonra ben ayrıldım ve kış aylarında Atatürk bu eser üzerinde çalıştıGeometri kitabı bu emeğin ürünüdür”
ADİLAÇAR
Geometri adını taşıyan bu kitapta bu adın hemen altında şu kayıt vardır”Geometri öğretenlere bu konuda kitap yazacaklara klavye olarak Kültür Bakanlığınca neşredilmiştir”
Atatürk ,Sivas Kongresi’nin toplandığı Sivas Lisesi’ne Lise Müdürü ve Matematik Öğretmeni Ömer Beyga ve baş yardımcısı ,Felsefe Öğretmeni Faik Dranas ve öteki ilgililerle kongre salonuna gitmişlerdirBurada önce 4 Eylül 1913 tarihi kongrenin toplandığı kongre salonunuve özel odasını gezmişlerdir
Sonra o okulda 9/A sınıfına Geometri dersine girmiştirBu derste bir kız öğrenciyi tahtaya kaldırmıştırTahtada çizili iki koşut çizginin başka iki koşut çizgi ile kesişmesinden oluşan açıyı Arapça adlarıyla söyletmekte zorlanır ve yanlışlık yaparBu durumda Atatürk tepkisini ,”Bu anlaşılmaz Arapça terimlerle öğrenciye bilgi verilmezDersler Türkçe yeni terimlerle anlatılmalıdır”derVe tebeşiri eline alıp tahtada çizimlerle “Zaviyenin = Açı” , “Alanın = Kenar” ,”Müsellenin = Üçgen” karşılığı gibi Türkçe yeni terimleri kullanarak bir takım geometri konularını ve bu arada Phthagoros terimini anlattı
13111937 Sivas Lise’sinde Geometri dersinde Atatürk dilimizde karşılığı ,”koşut” olan “Muvozi” kelimesinin yerine kullanıldığı ,”paralel” teriminin kökenini açıklarken Orta Asya’daki Türklerin ,kağnının iki tekerleğinin ------e bağlı olarak duruş biçimine “Para” adını verdiğini anlattıAtatürk bu derste aynı zamanda ders kitaplarının bir kaç ay içinde Türkçe terimlerle yazılıp bütün okullara ulaştırılmasını emir buyurduYeni Türkiye’de çocukları en hakiki ve eşsiz bir baba şevkatiyle seven ve aynı zamanda çocukları seven ve aynı zamanda çocukları sevenleride yüksek himayeleri ile talfif buyuran Türk’ün ve bütün Dünya’nın en büyük adamı 15 Kasım 1937 mini minilerle Diyarbakır valisi Mithat Altınok’un yavrularıyla çok yakından ve dakikalarca meşgul olmak iltifatında bulunduİlkokulda okuyan küçük Nurhan’a çeşitli sorularda sordu ona yeni şeyler öğrettiAtatürk’ün bu yavruya öğrettikleri arasında büyükleride ilgilendiren çok Riyaziye(matematik) Hendese( geometri) eski terimiyle eğitim örgütümüzde önemli bir yer tuttuğu halde ,bunun terim düzeni çok ağdalı ve çarpışıktıArapça ile Farsça okul programından kaldırılmış,fakat Arapça üzerine kurulmuş olan terimler kalmıştıÖrneğin Müsellesi mütesaviyül adla (Eşkenar Üçgen) çözümlemeli olarak hangi öğrenci anlayabilirdiMüsselles’in kökü selone Mütesavi’nin kökü siva Adla’nın tekilıde dildirEğitimde bir gerçek varAnlayış yolunun açık olması bir ip ucu bulunması gerekirAtatürk,öğrencideki bu anlayış yolunun tıkanıklığını aşmak için bu terimi ana dili öğelerinden yapılı eşkenar üçgene çevirdi,”boyut - uzay - yüzey - düzey - çap - yarıçap - kesek - kesit - yay - çember - teget - açı - açı ortay - iç ters açı - dış ters açı - taban - eğik - kırık - çekül - yatay - düşey - dikey - yöndeş - konum - üçgen - dörtgen - beşgen - köşegen - ikiz kenar - eşkenar - paralel kenar - yanal - yamuk - artı - eksi - çarpı - bölü - eşittir - toplam - oran - orantı - türev - varsayı - alan - gerekçe” gibi terimler hep bu amaçla Atatürk tarafından türetilip konmuşturAtatürk’ün amacı daima daha uyguna doğru ilerlemektiÖnerilen görüşleri haklı görünce hemen benimserdiAtatürk’ün ortaya koyduğu terimlerden bir takımı bugün kullanırken bazıları çıkmış yerini daha uygunlara bırakmışÖrneğin;Tümeyaçı yerine - Tümler açı , Büteyaçı yerine - Bütünler açı da olduğu gibiAtatürk ilke adamı olduğu için ,bunları hoş görerek hatta sevinecektiYeterki ortaya koyduğu ilke sarsılmasın yerine eski terimlere dönülmesin
( Diyarbakır’da bir geometri dersinde “Muvazinin”, “Pavaki” olduğu nu hiç kimse bilmiyorduOnun bilgisi , onun ışığı onun yol gösteriliciği ve koruyuculuğu hepimiz için engin bir saadettirBundan sonra Atatürk vali konağından ayrıldı ve ayrılırken kapı önünde otomobillerine binecekleri sırada kendilerini selamlamaya koşup gelen küçük Nurhan’ı gördü ve hemen iltifatta bulunarak ;
