Her Derde Deva Bitkiler
Re: Her Derde Deva Bitkiler
Sarı Ballıbaba (Lamium Galeobdolon), nemli ormanlarda ve çukurlarda, çalılıkların arasında, çitlerin ve duvarların dibinde, moloz yığınlarında, gölgeli ve nemli bölgelerde ve ısırgan otunun bulunduğu yerlerde yetişir Nisan ve Mayıs'ta çiçeklenir Çok yıllık köksapı, dikine 50 cm uzunluğunda filizler çıkarır Karşılıklı olan yaprakları, ısırganotunun yapraklarına benzer Yaprakların hemen altındaki küme halindeki çiçekler, açık ağızları andırırlar Sarı ballıbaba gibi, beyaz ballıbaba (Lamium Album) da seçkin bir şifalı bitkidir Mayıs'tan Ekim'e kadar çiçeklenir Çiçekler, yapraklardan daha çok toplanır Ballıkotu ismiyle de bilinir Sarı ballıbaba bulunamadığında, beyaz ballıbaba da kullanılabilir
Dölyatağı ve adet görme düzensizliklerinde günde 2 bardak sarı ballıbaba çayı içilebilir Ayrıca, kan temizleyici etkisi vardır Sinirsel uykusuzluklarda ve tüm kadın hastalıklarında başarıyla kullanılabilir Sürekli kadın hastalığı çekenler ve genç kızlar, bu çayı özellikle değerlendirmelidirler Sarı ballıbabanın hem yaprakları hem de çiçekleri bu gibi durumlarda kullanılır Özellikle işeme zorluklarında, işemedeki yanmalarda, böbrek hastalıklarında ve kalp ödemlerinde çok başarılıdır Sarı ballıbabanın yaprakları, sindirim düzensizliklerinde kullanılabilir Bu durumda, öğleden önce 1 bardak çay içilmelidir Çıbanlarda ve varislerde bu çayla kompres yapılabilir Sarıballıbaba, yaşlı kişilerde görülen mesane felcine karşı özellikle önerilebilir Ayrıca, mesane üşütmesine ve böbrek iltihabına karşı da kullanılabilir Bitkinin kaynama suyu ile hazırlanan oturma banyosu da çok rahatlatıcıdır
Kullanım Biçimleri:
Çay hazırlamak: Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu çiçek-yaprak orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır ve 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür Üçlü bitki karışım çayı da aynı biçimde demlenir
Kompres Hazırlamak: Iki tatlı kaşığı dolusu bitki, yarım lt suda haşlanır, 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür
Üçlü Çay Harmanı: Sarı ballıbaba, altınbaşak ve yoğurtotu eşit oranda karıştırılır Bu karışımdan yarım tatlı kaşığı dolusu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır (kaynatılmaz), 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür Gün boyunca 2-4 bardak içilir
Dölyatağı ve adet görme düzensizliklerinde günde 2 bardak sarı ballıbaba çayı içilebilir Ayrıca, kan temizleyici etkisi vardır Sinirsel uykusuzluklarda ve tüm kadın hastalıklarında başarıyla kullanılabilir Sürekli kadın hastalığı çekenler ve genç kızlar, bu çayı özellikle değerlendirmelidirler Sarı ballıbabanın hem yaprakları hem de çiçekleri bu gibi durumlarda kullanılır Özellikle işeme zorluklarında, işemedeki yanmalarda, böbrek hastalıklarında ve kalp ödemlerinde çok başarılıdır Sarı ballıbabanın yaprakları, sindirim düzensizliklerinde kullanılabilir Bu durumda, öğleden önce 1 bardak çay içilmelidir Çıbanlarda ve varislerde bu çayla kompres yapılabilir Sarıballıbaba, yaşlı kişilerde görülen mesane felcine karşı özellikle önerilebilir Ayrıca, mesane üşütmesine ve böbrek iltihabına karşı da kullanılabilir Bitkinin kaynama suyu ile hazırlanan oturma banyosu da çok rahatlatıcıdır
Kullanım Biçimleri:
Çay hazırlamak: Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu çiçek-yaprak orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır ve 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür Üçlü bitki karışım çayı da aynı biçimde demlenir
Kompres Hazırlamak: Iki tatlı kaşığı dolusu bitki, yarım lt suda haşlanır, 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür
Üçlü Çay Harmanı: Sarı ballıbaba, altınbaşak ve yoğurtotu eşit oranda karıştırılır Bu karışımdan yarım tatlı kaşığı dolusu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır (kaynatılmaz), 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür Gün boyunca 2-4 bardak içilir
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!
çelik kapı çeyiz
çelik kapı çeyiz
Re: Her Derde Deva Bitkiler
Brokoli her insanın mutfağından sağlığına taşıyabilecegi ve hazırlanması en kolay bir sebzedir
Brokoli içerdiği maddeler açısından insan sağlığı üzerinde çok faydalıdır Vitamin değerleri açısından; A, E ve C vitaminlerini içermektedir İçerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemimizi güçlendiren bir özelliğe sahiptir Antibiyotik özelliğe sahip olan brokoli, bu yönüyle prostatitis'e (prostat enfeksiyonu) karşı çok etkindir Hiç bir antibiyotik yoktur ki bağışıklık sistemimizi zayıflatmasın İşte brokolinin önemi bu noktada ortaya çıkmaktadır; aynı zamanda hem bağışıklık sistemimizi güçlendirmekte hemde antibiyotik vazifesi görmektedir Bir noktayı hemen belirtmekte büyük fayda görüyorum Genel olarak antibiyotikler, insan hayatı için hayati önem taşıyan, vazgeçilmez ilaçlardır Brokoli, meme, prostat, bağırsak ve idrar kesesi kanserlerine karşı güçlü bir koruyucudur Amerikada özellikle bu kanser türlerine karşı brokolinin içerdiği bazı maddeler (sulforafen vs) zenginleştirilerek kanser tedavisindede başarı ile kullanılmaktadır Brokoli içerdiği bazı indol ve indol türevleri (bitkisel hormonlar) açısından ayrı bir önem taşımaktadır Bu sayede vücudumuzdaki hormon dengesini ayarlayıcı özelliğe sahiptir Yine Amerikada bazı klinikler menopoz dönemindeki bayanlar için östrogen hormonunun düzenli çalışması için brokolideki bitkisel hormonlardan yararlanmaktadırlar Brokolinin kendine özgü olan selülozik yapısı (lifli yapı) bağırsaklarda oluşan toksinlerin uzaklaştırılmasında (toksin atıcı) ve alınmış olan ağır metallerin emilmesinde büyük rol oynamaktadır Brokolinin bu lifli yapısı dışkının düzenli bir şekilde dışarı atılmasını sağlar Kabızlığı önleyicidir ugün dünyada üzerinde en çok araştırma yapılan sebzelerde; beyaz lahana, turp, domates, brokoli ve havuç en ön sırayı almaktadır
Brokolinin Gücü
Brokoli, prostatitis, iyi huylu prostat büyümesi (BPH) ve idrar yolları enfeksiyonuna karşı önleyici ve tedavi edici güce sahiptir Brokolinin şifalı gücünden istifade edebilmek için mutlaka kullanma şekline uymak zorundayız Kullanma şekli bir KÜR olarak yapılmalıdır Aksi taktirde haftada bir kaç defa tüketmenin sadece besin değerleri açısından faydası vardır
Sebze olarak Brokoli; A, C, E ve Karotin vitaminleri bakımından oldukça zengindir Brokoli, klinik deneylerle (Almanca, İngilizce ) kanıtlanmış özellikle prostat ve meme kanserine karşı etkin 5 farklı koruyucu madde içermektedir Bunlardan en güçlü olanı sulforafen dir Prostat rahatsızlıklarının kansere dönüşmesinde brokoli güçlü bir önleyicidir Bu görevini içerdiği myrosinaz enzimi yardımıyla sağlamaktadır Brokoli indol bakımından oldukça zengindir İndoller bitkisel hormonlardır Brokolide bulunan bazı indollerin özelliği, hormon dengesini sağlamaktır Meme kanserinin oluşumunda hormon dengesizliğinin rol oynadığı gerçeği klinik deneylerle kanıtlanmıştır Brokoli bağışıklık sistemimizi güçlendiren 5 tane etkin madde içermektedir Brokoli bununla da kalmayıp aynı zamanda antioksidan dır Yani hücre zarlarına (membran) ve hücre DNA sına zarar veren serbest radikalleri nötralize (zararsız hale getirmek) etmektedir Hücre DNA sını bozabilen serbest radikaller bu özelliklerinden dolayı kanserojendirler Brokoliye antioksidan olma özelliğini kazandıran quercetin ve kaempherol maddelerini içermesidir Quercetin, Prostatitis tedavisinde kullanılan ve bitkilerden elde edilen bir maddedir Brokoli lifli bir yapıya sahip olduğundan, bağırsaklardaki ağır metalleri, safra asidi fazlasını sünger gibi emerek oldukça hızlı bir biçimde dışarıya atılmasını sağlar Brokoli, bu özelliğinden dolayı hem toksin atıcı hemde bağırsak sistemini düzenleyicidir
