Atamız ve Güzel Sanatlara Verdiği Değerler

Cevapla
Kullanıcı avatarı
moments
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
Mesajlar: 5033
Kayıt: 14 Ağu 2008, 19:14
Konum: Almanya
İletişim:

Atamız ve Güzel Sanatlara Verdiği Değerler

Mesaj gönderen moments » 28 Eyl 2008, 14:42

Millet hayatında sanatın değerini takdir eden Atatürk; "Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz" "Bir millet sanata ehemmiyet vermedikçe büyük bir felakete mahkumdur" diyerek sanatın önemini, millet hayatındaki rolünü açıklamıştır

Atatürk, millet hayatında sanatın yerini ve değerini belirtmekle beraber, onun korunmasını ve gelişmesini de sağlamıştır Atatürk, her şeyden önce, sanatçılara sanatçı ruhuyla elini uzatmıştır: "Sanatkar, toplumda uzun uğraş ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır"

Güzel sanatlar alanında Cumhuriyet döneminin ilk 15 yılında devrim sayılabilecek çalışmalar yapılmıştır "Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür" diyen Atatürk, güzel sanatlar alanındaki çalışmaları bizzat yönlendirmiş, başarılı sanatçıları ödüllendirmiştir

Çok sesli Batı müziğinin ülkemizde yaygınlaştırılması temel ilke olarak benimsenirken, geleneksel Türk Müziği türlerinin derleme, araştırma ve geliştirilmesine önem verildi 1924 yılı Eylülünde Ankara'da Musiki Muallim Mektebi (Müzik Öğretmen Okulu) açıldı 1936 yılında Ankara Devlet Konservatuarı'nın açılmasıyla bu okul Gazi Eğitim Enstitüsü müzik bölümüne dönüştürüldü Ankara Devlet Konservatuarı, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu müzik, tiyatro, opera, bale sanatçılarını yetiştirmeye başladı "Türk Beşleri" olarak tanınan sanatçılar ilk sonat, senfoni, konçerto ve operalarını yazdılar 1934 yılında ilk Türk operası olan Ahmet Adnan Saygun'un Öz Soy ve Taşbebek operaları, Ankara Halkevi'nde temsil edildi Darülelhan'ın (İstanbul Belediye Konservatuarı) öğretim programı yeniden düzenlendi Türk müziği derslerinin yanında Batı müziği derslerine de yer verildi

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın temeli olan İstanbul'daki Muzıka-i Hümayun Mart 1924'te Ankara'ya getirildi Riyaset-i Cumhur Musiki Heyeti adını aldı 1933'te bando bölümü orkestradan ayrıldı Orkestranın şefliğini 1935 yılına kadar Zeki Üngör ve Ahmet Adnan Saygun yaptı 1935'te Alman Ernst Praetorius şefliğe getirildi Bu şefin yönetiminde orkestra büyük gelişme gösterdi

Cumhuriyet ilan edildiğinde İstanbul'da Dar üln Bedayi ve bazı özel tiyatrolar faaliyet halindeydi Dar ül Bedayi, 1931'de İstanbul Belediyesi'ne bağlandı 1934'te ise adı "İstanbul Şehir Tiyatroları" oldu Tiyatro ve operetleriyle büyük ilgi çekiyordu Tiyatro sanatının yurda yayılmasında Halkevlerinin büyük hizmetleri görüldü Ankara Halkevi sahnesinde Akın (1932), Çoban (1932), Mavi Yıldırım (1932) oyunlarının ilk temsillerinde Atatürk de hazır bulundu Ankara Devlet Konservatuarı Tatbikat Sahnesi'nde gerçek anlamda ilk oyunların temsilinden sonra Ankara'da Devlet Tiyatrolarının kuruluşuna giden yol açıldı
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!

çelik kapı çeyiz

Cevapla

“Mustafa Kemal Atatürk” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 8 misafir