_”Allah’a ısmarladık yavrum Artık beni unutmayacaksın değilmi? Zeki ,küçük ,koşup büyük önderin eline sarıldı ve cevap verdi”
_”HayırNe mümkün!”
_”Fakat söylediklerimde unutmayacaksın değil mi?”
_”Elbette şüphesiz!” )
O zaman değerli dersler vardıO güne kadar Matematik dersleri arasında ;
Amali Araba’ya = Dört İşlev
Cem’e = Toplay
Tarh’a = Çıkay
Zarb’a = Çarpay
Taksim’e = Böley dniliyordu
( Asım US anlatıyor : ” Atatürk Elazığ seyahati sırasında Sivas’a uğradı Sivas Lise’sinde bir öğrenciyi imtihan ederken Hendese “Geometri” terimlerinin hala eskisi gibi devam ettiğini görmüş Resimler üzerine gama,delta gibi harfler konulmuşBuna canı sıkılmış derhak, Atatürk’ün yanında bulunan Celal Bayer Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan’a yazdığı bir telgrafta bu kitapların okullardan kaldırılmasını belirtmiştirMeğer evvelce verilen bir karara göre kitapların eski tarzda basılmakla beraber yeni termlerinde liste şeklinde kitaba eklenmesi gerekiyormuşDevlet Bakanı Evi bu eki yetiştiremediği için okullar gönderilmemiş” )
ASIM US
ATATÜRK’ÜN YAŞAMINDA MATEMATİK KÜLTÜRÜNÜN DEĞERİ
Atatürk’ün yaşamında ( 1881- 1938 ) ilk olağanüstü başarısı , çockluk çağında , orta öğrenimi döneminde matematik dersinde olmuş ve bunun sonucu olarak desin öğretmeni O’nunadına ” Kemal ” eklemiştirAtatürk,Selanik Askeri Rüştiyesinde geçen bu olayla ilgili anısını şöyle anlatıyor:
“… Rüştiyede en çok matematiğe merak sardım Az zamanda bize bu dersi veren öğretmen kadar belki de daha fazla bilgi edindim Derslerin üstündeki sorularla uğraşıyordum, yazılı soruları düzenliyordumMatematik öğretmenide yazılı olarak cevap veriyorduÖğretmenimin ismi Mustafa idibir gün bana dedi ki :
_ ” Oğlum senin de ismin Mustafa benim de Bu, böyle olmayacak , orada bir fark bulunmalı Bundan sonra adın Mustafa Kemal olsun”
O zamandan beri ismim gerçekten Mustafa Kemal olduÖğretmen sert bir adamdıSınıfta birinci,ikinci tanımıyorduBir gün bize:
“Aranızda kendine kimler güveniyorsa çıksınlar,onları müzakereci ( çalıştırıcı ) yapacağım” dedi
Önce duraksadımAyağa öyleleri kalktı ki ben kalmamayı tercih ettimBunlardan birinin çalıştırıcılığı altına girdim,çakalamanın ortasında daha fazla dayanamadım Ayağa kalkarak :
_” Ben bundan daha iyi yaparım” dedim,bunun üzerine öğretmen beni çalıştırıcı yaptı Eski çalıştırıcıyı benim müzakeremin altına verdi
Askeri Rüştiyeyi bitirdiğimde matematiğe merakım epeyce ilerlemiştiManastır Askeri İdadisinde matematik pek kolay değildiBununla uğraşımı sürdürdüm… İdadide iken bıkmazsızın çalışıyordukSınfta birinci, ikinci olmak için hepimizde şiddetli gayret vardı Sonunda idadiyi bitirdim, Harbiyeye geçtim , burada da matematik merakı sürüyordu…”
Mustafa Kemal , Selanik Askeri Rüştiyesindeyken matematik öğretmeni yüzbaşı Mustafa efendi sınıfa gelmediğinde , onun yerine , birçok kez bu dersi vermiştir
“Kemal” sözcüğü ,” olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksizlik ” anlamına gelmektedirŞu halde Mustafa Kemal ‘in öğretmeni , bu adı rastgele seçmemiştirSözü edilen olaydan sonra , “Kemal” adı , artık O’nun yaşamında asıl adıymış gibi ,kimliğini belirtmede kendisi ve başkaları tarafından özellikle kullanılmıştırBöylece “Kemal” adı öğrenim yaşamında O’nu seçkinleştirirken ,O da bu sözcüğe tarihsellik kazandırıyorduÖyle ki O, yurt ve dünya tarihinde ulusal, uluslararası ve evrensel bir diziolayların baş kahramanı etkinlik gösteriyorken , gerek halkının dilinde, gerekse yerli ve yabancı yayınlarda “Kemal” adı hemen daima kullanılarak “Mustafa Kemal Paşa” , hatta çoğu kez yalnızca ” Kemal Paşa ” , ” Gazi Mustafa Kemal ” , “Kemal Atatürk” adlarıyla ün kazanmıştırAynı zamanda “Kemal” sözcüğü Ulusal Kurtuluş Savaşına katılanlar “Kemalist” diye adlandırma olduğu gibi , toplumsal ve siyasal bilimler alanında “Bir Çağdaşlaşma Modeli” olan Atatürk’ün devlet kuramını , ” Kemalizm” ya da “Kemalist İdeoloji” diye adlandırmada da kaynak terim olmuştur
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!

çelik kapı çeyiz

Cevapla

“Mustafa Kemal Atatürk” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 23 misafir