Çimlenmiş Brokoli Tohumları: Çimlendirilmiş Brokoli tohumları sebze olarak kullanılan Brokoliye göre ; ortalama 50 kat daha fazla sulforafen içerirler ve Sulforafen Phase II enzimlerini aktive ederek kansere, mutasyona ve serbest radikallere karşı harekete geçirirler Amerikada, çimlendirilmiş Brokoli filizlerinden (broccoli sprouts) tabletler yapılmakta ve satılmaktadır
Prostatitis (Prostat Enfeksiyonu)
Prostat enfeksiyonunun iki şekli olduğu tıp otoriteleri tarafından savunulmaktadır Bunlardan birincisi bakteriyel Prostatitis (bakteriyel prostat enfeksiyonu), ikincisi ise non-bakteriyel prostatitis (bakteriyel olmayan prostat enfeksiyonu) dur 1998 yılında bir grup Amerikalı ve Kanadalı bilim adamı, 1 Aralık 1998 tarihinde Journal of infectious Urology dergisinde yayınladıkları makale de bakteriyel olmayan prostat enfeksiyonunun gerçekte bakteriyel prostat enfeksiyonu olduğunu kanıtlamışlardır Bakteriyel-Biyofilm teorisi ile açıkladıkları bu prostat enfeksiyonunu tedavi etmek daha da zor görünmektedir Genel olarak prostat enfeksiyonunu Antibiyotiklerle tedavi etmek çoğu zaman mümkün olamamaktadır Bunun nedeni de antibiyotiklerin, prostatın içine kadar girememesidir Genel olarak bir enfeksiyonun başarı ile tedavi edilebilmesi için bağışıklık sistemininin de güçlü olması veya güçlendirilmesi gerekmektedir
Prostatis de Brokolinin Fonksiyonu
Brokoli aynı anda iki özellik birden göstermektedir Birincisi bağışıklık sistemini güçlendirmesi, ikincisi ise antibiyotik (anti-inflammatory effects of antibiotics) özelliğe sahip olmasıdır Güçlü bir bağışıklık sistemi enfeksiyonlara karşı daha güçlü demektir Halbuki antibiyotikler bağışıklık sistemimizi zayıflatırlar Bu nedenle antibiyotik kullananlar beraberinde çoğu kez vitamin alarak veya sağlıklı ve dengeli beslenerek bağışıklık sistemilerini güçlendirmeye çalışırlar Ancak, alınan antibiyotiklerin çoğu bağırsak florasını etkilediklerinden, vitaminlerin, kofaktörlerin, minerallerin ve besinlerden gelen bazı etkin maddelerin emilmesine engel olabilmektedirler Brokoli giriş kısmında bahsedildiği gibi bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve içerdiği pseudoantibiyotik özellikli etkin maddelerle prostatitis' e karşı etkin rol oynamaktadır
BPH de Brokolinin Fonksiyonu
Brokoli, içerdiği bazı indol derivatları ve mediyatörler vasıtasıyla biyosentez mekanizmasını harekete geçirerek Testosteron Hormonunun Prostata ulaşmasını sağlamaktadır Böylece Prostat normal salgılama fonksiyonlarını yavaş yavaş yerine getirmeye başlamaktadır 21 günlük Brokoli Kürü neticesinde BPH (İyi huylu prostat) hastaları daha 2-3 gün içerisinde idrara bağlı şikayetlerinin nasıl azaldığını görebilmektedirler Brokoli Kürünü yapan erkeklerin hemen hemen hepsi cinsel isteksizliklerinin önemli ölçüde ortadan kalktığını söylemektedirler Tabiki hastalığın seyrine göre 21 günlük başlangıç kürü yeterli olmayabilir Uzun yıllardır iyi huylu prostat büyümesi rahatsızlığı olanlar ( 6-7 yıl) bir kaç ay sonra şikayetlerinin tekrar başladığını göreceklerdir Bu durumda sadece bir haftalık Brokoli Kürü nün uygulanması yeterli olabilmektedir Kısaca her BPH hastası kendisini bilir İyi huylu Prostat büyümesine yeni yakalanmış olanlar 21 günlük Brokoli Kürü ile enaz 10 - 11 ay rahat edebilmektedirler Daha sonra bir haftalık kür ile tekrar uzun zaman rahat edebilmektedirler
Brokolinin Kullanılış Şekli
Bu yardımcı tedavi şekline başlamadan önce mutlaka bir hekime gittiğinizi kabul ediyoruz Kesinlikle bir hekime gitmeden prostat şikayetlerine iyi geliyormuş düşüncesiyle hareket ederek, brokoli kür tedavisini uygulamayınız Mutlaka hekime gidiniz ve teşhisinizi koydurunuz Eğer konulan teşhis; Prostatitis veya BPH ( iyi huylu Prostat büyümesi) veya idrar yolları enfeksiyonu ise bu taktirde brokoli kür tedavisini çekinmeden bir yardımcı tedavi olarak uygulayabilirsiniz Brokoli'nin yan tesiri yoktur ve ilaçlarlada etkileşmesi söz konusu değildir Ancak brokoliye karşı alerjisi olanların bu tedaviyi uygulamamaları gerekir Genel bir kural olmamakla beraber, süte karşı alerjisi olanların % 25 oranındada brokoliye karşıda alerjileri olduğu gözlenmiştir Hekiminizin size verdiği ilaçları alarak, Brokoli tedavisini de bir yardımcı ve önleyici tedavi olarak uygulayabilirsiniz
En az 250 gram Brokoliyi 1 litre suda su kaynadıktan sonra ağzı kapalı olarak hafif ateşte 5-6 dakika pişiriniz Suyunu ılttıktan veya soğuttuktan sonra, yarısını sabah diğer yarısını da akşam yemeğinden 20 dakika önce aç karına içiniz Brokoli suyunu çtikten sonra 20 dakika su hariç hiç bir şey yemeyiniz ve içmeyiniz Pişirdiğiniz brokoliyi de öğleyin yemeğinizin yanında salata olarak yeyiniz Bu işlem 21 defa uygulanacak ve Brokoli suyu hergün taze olarak hazırlanacaktır Yani bu küre 21 gün devam edilecektir
Brokoliyi pazarlarda, manavlarda ve bazı süpermarketlerde taze veya dondurulmuş olarak bulabilirsiniz Brokoliyi alırken taze ve sararmamış olduğuna dikkat ediniz Eğer Brokoloyi fazla miktarda aldıysanız, 250 gramlık porsiyonlar halinde yıkamadan mutlaka buzdolabınızın buzluk kısmında saklayınız Günlük ihtiyacınızı hergün buzluktan alıp, yıkayıp hazırlayınız
Hazırlanması ve Kullanılması :
Bitkinin hem odunsu saplarını hem de çiçekli bölümlerini kullanabilirsiniz En az 250 gr, en fazla 500 gr brokoli 1 litre suyla agzı kapalı bir kapta 5 dakika kaynatılır Süzülüp bir başka kaba alınan brokoli suyunun yarısı sabahları aç karnına diger yarısı da aksamları yine aç karnına içilmelidir (ılık veya soguk) Hazırlanan 1 lt su aynı gün tüketlimeli ve ertesi gün için yenisi hazırlanmalıdırBrokoli suyu içildikten sonraki 20 dakika boyunca su hariç hiç bir sey yenilip içilmemelidir Aynı zamanda ögle yemeklerinde de haşlanmış brokoli yenmesinin bir çok avantajları vardır Bu uygulama 1 hafta boyunca her gün yapılmıs olacaktır Her 7 günden (1 Hafta) sonra 3 günlük bir ara verilmelidir Bu işleme 21 gün (3 hafta) devam edilmelidir (3 'er günlük aralar hariç)
NOT: 1 lt su için 250 gr'dan fazla kullanılan brokolinin etkisi artar fakat 500 gr'dan fazlası da gerekmez
1-2 yıllık prostat hastaları için 21 günlük brokoli kürü yeterlidir 21 günlük brokoli kürünü tamamlayan hastalar belki 5-6 ay sonra tekrar bir rahatsızlık hissedebilirler Böyle bir durumda sadece 10 günlük bir brokoli kürü yeterli olacaktır
Uzun bir süreden beri prostat rahatsızlıgı olan hastalar (4 yıldan fazla) için 21 günlük brokoli kürü rahatsızlıklarını geçici bir süre gidermek için yardımcı olacaktır Bu durumdaki hastalar 45 gün brokoli kürü uygulamalıdırlar(Yine aynı şekilde her 7 günden sonra 3 gün ara vererek)
Brokoli Kürü Esnasında Dikkat Edilmesi Gerken Hususlar:
Brokoli kürü (tedavisi) boyunca, baharat ve baharatlı yiyecekler kesinlikle yasaktır ve her çesit kahve ile hayvansal yaglardan da kaçınılması gerekir
Brokoli Tedavisi Esnasında ve Sonrasında Beklenen Sonuçlar:
Sertleşme problemlerinin düzelmesi (Erectile dysfunctions)
İdrar yapma zorluklarında düzelme
Meni miktarının artması
Kısırlığın giderilmesi
Yaşam kalitesinin normallestirilmesi
Urogenital sistemden (Böbrek, prostat, mesane vs) patojen mikropların temizlenmesi
PSA 'nın düşürülmesine katkı (Prostate Specific Antigen)
Genito-Urinary sistemdeki spazm ve kramplar için fayda
Brokoli, kür esnasında eş zamanlı olarak aşağıdaki faydaları da sağlar:
Kolesterol seviyesinin düşürülmesi
Bağırsak hareketlerinin düzenlenmesi
Kan basıncının ayarlanması
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi
Kaynatılmış Brokoli Kullanmamızın Sebebi Nedir?
Taze veya kaynatılmamış brokoli,harekete geçirilmemesi gereken (aktif hale gelmemesi gereken) bazı enzimler içerir Bu enzimleri etkisiz hale getirmenin en basit yolu, brokoliyi 5 dakika su içinde kaynatmaktır 5 dakikalık bir kaynatma sonucunda bu enzimler etkisiz hale geleceklerdir Eğer bu enzimler etkisiz hale getirilmezlerse brokoli, BPH (Iyi huylu prostat büyümesi), prostat ve genel olarak idrar yolları enfeksiyonlarından müzdarip olanlara başarılı bir sekilde tedavi yapmayacaktır Brokoli çok önemli bilesikler içerir Bu bilesikler sadece sözkonusu enzimler etkisiz hale getirildikleri zaman, prostat, BPH ve idrar yolları enfeksiyonu hastalarını tedavi edebilirler Eger bu yapılmazsa brokolinin içerdigi enzimler, brokolinin bu hastalar üzerindeki etkisini azaltıcı farklı reaksiyonlara başlarlar
Brokoli içerdiği maddeler açısından insan sağlığı üzerinde çok faydalıdır Vitamin değerleri açısından; A, E ve C vitaminlerini içermektedir İçerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemimizi güçlendiren bir özelliğe sahiptir Antibiyotik özelliğe sahip olan brokoli, bu yönüyle prostatitis'e (prostat enfeksiyonu) karşı çok etkindir Hiç bir antibiyotik yoktur ki bağışıklık sistemimizi zayıflatmasın İşte brokolinin önemi bu noktada ortaya çıkmaktadır; aynı zamanda hem bağışıklık sistemimizi güçlendirmekte hemde antibiyotik vazifesi görmektedir Bir noktayı hemen belirtmekte büyük fayda görüyorum Genel olarak antibiyotikler, insan hayatı için hayati önem taşıyan, vazgeçilmez ilaçlardır Brokoli, meme, prostat, bağırsak ve idrar kesesi kanserlerine karşı güçlü bir koruyucudur Amerikada özellikle bu kanser türlerine karşı brokolinin içerdiği bazı maddeler (sulforafen vs) zenginleştirilerek kanser tedavisindede başarı ile kullanılmaktadır Brokoli içerdiği bazı indol ve indol türevleri (bitkisel hormonlar) açısından ayrı bir önem taşımaktadır Bu sayede vücudumuzdaki hormon dengesini ayarlayıcı özelliğe sahiptir Yine Amerikada bazı klinikler menopoz dönemindeki bayanlar için östrogen hormonunun düzenli çalışması için brokolideki bitkisel hormonlardan yararlanmaktadırlar Brokolinin kendine özgü olan selülozik yapısı (lifli yapı) bağırsaklarda oluşan toksinlerin uzaklaştırılmasında (toksin atıcı) ve alınmış olan ağır metallerin emilmesinde büyük rol oynamaktadır Brokolinin bu lifli yapısı dışkının düzenli bir şekilde dışarı atılmasını sağlar Kabızlığı önleyicidir ugün dünyada üzerinde en çok araştırma yapılan sebzelerde; beyaz lahana, turp, domates, brokoli ve havuç en ön sırayı almaktadır
Brokolinin Gücü
Brokoli, prostatitis, iyi huylu prostat büyümesi (BPH) ve idrar yolları enfeksiyonuna karşı önleyici ve tedavi edici güce sahiptir Brokolinin şifalı gücünden istifade edebilmek için mutlaka kullanma şekline uymak zorundayız Kullanma şekli bir KÜR olarak yapılmalıdır Aksi taktirde haftada bir kaç defa tüketmenin sadece besin değerleri açısından faydası vardır
Sebze olarak Brokoli; A, C, E ve Karotin vitaminleri bakımından oldukça zengindir Brokoli, klinik deneylerle (Almanca, İngilizce ) kanıtlanmış özellikle prostat ve meme kanserine karşı etkin 5 farklı koruyucu madde içermektedir Bunlardan en güçlü olanı sulforafen dir Prostat rahatsızlıklarının kansere dönüşmesinde brokoli güçlü bir önleyicidir Bu görevini içerdiği myrosinaz enzimi yardımıyla sağlamaktadır Brokoli indol bakımından oldukça zengindir İndoller bitkisel hormonlardır Brokolide bulunan bazı indollerin özelliği, hormon dengesini sağlamaktır Meme kanserinin oluşumunda hormon dengesizliğinin rol oynadığı gerçeği klinik deneylerle kanıtlanmıştır Brokoli bağışıklık sistemimizi güçlendiren 5 tane etkin madde içermektedir Brokoli bununla da kalmayıp aynı zamanda antioksidan dır Yani hücre zarlarına (membran) ve hücre DNA sına zarar veren serbest radikalleri nötralize (zararsız hale getirmek) etmektedir Hücre DNA sını bozabilen serbest radikaller bu özelliklerinden dolayı kanserojendirler Brokoliye antioksidan olma özelliğini kazandıran quercetin ve kaempherol maddelerini içermesidir Quercetin, Prostatitis tedavisinde kullanılan ve bitkilerden elde edilen bir maddedir Brokoli lifli bir yapıya sahip olduğundan, bağırsaklardaki ağır metalleri, safra asidi fazlasını sünger gibi emerek oldukça hızlı bir biçimde dışarıya atılmasını sağlar Brokoli, bu özelliğinden dolayı hem toksin atıcı hemde bağırsak sistemini düzenleyicidir
Çimlenmiş Brokoli Tohumları: Çimlendirilmiş Brokoli tohumları sebze olarak kullanılan Brokoliye göre ; ortalama 50 kat daha fazla sulforafen içerirler ve Sulforafen Phase II enzimlerini aktive ederek kansere, mutasyona ve serbest radikallere karşı harekete geçirirler Amerikada, çimlendirilmiş Brokoli filizlerinden (broccoli sprouts) tabletler yapılmakta ve satılmaktadır
Prostatitis (Prostat Enfeksiyonu)
Prostat enfeksiyonunun iki şekli olduğu tıp otoriteleri tarafından savunulmaktadır Bunlardan birincisi bakteriyel Prostatitis (bakteriyel prostat enfeksiyonu), ikincisi ise non-bakteriyel prostatitis (bakteriyel olmayan prostat enfeksiyonu) dur 1998 yılında bir grup Amerikalı ve Kanadalı bilim adamı, 1 Aralık 1998 tarihinde Journal of infectious Urology dergisinde yayınladıkları makale de bakteriyel olmayan prostat enfeksiyonunun gerçekte bakteriyel prostat enfeksiyonu olduğunu kanıtlamışlardır Bakteriyel-Biyofilm teorisi ile açıkladıkları bu prostat enfeksiyonunu tedavi etmek daha da zor görünmektedir Genel olarak prostat enfeksiyonunu Antibiyotiklerle tedavi etmek çoğu zaman mümkün olamamaktadır Bunun nedeni de antibiyotiklerin, prostatın içine kadar girememesidir Genel olarak bir enfeksiyonun başarı ile tedavi edilebilmesi için bağışıklık sistemininin de güçlü olması veya güçlendirilmesi gerekmektedir
Prostatis de Brokolinin Fonksiyonu
Brokoli aynı anda iki özellik birden göstermektedir Birincisi bağışıklık sistemini güçlendirmesi, ikincisi ise antibiyotik (anti-inflammatory effects of antibiotics) özelliğe sahip olmasıdır Güçlü bir bağışıklık sistemi enfeksiyonlara karşı daha güçlü demektir Halbuki antibiyotikler bağışıklık sistemimizi zayıflatırlar Bu nedenle antibiyotik kullananlar beraberinde çoğu kez vitamin alarak veya sağlıklı ve dengeli beslenerek bağışıklık sistemilerini güçlendirmeye çalışırlar Ancak, alınan antibiyotiklerin çoğu bağırsak florasını etkilediklerinden, vitaminlerin, kofaktörlerin, minerallerin ve besinlerden gelen bazı etkin maddelerin emilmesine engel olabilmektedirler Brokoli giriş kısmında bahsedildiği gibi bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve içerdiği pseudoantibiyotik özellikli etkin maddelerle prostatitis' e karşı etkin rol oynamaktadır
BPH de Brokolinin Fonksiyonu
Brokoli, içerdiği bazı indol derivatları ve mediyatörler vasıtasıyla biyosentez mekanizmasını harekete geçirerek Testosteron Hormonunun Prostata ulaşmasını sağlamaktadır Böylece Prostat normal salgılama fonksiyonlarını yavaş yavaş yerine getirmeye başlamaktadır 21 günlük Brokoli Kürü neticesinde BPH (İyi huylu prostat) hastaları daha 2-3 gün içerisinde idrara bağlı şikayetlerinin nasıl azaldığını görebilmektedirler Brokoli Kürünü yapan erkeklerin hemen hemen hepsi cinsel isteksizliklerinin önemli ölçüde ortadan kalktığını söylemektedirler Tabiki hastalığın seyrine göre 21 günlük başlangıç kürü yeterli olmayabilir Uzun yıllardır iyi huylu prostat büyümesi rahatsızlığı olanlar ( 6-7 yıl) bir kaç ay sonra şikayetlerinin tekrar başladığını göreceklerdir Bu durumda sadece bir haftalık Brokoli Kürü nün uygulanması yeterli olabilmektedir Kısaca her BPH hastası kendisini bilir İyi huylu Prostat büyümesine yeni yakalanmış olanlar 21 günlük Brokoli Kürü ile enaz 10 - 11 ay rahat edebilmektedirler Daha sonra bir haftalık kür ile tekrar uzun zaman rahat edebilmektedirler
Brokolinin Kullanılış Şekli
Bu yardımcı tedavi şekline başlamadan önce mutlaka bir hekime gittiğinizi kabul ediyoruz Kesinlikle bir hekime gitmeden prostat şikayetlerine iyi geliyormuş düşüncesiyle hareket ederek, brokoli kür tedavisini uygulamayınız Mutlaka hekime gidiniz ve teşhisinizi koydurunuz Eğer konulan teşhis; Prostatitis veya BPH ( iyi huylu Prostat büyümesi) veya idrar yolları enfeksiyonu ise bu taktirde brokoli kür tedavisini çekinmeden bir yardımcı tedavi olarak uygulayabilirsiniz Brokoli'nin yan tesiri yoktur ve ilaçlarlada etkileşmesi söz konusu değildir Ancak brokoliye karşı alerjisi olanların bu tedaviyi uygulamamaları gerekir Genel bir kural olmamakla beraber, süte karşı alerjisi olanların % 25 oranındada brokoliye karşıda alerjileri olduğu gözlenmiştir Hekiminizin size verdiği ilaçları alarak, Brokoli tedavisini de bir yardımcı ve önleyici tedavi olarak uygulayabilirsiniz
En az 250 gram Brokoliyi 1 litre suda su kaynadıktan sonra ağzı kapalı olarak hafif ateşte 5-6 dakika pişiriniz Suyunu ılttıktan veya soğuttuktan sonra, yarısını sabah diğer yarısını da akşam yemeğinden 20 dakika önce aç karına içiniz Brokoli suyunu çtikten sonra 20 dakika su hariç hiç bir şey yemeyiniz ve içmeyiniz Pişirdiğiniz brokoliyi de öğleyin yemeğinizin yanında salata olarak yeyiniz Bu işlem 21 defa uygulanacak ve Brokoli suyu hergün taze olarak hazırlanacaktır Yani bu küre 21 gün devam edilecektir
Brokoliyi pazarlarda, manavlarda ve bazı süpermarketlerde taze veya dondurulmuş olarak bulabilirsiniz Brokoliyi alırken taze ve sararmamış olduğuna dikkat ediniz Eğer Brokoloyi fazla miktarda aldıysanız, 250 gramlık porsiyonlar halinde yıkamadan mutlaka buzdolabınızın buzluk kısmında saklayınız Günlük ihtiyacınızı hergün buzluktan alıp, yıkayıp hazırlayınız
Hazırlanması ve Kullanılması :
Bitkinin hem odunsu saplarını hem de çiçekli bölümlerini kullanabilirsiniz En az 250 gr, en fazla 500 gr brokoli 1 litre suyla agzı kapalı bir kapta 5 dakika kaynatılır Süzülüp bir başka kaba alınan brokoli suyunun yarısı sabahları aç karnına diger yarısı da aksamları yine aç karnına içilmelidir (ılık veya soguk) Hazırlanan 1 lt su aynı gün tüketlimeli ve ertesi gün için yenisi hazırlanmalıdırBrokoli suyu içildikten sonraki 20 dakika boyunca su hariç hiç bir sey yenilip içilmemelidir Aynı zamanda ögle yemeklerinde de haşlanmış brokoli yenmesinin bir çok avantajları vardır Bu uygulama 1 hafta boyunca her gün yapılmıs olacaktır Her 7 günden (1 Hafta) sonra 3 günlük bir ara verilmelidir Bu işleme 21 gün (3 hafta) devam edilmelidir (3 'er günlük aralar hariç)
NOT: 1 lt su için 250 gr'dan fazla kullanılan brokolinin etkisi artar fakat 500 gr'dan fazlası da gerekmez
1-2 yıllık prostat hastaları için 21 günlük brokoli kürü yeterlidir 21 günlük brokoli kürünü tamamlayan hastalar belki 5-6 ay sonra tekrar bir rahatsızlık hissedebilirler Böyle bir durumda sadece 10 günlük bir brokoli kürü yeterli olacaktır
Uzun bir süreden beri prostat rahatsızlıgı olan hastalar (4 yıldan fazla) için 21 günlük brokoli kürü rahatsızlıklarını geçici bir süre gidermek için yardımcı olacaktır Bu durumdaki hastalar 45 gün brokoli kürü uygulamalıdırlar(Yine aynı şekilde her 7 günden sonra 3 gün ara vererek)
Brokoli Kürü Esnasında Dikkat Edilmesi Gerken Hususlar:
Brokoli kürü (tedavisi) boyunca, baharat ve baharatlı yiyecekler kesinlikle yasaktır ve her çesit kahve ile hayvansal yaglardan da kaçınılması gerekir
Brokoli Tedavisi Esnasında ve Sonrasında Beklenen Sonuçlar:
Sertleşme problemlerinin düzelmesi (Erectile dysfunctions)
İdrar yapma zorluklarında düzelme
Meni miktarının artması
Kısırlığın giderilmesi
Yaşam kalitesinin normallestirilmesi
Urogenital sistemden (Böbrek, prostat, mesane vs) patojen mikropların temizlenmesi
PSA 'nın düşürülmesine katkı (Prostate Specific Antigen)
Genito-Urinary sistemdeki spazm ve kramplar için fayda
Brokoli, kür esnasında eş zamanlı olarak aşağıdaki faydaları da sağlar:
Kolesterol seviyesinin düşürülmesi
Bağırsak hareketlerinin düzenlenmesi
Kan basıncının ayarlanması
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi
Kaynatılmış Brokoli Kullanmamızın Sebebi Nedir?
Taze veya kaynatılmamış brokoli,harekete geçirilmemesi gereken (aktif hale gelmemesi gereken) bazı enzimler içerir Bu enzimleri etkisiz hale getirmenin en basit yolu, brokoliyi 5 dakika su içinde kaynatmaktır 5 dakikalık bir kaynatma sonucunda bu enzimler etkisiz hale geleceklerdir Eğer bu enzimler etkisiz hale getirilmezlerse brokoli, BPH (Iyi huylu prostat büyümesi), prostat ve genel olarak idrar yolları enfeksiyonlarından müzdarip olanlara başarılı bir sekilde tedavi yapmayacaktır Brokoli çok önemli bilesikler içerir Bu bilesikler sadece sözkonusu enzimler etkisiz hale getirildikleri zaman, prostat, BPH ve idrar yolları enfeksiyonu hastalarını tedavi edebilirler Eger bu yapılmazsa brokolinin içerdigi enzimler, brokolinin bu hastalar üzerindeki etkisini azaltıcı farklı reaksiyonlara başlarlar
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!
çelik kapı çeyiz
çelik kapı çeyiz
Re: Her Derde Deva Bitkiler
Kara Hindiba (Taraxacum officinale), Arslandişi ve Radika adlarıyla da tanınır Nisan ve Mayısta tüm tarla kıyılarında, çayırlarda ve çimenlerde çiçeklenir Her yıl bu çiçek halısını büyük bir zevkle izleriz Bu tür, sarı çiçekli, çok yıllık, süt taşıyan küçük bitkilerdir Yapraklar rozet halinde tabanda toplanmış olup, kenarları derin loblu ve dişlidirRozet yaprakları bazı kentlerimizde ilkbaharda sebze olarak satılmaktadırBitki çok ıslak yerleri sevmez Yapraklar çiğnenmeden önce, kökler, ilkbaharda veya sonbaharda, çiçek sapları ise, çiçeklenme sırasında toplanır Bitkinin tümü şifalıdır Her ilkbaharda bitkinin tümü toplanarak ve haşlanmış patates ve haşlanmış yumurta ile karıştırılarak güzel bir yemek hazırlanabilir (Referans1: MTreben)
Yabani Hindiba (Cichorium intybus L) 1 m'ye kadar yükselebilen çok yıllık otsu bir bitki olup, yaprakları parçalı ve tüylüdür Çiçekleri açık mavi ve nadiren beyaz renklidir Anadolu'da yaygın bir bitkidir Özellikle boş tarlalarda ve yol kenarlarında yetişir Inülin, uçucu yağ, acı maddeler ve glikozitler taşımaktadır Kavrulmuş köklerinin toz elde edilmesiyle elde edilen ürün Avrupa'da kahve yerine kullanılmaktadır Hindiba-i berri adıyla da bilinir (Referans2: TBaytop) Hindiba'nın bir de sebze olarak kullanılan (Cichorium endivia L-Compositae) türü vardır Bu tür 50-100 cm boyunda, 1-2 yıllık, yaprakları parçalı ve tüysüz otsu bir bitkidir Türkiye'de yabani olarak bulunmaz Bahçe ve bostanlarda (İstanbul, Bursa) sebze olarak yetiştirilmektedir İbn-i Sina bu bitkinin yapraklarının yıkanmadan ve soğuk su ile yapılan ekstrelerinin kullanılmasının gerektiğini savunan özel bir kitapçık hazırlamıştır "Hindiba Risalesi" denilen bu kitapçıktan yazmalar İstanbul kütüphanelerinde bulunur "Bostan Hindibası, , Frenk Salatası, ve Göynek adlarıyla da bilinir
Kullanım Biçimleri :
Çay hazırlamak: Yarım tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış kara hindiba kökü, bir su bardağı dolusu suya akşamdan eklenir, ertesi sabah kaynama derecesine kadar ısıtılır ve süzülür Bu çay, kahvaltıdan yarım saat önceye ve yarım saat sonraya bölünerek, yudum yudum içilir
Bitki salatası: Taze bitkinin köklerinden ve yapraklarından hazırlanır
Çiçek sapları: Çiçekleriyle birlikte yıkanan kara hindiba sapları, çiçeklerinden ayrılarak, günde 5-10 tane yenebilir
Hindiba Pekmezi : İki avuç dolusu kara hindiba çiçeği bir litre soğuk suya eklenir ve hafif ateşte kaynamaya bırakılır Taşmak üzereyken ocaktan indirilir ve sabaha kadar bekletilir Ertesi gün hepsi bir süzgece boşaltılır ve çiçekler iyice sıkılır Bu suyun içine bir kilo şeker eritilir ve ince dilimler halinde yarım limon eklenir ( limon suyu da sıkılabilir ) Daha fazla limon pekmezi ekşitebilir ! Tencere kapaksız olarak ocağa konur Vitaminlerin yitirilmemesi için, ısının çok düşük olması gerekir Fazla sıvı böylece, kaynamaya gerek kalmadan buharlaşır Elde edilen kütle bir veya iki kere soğumaya bırakılarak, pekmezin en iyi kıyama gelmesi sağlanır Uzun süre beklediğinde şekerlenmemesi için, yoğunluğunun fazla olmaması gerekir Ama ince de olmamalıdır, yoksa bir süre sonra ekşimeye başlar Kahvaltı ekmeğine sürülebilecek kıvamda, çok lezzetli ve ağdalı bir pekmez olmalıdır
Yabani Hindiba (Cichorium intybus L) 1 m'ye kadar yükselebilen çok yıllık otsu bir bitki olup, yaprakları parçalı ve tüylüdür Çiçekleri açık mavi ve nadiren beyaz renklidir Anadolu'da yaygın bir bitkidir Özellikle boş tarlalarda ve yol kenarlarında yetişir Inülin, uçucu yağ, acı maddeler ve glikozitler taşımaktadır Kavrulmuş köklerinin toz elde edilmesiyle elde edilen ürün Avrupa'da kahve yerine kullanılmaktadır Hindiba-i berri adıyla da bilinir (Referans2: TBaytop) Hindiba'nın bir de sebze olarak kullanılan (Cichorium endivia L-Compositae) türü vardır Bu tür 50-100 cm boyunda, 1-2 yıllık, yaprakları parçalı ve tüysüz otsu bir bitkidir Türkiye'de yabani olarak bulunmaz Bahçe ve bostanlarda (İstanbul, Bursa) sebze olarak yetiştirilmektedir İbn-i Sina bu bitkinin yapraklarının yıkanmadan ve soğuk su ile yapılan ekstrelerinin kullanılmasının gerektiğini savunan özel bir kitapçık hazırlamıştır "Hindiba Risalesi" denilen bu kitapçıktan yazmalar İstanbul kütüphanelerinde bulunur "Bostan Hindibası, , Frenk Salatası, ve Göynek adlarıyla da bilinir
Kullanım Biçimleri :
Çay hazırlamak: Yarım tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış kara hindiba kökü, bir su bardağı dolusu suya akşamdan eklenir, ertesi sabah kaynama derecesine kadar ısıtılır ve süzülür Bu çay, kahvaltıdan yarım saat önceye ve yarım saat sonraya bölünerek, yudum yudum içilir
Bitki salatası: Taze bitkinin köklerinden ve yapraklarından hazırlanır
Çiçek sapları: Çiçekleriyle birlikte yıkanan kara hindiba sapları, çiçeklerinden ayrılarak, günde 5-10 tane yenebilir
Hindiba Pekmezi : İki avuç dolusu kara hindiba çiçeği bir litre soğuk suya eklenir ve hafif ateşte kaynamaya bırakılır Taşmak üzereyken ocaktan indirilir ve sabaha kadar bekletilir Ertesi gün hepsi bir süzgece boşaltılır ve çiçekler iyice sıkılır Bu suyun içine bir kilo şeker eritilir ve ince dilimler halinde yarım limon eklenir ( limon suyu da sıkılabilir ) Daha fazla limon pekmezi ekşitebilir ! Tencere kapaksız olarak ocağa konur Vitaminlerin yitirilmemesi için, ısının çok düşük olması gerekir Fazla sıvı böylece, kaynamaya gerek kalmadan buharlaşır Elde edilen kütle bir veya iki kere soğumaya bırakılarak, pekmezin en iyi kıyama gelmesi sağlanır Uzun süre beklediğinde şekerlenmemesi için, yoğunluğunun fazla olmaması gerekir Ama ince de olmamalıdır, yoksa bir süre sonra ekşimeye başlar Kahvaltı ekmeğine sürülebilecek kıvamda, çok lezzetli ve ağdalı bir pekmez olmalıdır
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!
çelik kapı çeyiz
çelik kapı çeyiz
Re: Her Derde Deva Bitkiler
Ökseotu (Viscum album L), yöresel olarak, çekem, purç, gökçe, gevele, güvelek ve gövelek adlarıyla tanınır Saçak köklerinin yardımıyla yapraklı ağaçlarda (elma, armut, söğüt, kavak), çam ve köknar gibi yumuşak odunlu ağaçlarda asalak (parazit) olarak yaşayan, hayatımızdan ayrı düşünemeyeceğimiz bu bitkiyi kim tanımaz ki! Kendisini barındıran ağacın yüksek dallarının üstünde yuvarlak bir top biçiminde yetişir Her zaman yeşil olan yaprakları deriyi andırır ve sarımsı yeşildir Kışın kelebek kanatlarını andıran yapraklarını dökmez Meyveler bezelye veya nohut büyüklüğünde, parlak, beyaz renkli ve cama benzer, içi kaygan ve yapışkandır Bu beyaz yapışkan madde insanlar için zehirlidirAma onları iştahla yiyen kuşlara hiçbir zararı dokunmaz Kuşlar, bitkinin yapışkan tohumunu gagalarına alıp dallara sürterek veya kursaklarında yumuşattıkları meyve çekirdeklerini dalların üstüne dışkılayarak yeni bitkilerin kök salmasını sağlarlar Bu tohum ne suyun içinde, ne toprakta ne de başka bir ortamda filizlenemediği (kök salamadığı) için, bitki ancak bu şekilde üreyebiliyor Ökseotu bu şekilde çoğalmayı kuşlara borçlu olduğu halde, bazı yörelerde aynı yapışkan madde kuşlar için tuzak olmaktadır Bu yapışkan madde çubuklar üzerine sürülmekte ve küçük kuşları yakalamak için "ökse" olarak kullanılmaktadır Bitki rezin, saponinler, organik asitler, alkaloitler, viscotoxin, acetylcholin, lectine, inosit ve müsilaj taşımaktadır Çok eski çağlardan beri şifalı özelliği bilinir İnce kıyılarak gölgede kurutulan yapraklar ve küçük saplar, yalnızca ekim başından aralık ortasına kadar ve mart-nisan aylarında toplanır Bu zamanın dışında şifalı güce sahip değildir Toplama konusunda bir uyarı daha: Mart ve nisan aylarında bitki daha meyve vermemiştir Bu durumda, yapışkan meyvelerle uğraşmak gerekmeyeceği için, yaprak ve sapları mart- nisan aylarında toplamak daha kolay olur
Kullanım Biçimleri:
Çay hazırlamak: Ökseotu çayı yalnızca soğuk suda hazırlanır! İnce kıyılmış yarım tatlı kaşığı bitki (yaprak ve sap), orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suda gece boyunca bekletilir, sabahleyin hafifçe ısıtılır ve süzülür Çay gün boyuna yayılarak yemeklerden önce ve yemek aralarında yudumlanarak yavaş yavaş içilir Eğer gün boyunca fazlaca içilmesi gerekiyorsa, hazırlanan çay bir termosta saklanabilir
Taze Bitki Özsuyu: Taze yapraklar ve ilk saplar yıkanır ve nemliyken mikserde sıkılır
Merhem Hazırlamak: Taze beyaz meyveler ezilerek, içyağı veya tereyağı ile iyice karıştırılır ( Sadece dıştan kullanılır )
Kullanım Biçimleri:
Çay hazırlamak: Ökseotu çayı yalnızca soğuk suda hazırlanır! İnce kıyılmış yarım tatlı kaşığı bitki (yaprak ve sap), orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suda gece boyunca bekletilir, sabahleyin hafifçe ısıtılır ve süzülür Çay gün boyuna yayılarak yemeklerden önce ve yemek aralarında yudumlanarak yavaş yavaş içilir Eğer gün boyunca fazlaca içilmesi gerekiyorsa, hazırlanan çay bir termosta saklanabilir
Taze Bitki Özsuyu: Taze yapraklar ve ilk saplar yıkanır ve nemliyken mikserde sıkılır
Merhem Hazırlamak: Taze beyaz meyveler ezilerek, içyağı veya tereyağı ile iyice karıştırılır ( Sadece dıştan kullanılır )
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!
çelik kapı çeyiz
çelik kapı çeyiz
Re: Her Derde Deva Bitkiler
Papatya
Mayıs papatyası (Matricaria chamomilla L), ülkemizde adi papatya, babunç, tıbbi papatya yada sadece papatya adlarıyla bilinir Papatya; genelde balçıklı topraklarda, orman çayırlıklarında, eğimli topraklarda, tahıl, mısır, patates ve şalgam tarlalarında yetişir Gitgide yaygınlaşan yapay gübre ve kimyasal ilaçların kullanımı yüzünden, çok değerli papatyamızın yaşama alanları her geçen gün biraz daha daralmaktadır Fakat, kar yağışlı kışlardan ve yağmurlu ilkbaharlardan sonra alışılmıştan daha fazla yetişir Yabani papatya ile arasındaki fark, sarı çiçek tabanının içinin oyuk ve kokusunun daha etkili ve hoş oluşudur Çiçekler sapsız olarak, mayıstan ağustosa kadar, öğlen güneşinde toplanmalıdır
Çocuklara özellikle, kramplarda ve karın ağrılarında papatya çayı içirilebilir Papatya çiçeği, gaz birikiminde, ishalde, deri döküntülerinde, mide rahatsızlıklarında ve balgamlanmalarda yardım eder Ayrıca, adet görme aksaklıklarında, adet görememe hallerinde ve daha başka nitelikteki, dölyatağı (rahim) şikayetlerinde, uykusuzluk, testis iltihabı, yüksek ateş, yara ve diş ağrılarında yardımcı olabilir Papatya, terletici, sakinleştirici ve kramp çözücü etkilere sahip olmasının yanı sıra, her tür iltihaplanmalarda ve özellikle mukoza iltihaplarında dezenfeksiyon ve iltihap kurutucu olarak kullanılabilir Göz ve gözkapağı iltihaplarında, kaşıntılı ve akıntılı deri döküntülerinde dıştan kompres ve yıkama olarak, diş ağrısında gargara olarak ve ayrıca yaraların yıkanmasında kullanılır Bir olay yüzünden kızgınlığa kapıldığınızda veya sinirlendiğinizde, hemen bir bardak papatya çayı içiniz; kalbiniz zarar görmeden, hemen sakinleşeceksiniz Ağrılı bölgelere, kurutulmuş papatya ile doldurulmuş sıcak yastıklar koymak (Bitki Yastığı) da özellikle önerilir Yatıştırıcı etki içeren papatya banyoları ve yıkanmaları da tüm sinir sistemini en iyi biçimde etkiler Ağır hastalıklardan, bitkinlik hallerinden sonra kendinizi çok iyi hissetmeye başlayacak ve rahatlayacaksınız Yüz ve cilt güzelliği bakımında da papatyayı unutmamalısınız Kaynatılmış bitki suyu ile haftada bir kere yüzünüzü yıkayacak olursanız, cildinizin nasıl tazelendiğini ve sağlıklı bir renk kazandığını göreceksiniz Saç bakımında da, özellikle saçları açık renk olanlar, kaynatılmış papatya suyu kullanmalıdırlar Böyle yıkanacak olurlarsa, saçlarınız güzelleşecek ve göz okşayıcı parlaklık kazanacaktır Papatya merhemi, basura karşı kullanılabilir Papatya buğusu kullanarak, nezle ve sinüzit kısa sürede iyileştirilebilir Antik çağda bile, sinir ağrıları ve romatizma, papatya yağı ile masaj yapılarak tedavi ediliyordu Eski bitki kitaplarında yazdığına göre, papatya yağı, organların yorgunluğunu alır ve kaynatılmış bitki lapası hasta mesanenin üstüne uygulandığında, ağrıları hafifletebilir
Kullanım Biçimleri:
Çay hazırlamak: Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu çiçek, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır (Kaynatılmaz), 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür
Banyo katkısı: Tam banyo için dört avuç dolusu, yüz veya saç yıkamak için bir avuç dolusu papatya çayı haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra banyo suyuna eklenir
Kompresler: Bir bardak kaynar süt, bir yemek kaşığı dolusu çiçeğin üstüne dökülür, demlenmesi için 8-10 dakika beklenir ve posası süzüldükten sonra sıcak sütle kompresler yapılır
Bitki yastığı: Keten bezinden yapılmış bir yastık, kurutulmuş çiçeklerle doldurulur ve ağzı dikilir Kuru bir tavda iyice ısıtılır ve hasta organın üstüne koyulur
Papatya yağı: Güneşli havada toplanmış çiçekler, bir şişenin içine gevşekçe doldurulur ve üstüne sızma zeytinyağı, çiçekleri örtecek kadar eklenir Şişe 14 gün boyunca, arada bir çalkalanarak ve kapağı açılarak, güneşte bekletilir süre sonunda tülbentten süzülür ve koyu renkli şişelerde, serin bir yerde saklanır
Papatya merhemi: 250g içyağı ( veya margarin ) tavada iyice kızdırılır ve iki avuç dolusu taze çiçek içine eklenir Tavadakiler köpüklenmeye başlayınca karıştırılır, ağzı kapanarak serin bir yere bırakılır Ertesi gün yeniden ısıtılır, tülbentten geçirilerek süzülür ve cam veya porselen merhem kaplarına aktarılır Buzdolabında saklanmalıdır
Papatya Buğusu: İçinde su kaynayan bir kabın üstüne yerleştirilen süzgecin içine, taze veya kurutulmuş bitkiler konduktan sonra, süzgecin üstü kapanır Bir süre sonra , yumuşamış olan bu sıcak bitkiler çıkan buhar genize çekilir
Mayıs papatyası (Matricaria chamomilla L), ülkemizde adi papatya, babunç, tıbbi papatya yada sadece papatya adlarıyla bilinir Papatya; genelde balçıklı topraklarda, orman çayırlıklarında, eğimli topraklarda, tahıl, mısır, patates ve şalgam tarlalarında yetişir Gitgide yaygınlaşan yapay gübre ve kimyasal ilaçların kullanımı yüzünden, çok değerli papatyamızın yaşama alanları her geçen gün biraz daha daralmaktadır Fakat, kar yağışlı kışlardan ve yağmurlu ilkbaharlardan sonra alışılmıştan daha fazla yetişir Yabani papatya ile arasındaki fark, sarı çiçek tabanının içinin oyuk ve kokusunun daha etkili ve hoş oluşudur Çiçekler sapsız olarak, mayıstan ağustosa kadar, öğlen güneşinde toplanmalıdır
Çocuklara özellikle, kramplarda ve karın ağrılarında papatya çayı içirilebilir Papatya çiçeği, gaz birikiminde, ishalde, deri döküntülerinde, mide rahatsızlıklarında ve balgamlanmalarda yardım eder Ayrıca, adet görme aksaklıklarında, adet görememe hallerinde ve daha başka nitelikteki, dölyatağı (rahim) şikayetlerinde, uykusuzluk, testis iltihabı, yüksek ateş, yara ve diş ağrılarında yardımcı olabilir Papatya, terletici, sakinleştirici ve kramp çözücü etkilere sahip olmasının yanı sıra, her tür iltihaplanmalarda ve özellikle mukoza iltihaplarında dezenfeksiyon ve iltihap kurutucu olarak kullanılabilir Göz ve gözkapağı iltihaplarında, kaşıntılı ve akıntılı deri döküntülerinde dıştan kompres ve yıkama olarak, diş ağrısında gargara olarak ve ayrıca yaraların yıkanmasında kullanılır Bir olay yüzünden kızgınlığa kapıldığınızda veya sinirlendiğinizde, hemen bir bardak papatya çayı içiniz; kalbiniz zarar görmeden, hemen sakinleşeceksiniz Ağrılı bölgelere, kurutulmuş papatya ile doldurulmuş sıcak yastıklar koymak (Bitki Yastığı) da özellikle önerilir Yatıştırıcı etki içeren papatya banyoları ve yıkanmaları da tüm sinir sistemini en iyi biçimde etkiler Ağır hastalıklardan, bitkinlik hallerinden sonra kendinizi çok iyi hissetmeye başlayacak ve rahatlayacaksınız Yüz ve cilt güzelliği bakımında da papatyayı unutmamalısınız Kaynatılmış bitki suyu ile haftada bir kere yüzünüzü yıkayacak olursanız, cildinizin nasıl tazelendiğini ve sağlıklı bir renk kazandığını göreceksiniz Saç bakımında da, özellikle saçları açık renk olanlar, kaynatılmış papatya suyu kullanmalıdırlar Böyle yıkanacak olurlarsa, saçlarınız güzelleşecek ve göz okşayıcı parlaklık kazanacaktır Papatya merhemi, basura karşı kullanılabilir Papatya buğusu kullanarak, nezle ve sinüzit kısa sürede iyileştirilebilir Antik çağda bile, sinir ağrıları ve romatizma, papatya yağı ile masaj yapılarak tedavi ediliyordu Eski bitki kitaplarında yazdığına göre, papatya yağı, organların yorgunluğunu alır ve kaynatılmış bitki lapası hasta mesanenin üstüne uygulandığında, ağrıları hafifletebilir
Kullanım Biçimleri:
Çay hazırlamak: Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu çiçek, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır (Kaynatılmaz), 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür
Banyo katkısı: Tam banyo için dört avuç dolusu, yüz veya saç yıkamak için bir avuç dolusu papatya çayı haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra banyo suyuna eklenir
Kompresler: Bir bardak kaynar süt, bir yemek kaşığı dolusu çiçeğin üstüne dökülür, demlenmesi için 8-10 dakika beklenir ve posası süzüldükten sonra sıcak sütle kompresler yapılır
Bitki yastığı: Keten bezinden yapılmış bir yastık, kurutulmuş çiçeklerle doldurulur ve ağzı dikilir Kuru bir tavda iyice ısıtılır ve hasta organın üstüne koyulur
Papatya yağı: Güneşli havada toplanmış çiçekler, bir şişenin içine gevşekçe doldurulur ve üstüne sızma zeytinyağı, çiçekleri örtecek kadar eklenir Şişe 14 gün boyunca, arada bir çalkalanarak ve kapağı açılarak, güneşte bekletilir süre sonunda tülbentten süzülür ve koyu renkli şişelerde, serin bir yerde saklanır
Papatya merhemi: 250g içyağı ( veya margarin ) tavada iyice kızdırılır ve iki avuç dolusu taze çiçek içine eklenir Tavadakiler köpüklenmeye başlayınca karıştırılır, ağzı kapanarak serin bir yere bırakılır Ertesi gün yeniden ısıtılır, tülbentten geçirilerek süzülür ve cam veya porselen merhem kaplarına aktarılır Buzdolabında saklanmalıdır
Papatya Buğusu: İçinde su kaynayan bir kabın üstüne yerleştirilen süzgecin içine, taze veya kurutulmuş bitkiler konduktan sonra, süzgecin üstü kapanır Bir süre sonra , yumuşamış olan bu sıcak bitkiler çıkan buhar genize çekilir
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!
çelik kapı çeyiz
çelik kapı çeyiz
Re: Her Derde Deva Bitkiler
Kekik
Kekik (Thymus serpyllum, Thymus vulgaris) çimenlik tarla kıyılarında, orman kıyılarında, ve çayırlardaki karınca yuvalarının üstünde yer almaktan hoşlanır Güneş ve sıcak istediği için, toprak sıcaklığının fazla olduğu kayalık ve dağlık bölgelere çoğalır Güneşli öğlen sıcaklarında menekşe renkli çiçeklerinden yayılan güzel koku, arıları ve böcekleri kendisine çeker Kendilerine özgü bir kokuya sahip olan bu çiçekler beni çocukluğumdan beri etkilemiştir Ülkemizde kekik adı altında Origanum (Mercanköşk türleri) türlerinden elde edilen drogun satışı yapılmaktadır Eterli uçucu yağ; Thymol (%50 civarında), Carvacrol, Borneol, Cymol, Pimen, Tanen ve flavonlar içerir Öncelikle baharat olarak kullanılır Yağlı ve ağır yemeklerin tadını zenginleştirir, sindirimi kolaylaştırır Şifalı bitki olarak kekik; öncelikle kramp çözücü, dezenfekte edici ve balgam söktürücü olarak kullanılır Akciğer ve bronşlar, mide ve bağırsaklar, kekiğin başlıca kullanım alanlarıdır Bitkinin önemli etken maddesi olan eterli uçucu yağlar kana karışıp, bronşiyal kasları etkileyerek, krampları çözebilir Aymı zamanda o bölgelerde bakteri oluşumunu önler Öksürük ve üst solunum yolları iltihabında çay içimi ve gargara biçiminde kullanılabilir Kekik iştah açar ve sindirim sistemini uyarır Sindirim sisteminde görülen ekşimeler ve kramplı ağrılar bir bardak kekik çayı ile geçiştirilebilir, kötü kokulu ve yumuşak dışkı normalleşir Boğmaca ve öksürük, sinir sistemi zafiyeti, romatizma ve bağırsak hastalıklarına karşı, çay içiminin yanısıra, kekik banyoları da çok yararlıdır Güçzüz, zayıf ve solgun çocuklara da kekik banyosu yaptırılabilir Kekik çayı ile ayrıca adet kanamaları dengelenebilir, adet zamanlarındaki kramplı ağrılar geçiştirilebilir, ergenlik sivilceleri iyileştirilebilir kekik çayı içimi ve kekikle karıştırılmış bal yenmesiyle organizma güçlendirilebilir ve dengeye kavuşturulabilir Kekik tentürü friksiyonları ile (ovarak sürme) romatizmal ağrılar, sinirsel rahatsızlıklar ve organ titreklikleri tedavi edilebilir Sıcak kekik yastıkları ağrılı bölgenin üstüne konularak büyük rahatlıklar sağlanabilir Bu küçük bitki yastıklarını herkes hazırlayabilir Kekik, öksürük ve mide rahatsızlıklarına karşı başka bitkilerle karıştırılarak daha da başarılı biçimde kullanılabilir
Kullanım Biçimleri:
Çay hazırlamak : Yarım veya bir tatlı kaşığı kurutulup, ince kıyılmış kekik,orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, üstü kapatılarak 8-10 dakika demlendirilir ve süzülür Günde 2-3 bardak yeni demlenmiş olarak, aç karnına veya öğün aralarında, soğutulmadan ve yudumlanarak içilir
Kekik Banyosu: 70-100 gr kurutulmuş kekik bir tülbentin içine gevşekçe bağlanarak 2-3 litre soğuk suya eklenir Kaynama derecesine kadar ısıtıldıktan sonra (kaynatılmaz), üstü kapalı olarak 15 dakika demlendirilir Tülbentteki posa iyice sıkıldıktan sonra sıcak banyo suyuna (Küvet) eklenir Banyo suyu sıcaklığı 37-38 derece arasında olmalıdır ve banyo süresi 15-20 dakikayı aşmamalıdır Bu süre boyunca küvet içerisinde oturularak yapılan banyodan sonra üşütülmemeli ve bir bornoza sarılınarak yatakta bir süre dinlenilmelidir
Kekik Tentürü : Öğlen güneşinde toplanmış ve ince kıyılmış çiçekli dallar, gevşekçe, bir şişenin boğazına kadar doldurulur, üstüne konyak veya 35-40 derecelik etil alkol, bitkilerin üstüne çıkana kadar eklenir14 gün boyunca, arada bir çalkalanarak, güneşli ve sıcak bir ortamda bekletilir, sonra tülbentten geçirilerek süzülür Koyu renkli şişelerde, serin bir ortamda saklanmalıdır
Bitki yastığı: Öğlen güneşinde toplanıp kurutulmuş çiçekli dallar, ince kıyılarak keten bezinden yapılmış bir yastığa doldurulur ve ağzı dikiliryatmadan önce sıcak, kuru hava ile (Örnek : Kaloriferin üzerinde veya saç kurutma makinası kullanılabilir) ısıtılır ve hasta organın üstüne koyulur
Kekik Yağı: Aynı tentür işlemi gibidir, konyak yerine, sızma zeytinyağı kullanılır Bir şişenin içine doldurulan çiçeklerin üstüne sızma zeytin yağı eklenerek, 10 gün güneşte bekletilir ve kullanılacak kadarı süzülür
Karışım: Öksürüğe karşı, 2 ölçü kekik, 1 ölçü sinirliot, 1 ölçü ezilmiş anason iyice karıştırılır Bir tatlı kaşığı bitki "Çay Hazırlamak" başlığı altında belirtildiği şekilde demlenir ve balla tatlandırılarak, küçük yudumlarla içilir
Kekik (Thymus serpyllum, Thymus vulgaris) çimenlik tarla kıyılarında, orman kıyılarında, ve çayırlardaki karınca yuvalarının üstünde yer almaktan hoşlanır Güneş ve sıcak istediği için, toprak sıcaklığının fazla olduğu kayalık ve dağlık bölgelere çoğalır Güneşli öğlen sıcaklarında menekşe renkli çiçeklerinden yayılan güzel koku, arıları ve böcekleri kendisine çeker Kendilerine özgü bir kokuya sahip olan bu çiçekler beni çocukluğumdan beri etkilemiştir Ülkemizde kekik adı altında Origanum (Mercanköşk türleri) türlerinden elde edilen drogun satışı yapılmaktadır Eterli uçucu yağ; Thymol (%50 civarında), Carvacrol, Borneol, Cymol, Pimen, Tanen ve flavonlar içerir Öncelikle baharat olarak kullanılır Yağlı ve ağır yemeklerin tadını zenginleştirir, sindirimi kolaylaştırır Şifalı bitki olarak kekik; öncelikle kramp çözücü, dezenfekte edici ve balgam söktürücü olarak kullanılır Akciğer ve bronşlar, mide ve bağırsaklar, kekiğin başlıca kullanım alanlarıdır Bitkinin önemli etken maddesi olan eterli uçucu yağlar kana karışıp, bronşiyal kasları etkileyerek, krampları çözebilir Aymı zamanda o bölgelerde bakteri oluşumunu önler Öksürük ve üst solunum yolları iltihabında çay içimi ve gargara biçiminde kullanılabilir Kekik iştah açar ve sindirim sistemini uyarır Sindirim sisteminde görülen ekşimeler ve kramplı ağrılar bir bardak kekik çayı ile geçiştirilebilir, kötü kokulu ve yumuşak dışkı normalleşir Boğmaca ve öksürük, sinir sistemi zafiyeti, romatizma ve bağırsak hastalıklarına karşı, çay içiminin yanısıra, kekik banyoları da çok yararlıdır Güçzüz, zayıf ve solgun çocuklara da kekik banyosu yaptırılabilir Kekik çayı ile ayrıca adet kanamaları dengelenebilir, adet zamanlarındaki kramplı ağrılar geçiştirilebilir, ergenlik sivilceleri iyileştirilebilir kekik çayı içimi ve kekikle karıştırılmış bal yenmesiyle organizma güçlendirilebilir ve dengeye kavuşturulabilir Kekik tentürü friksiyonları ile (ovarak sürme) romatizmal ağrılar, sinirsel rahatsızlıklar ve organ titreklikleri tedavi edilebilir Sıcak kekik yastıkları ağrılı bölgenin üstüne konularak büyük rahatlıklar sağlanabilir Bu küçük bitki yastıklarını herkes hazırlayabilir Kekik, öksürük ve mide rahatsızlıklarına karşı başka bitkilerle karıştırılarak daha da başarılı biçimde kullanılabilir
Kullanım Biçimleri:
Çay hazırlamak : Yarım veya bir tatlı kaşığı kurutulup, ince kıyılmış kekik,orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, üstü kapatılarak 8-10 dakika demlendirilir ve süzülür Günde 2-3 bardak yeni demlenmiş olarak, aç karnına veya öğün aralarında, soğutulmadan ve yudumlanarak içilir
Kekik Banyosu: 70-100 gr kurutulmuş kekik bir tülbentin içine gevşekçe bağlanarak 2-3 litre soğuk suya eklenir Kaynama derecesine kadar ısıtıldıktan sonra (kaynatılmaz), üstü kapalı olarak 15 dakika demlendirilir Tülbentteki posa iyice sıkıldıktan sonra sıcak banyo suyuna (Küvet) eklenir Banyo suyu sıcaklığı 37-38 derece arasında olmalıdır ve banyo süresi 15-20 dakikayı aşmamalıdır Bu süre boyunca küvet içerisinde oturularak yapılan banyodan sonra üşütülmemeli ve bir bornoza sarılınarak yatakta bir süre dinlenilmelidir
Kekik Tentürü : Öğlen güneşinde toplanmış ve ince kıyılmış çiçekli dallar, gevşekçe, bir şişenin boğazına kadar doldurulur, üstüne konyak veya 35-40 derecelik etil alkol, bitkilerin üstüne çıkana kadar eklenir14 gün boyunca, arada bir çalkalanarak, güneşli ve sıcak bir ortamda bekletilir, sonra tülbentten geçirilerek süzülür Koyu renkli şişelerde, serin bir ortamda saklanmalıdır
Bitki yastığı: Öğlen güneşinde toplanıp kurutulmuş çiçekli dallar, ince kıyılarak keten bezinden yapılmış bir yastığa doldurulur ve ağzı dikiliryatmadan önce sıcak, kuru hava ile (Örnek : Kaloriferin üzerinde veya saç kurutma makinası kullanılabilir) ısıtılır ve hasta organın üstüne koyulur
Kekik Yağı: Aynı tentür işlemi gibidir, konyak yerine, sızma zeytinyağı kullanılır Bir şişenin içine doldurulan çiçeklerin üstüne sızma zeytin yağı eklenerek, 10 gün güneşte bekletilir ve kullanılacak kadarı süzülür
Karışım: Öksürüğe karşı, 2 ölçü kekik, 1 ölçü sinirliot, 1 ölçü ezilmiş anason iyice karıştırılır Bir tatlı kaşığı bitki "Çay Hazırlamak" başlığı altında belirtildiği şekilde demlenir ve balla tatlandırılarak, küçük yudumlarla içilir
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!
çelik kapı çeyiz
çelik kapı çeyiz
Re: Her Derde Deva Bitkiler
Yabanmersini Ekstresi
Yabanmersini (Vaccinum myrtillus), 30-35 cm yükseklikte, kışın yapraklarını döken küçük bir bitkidir Eğer Kuzey Avrupa, Amerika’ daki Rocky dağları ve Kuzey Karadeniz dağlarının fundalık ve ormanlık bölgelerinde büyümüş iseniz, muhtemelen Yaban mersini meyveleri, reçelleri ve turtalarını tatmışsınızdır Ama artık şimdilerde Yabanmersini’ nin mor renkli kapsüllerini ek gıda olarak bulabilmeniz mümkün Yabanmersini, Vaccinum cinsinden Türkçe’de çay üzümü veya çobanüzümü denilen bir çalı ailesinin üyesidir Vaccinum cinsinin Kuzey yarım küre’ nin serin ve dağlık bölgelerinde yetişen 450’ den fazla türü vardır Yabanmersini, 30-35 cm yüksekliğinde kırmızıdan mor renge kadar dolgun ve etli meyveleri olan küçük bir çalıdır Meyveleri Temmuz’dan Eylül’ e kadar toplanabilir
Faydaları ve Kullanım Alanları:
Göz yorgunluğu, miyopluk, katarakt, karasu (Glokom: Göz tansiyonu), şeker hastalığından kaynaklanan görme bozuklukları (Diyabetik retinopati), gece körlüğü, gece görüşünü artırıcı, kamaşma, retinayı güçlendirici, kılcal damar çatlamalarını önleyici ve tavuk karası (retinitis pigmentosa) hastalığının ilerlemesini yavaşlatıcı
Kabızlık, bulantı, mide krampları, ülser önleyici
Kan şekerini düşürücü, iltihaplanma, kolajenin (collagen) stabilize edilmesi
Pıhtılaşmanın azaltılması, damar sertliği oluşumunun engellenmesi ve antioksidan etki
Varis, basur (hemoroid) 'e karşı iyileştirici
Yabanmersini üzerine yapılan bir kısım çalışmalarda yabanmersini ekstresi ile beraber beta-karoten (puro-vitamin A) ve E vitamini birlikte denenmiştir Beta-karoten ve E vitamini katkılı bu preparatlar retinadaki zayıf kan dolaşımını ve ışığa karşı duyarlılığı daha da artırarak yabanmersininin olumlu etkilerine katkıda bulunmuştur 1960’ ların sonunda İtalyan araştırmacılar tarafından sağlıklı bireyler ve görme bozukluğu olan hastalar üzerinde yapılan 4 ayrı çalışma da yabanmersini ekstresi kullanımından sonra kayda değer bir şekilde gece görüşünün arttığı, karanlığa ve flaş gibi parlayan ışık veya farlara çok daha hızlı uyum sağlandığı gözlenmiştir Gece çalışan trafik kontrol memurları, uçak pilotları ve sürücüler üzerinde yapılan ilave çalışmalarda ise standardize edilmiş yabanmersini meyve ekstrelerinin yine gece görüşünü arttırdığı, aydınlık ve karanlık arasındaki adaptasyon süresini kısalttığı bulunmuştur Yine İtalyan araştırmacılar tarafından çeşitli derecelerde miyop olan hastalar üzerinde yapılan 2 klinik çalışmada hastaların %76’sında retinal hassasiyetin arttığı gözlenmiştir Bu hastalara 15 gün süresince vitamin A (beta-karoten) katkılı, günde 150 mg Yabanmersini ekstresi verilmiştir Amerika’da yabanmersini meyve özlerinin kurutularak preslenmesi sonucu elde edilen kapsül ve tabletleri ek gıda olarak üretilmektedir Aynı zamanda bu ürünler %25 antosiyanidin içerecek şekilde standardize edilmiştir Standardize edilmiş bu ürünler yukarıda belirtilen ve önceden tahmin edilebilen etki ve sonuçları daha iyi verebilmektedir Eğer standardize edilmemiş ve kurutulmuş yabanmersini meyvelerini çay olarak kullanmak isterseniz günde 20-60 gr kurutulmuş yabanmersini meyvesi tüketmeniz gerekir Halbuki standardize edilmiş yabanmersini ekstresi kapsüllerinden günde 2-3 tane almak yeterlidir İster yabanmersinini lezzetli yabani bir yiyecek, ister ek gıda olarak tablet veya kapsül şeklinde kullanın, yabanmersini her iki durumda da yukarıda anlatıldığı gibi şifalı bir bitkidir
Yabanmersini Ekstresi; 80 mg standardize edilmiş yabanmersini meyvesi, 300 mg Havuç özü, 6 mg (10000 IU) beta-karoten (vitamin A), 10 mg Riboflavin (Vitamin-B2), 100 mg Citrus (Turunçgiller) Bioflavonoidleri (Hesperidin olarak toplamda %37) içermekte olup 100 kapsüllük vakumlu ambalajlarda sunulmuştur Ek gıda olarak yemeklerle beraber günde 2-3 kez 1 tablet alınabilir Bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur
Yabanmersini (Vaccinum myrtillus), 30-35 cm yükseklikte, kışın yapraklarını döken küçük bir bitkidir Eğer Kuzey Avrupa, Amerika’ daki Rocky dağları ve Kuzey Karadeniz dağlarının fundalık ve ormanlık bölgelerinde büyümüş iseniz, muhtemelen Yaban mersini meyveleri, reçelleri ve turtalarını tatmışsınızdır Ama artık şimdilerde Yabanmersini’ nin mor renkli kapsüllerini ek gıda olarak bulabilmeniz mümkün Yabanmersini, Vaccinum cinsinden Türkçe’de çay üzümü veya çobanüzümü denilen bir çalı ailesinin üyesidir Vaccinum cinsinin Kuzey yarım küre’ nin serin ve dağlık bölgelerinde yetişen 450’ den fazla türü vardır Yabanmersini, 30-35 cm yüksekliğinde kırmızıdan mor renge kadar dolgun ve etli meyveleri olan küçük bir çalıdır Meyveleri Temmuz’dan Eylül’ e kadar toplanabilir
Faydaları ve Kullanım Alanları:
Göz yorgunluğu, miyopluk, katarakt, karasu (Glokom: Göz tansiyonu), şeker hastalığından kaynaklanan görme bozuklukları (Diyabetik retinopati), gece körlüğü, gece görüşünü artırıcı, kamaşma, retinayı güçlendirici, kılcal damar çatlamalarını önleyici ve tavuk karası (retinitis pigmentosa) hastalığının ilerlemesini yavaşlatıcı
Kabızlık, bulantı, mide krampları, ülser önleyici
Kan şekerini düşürücü, iltihaplanma, kolajenin (collagen) stabilize edilmesi
Pıhtılaşmanın azaltılması, damar sertliği oluşumunun engellenmesi ve antioksidan etki
Varis, basur (hemoroid) 'e karşı iyileştirici
Yabanmersini üzerine yapılan bir kısım çalışmalarda yabanmersini ekstresi ile beraber beta-karoten (puro-vitamin A) ve E vitamini birlikte denenmiştir Beta-karoten ve E vitamini katkılı bu preparatlar retinadaki zayıf kan dolaşımını ve ışığa karşı duyarlılığı daha da artırarak yabanmersininin olumlu etkilerine katkıda bulunmuştur 1960’ ların sonunda İtalyan araştırmacılar tarafından sağlıklı bireyler ve görme bozukluğu olan hastalar üzerinde yapılan 4 ayrı çalışma da yabanmersini ekstresi kullanımından sonra kayda değer bir şekilde gece görüşünün arttığı, karanlığa ve flaş gibi parlayan ışık veya farlara çok daha hızlı uyum sağlandığı gözlenmiştir Gece çalışan trafik kontrol memurları, uçak pilotları ve sürücüler üzerinde yapılan ilave çalışmalarda ise standardize edilmiş yabanmersini meyve ekstrelerinin yine gece görüşünü arttırdığı, aydınlık ve karanlık arasındaki adaptasyon süresini kısalttığı bulunmuştur Yine İtalyan araştırmacılar tarafından çeşitli derecelerde miyop olan hastalar üzerinde yapılan 2 klinik çalışmada hastaların %76’sında retinal hassasiyetin arttığı gözlenmiştir Bu hastalara 15 gün süresince vitamin A (beta-karoten) katkılı, günde 150 mg Yabanmersini ekstresi verilmiştir Amerika’da yabanmersini meyve özlerinin kurutularak preslenmesi sonucu elde edilen kapsül ve tabletleri ek gıda olarak üretilmektedir Aynı zamanda bu ürünler %25 antosiyanidin içerecek şekilde standardize edilmiştir Standardize edilmiş bu ürünler yukarıda belirtilen ve önceden tahmin edilebilen etki ve sonuçları daha iyi verebilmektedir Eğer standardize edilmemiş ve kurutulmuş yabanmersini meyvelerini çay olarak kullanmak isterseniz günde 20-60 gr kurutulmuş yabanmersini meyvesi tüketmeniz gerekir Halbuki standardize edilmiş yabanmersini ekstresi kapsüllerinden günde 2-3 tane almak yeterlidir İster yabanmersinini lezzetli yabani bir yiyecek, ister ek gıda olarak tablet veya kapsül şeklinde kullanın, yabanmersini her iki durumda da yukarıda anlatıldığı gibi şifalı bir bitkidir
Yabanmersini Ekstresi; 80 mg standardize edilmiş yabanmersini meyvesi, 300 mg Havuç özü, 6 mg (10000 IU) beta-karoten (vitamin A), 10 mg Riboflavin (Vitamin-B2), 100 mg Citrus (Turunçgiller) Bioflavonoidleri (Hesperidin olarak toplamda %37) içermekte olup 100 kapsüllük vakumlu ambalajlarda sunulmuştur Ek gıda olarak yemeklerle beraber günde 2-3 kez 1 tablet alınabilir Bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!
çelik kapı çeyiz
çelik kapı çeyiz
Re: Her Derde Deva Bitkiler
Kediotu Ekstresi
Kediotu (Valeriana officinalis); 15-2 m boyunda, çiçekleri beyaz veya açık-pembe renkli, çok yıllık ve otsu bir bitkidir Kediotu; bitkisinin toprak altında kalan yapısı (yani rizomları) 5 cm uzunluğunda ve 2-3 cm çapındadır Rizomların çevresinde 2-3 mm kalınlığında ve 10 cm uzunluğunda kökler bulunur Köklerin üzeri sarımsı-esmer bir kabukla kaplıdır Kediotu kökleri’ nin; baharlı bir lezzeti olup, kendisine has şiddetli ve özel bir kokusu vardır Bu kokudan kediler çok hoşlanırlar Hatta bazen kediler bu bitkinin köklerini çıkartır Bu nedenle; botanik bahçelerinde (Avustralya ve Yeni Zelenda) yetiştirilen bu bitkiler, bir tel kafes ile korunmaya alınır Aslında bitkiye “Kediotu" isminin verilmesinin asıl nedeni de budur Kediotu; bütün Avrupa’ da, Orta Asya’ da, Japonya’ nın nemli bölgelerinde yetişmektedir Nemli toprakları sevdikleri için ormanlar da ve nehir kenarlarında sıkca görülmektedir Türkiye’ de ise Bursa-Uludağ ve Doğu Anadolu’ da rutubetli çayırlarda yetişmektedir Türkiye’ de 10’ a yakın Kediotu (Valeriana) türü bulunmaktadır
Kediotu’ nun kurutulmuş kök ve rizomlarında; Actinidin, Chatinidin, nişasta, Valerien asidi, İsovalerien asidi, eterli alkaloitler, uçucu yağ (%05-2), şeker ve tanen bulunmaktadır Bitkinin köklerine özel kokuyu veren madde, uçucu yağ içinde bulunan valerianik asit (valerenic acid) tir Taze köklerde valepotriat ismi verilen bir grup etken madde vardır İçlerinde en önemlisi valtrat olup, Kediotu (V officinalis) köklerinde % 05-1 oranında bulunmaktadır Kuzey Anadolu dağların da (Zigana dağlarında) yetişen V alliariifolia köklerinde % 25, Güney ve Batı Anadolu da yaygın bir şekilde görülen V dioscoridis köklerinde ise % 03-05 oranlarında valtrat olduğu tesbit edilmiştir Kediotu’ nun sonbahar aylarında topraktan sökülen kökleri, yıkanarak toprak kalıntılarından temizlenir Kesilmek suretiyle parçalar haline getirilir ve temiz bir zemine serilerek kurutulur
Kullanım Biçimleri:
Hazır Preperat Olarak: Kediotu Ekstresi: % 0,8 Valerenic acid içerecek şekilde standardize edilmiş kediotu kök ekstresi içermektedir Genel olarak yemeklerle beraber günde 1-2 kapsül alınabilir Uykusuzluğa karşı ise, yatma zamanından 1 saat önce 2 kapsül alınır
Çay Olarak: İnce kıyılmış kediotu kökünden, 1 tatlı kaşığı alınarak, 1 su bardağı dolusu soğuk suya eklenir Arada bir karıştırmak sureti ile 8-10 saat demlendirildikten sonra ılıklaştırılır ve süzülür Elde edilen çaydan, gün içerisinde 2-3 bardak veya ihtiyaç duyulduğunda 1 bardak içilir
Tentür Olarak: İnce kıyılmış ve kurutulmuş kediotu kökleri’ nin alkol (35 derece etil alkol) içerisinde bekletilmesi ile elde edilir Genellikle, Kediotu kökü tentürü (Valeriana) D3, D4, D5 veya D6 inceltileri, yukarıda bahsettiğimiz bütün rahatsızlıklara karşı kullanılır Yarım çay bardağı ılık su içerisine, günde 3-4 defa olmak üzere, 25-35 damla (veya 1 tatlı kaşığı) tentür ilave edilerek içilir İhtiyaç duyulan her durumda alınmasında (önerilen dozajlara dikkat etmek suretiyle) sakıncası yoktur
Uyarılar: Hamile veya emziren kadınlar bu ürünü kullanmamalıdırlar Kapsül alımından sonra araba ve ağır iş makinası kullanılmaması tavsiye edilir
Kediotu Ekstresi 500 mg’ lık kapsüller halinde sunulmakta olup; genel olarak yemeklerle beraber ek gıda olarak günde 1-2 kapsül, uykusuzluğa karşı ise yatma zamanından 1 saat önce 2 kapsül alınabilir
Kediotu (Valeriana officinalis); 15-2 m boyunda, çiçekleri beyaz veya açık-pembe renkli, çok yıllık ve otsu bir bitkidir Kediotu; bitkisinin toprak altında kalan yapısı (yani rizomları) 5 cm uzunluğunda ve 2-3 cm çapındadır Rizomların çevresinde 2-3 mm kalınlığında ve 10 cm uzunluğunda kökler bulunur Köklerin üzeri sarımsı-esmer bir kabukla kaplıdır Kediotu kökleri’ nin; baharlı bir lezzeti olup, kendisine has şiddetli ve özel bir kokusu vardır Bu kokudan kediler çok hoşlanırlar Hatta bazen kediler bu bitkinin köklerini çıkartır Bu nedenle; botanik bahçelerinde (Avustralya ve Yeni Zelenda) yetiştirilen bu bitkiler, bir tel kafes ile korunmaya alınır Aslında bitkiye “Kediotu" isminin verilmesinin asıl nedeni de budur Kediotu; bütün Avrupa’ da, Orta Asya’ da, Japonya’ nın nemli bölgelerinde yetişmektedir Nemli toprakları sevdikleri için ormanlar da ve nehir kenarlarında sıkca görülmektedir Türkiye’ de ise Bursa-Uludağ ve Doğu Anadolu’ da rutubetli çayırlarda yetişmektedir Türkiye’ de 10’ a yakın Kediotu (Valeriana) türü bulunmaktadır
Kediotu’ nun kurutulmuş kök ve rizomlarında; Actinidin, Chatinidin, nişasta, Valerien asidi, İsovalerien asidi, eterli alkaloitler, uçucu yağ (%05-2), şeker ve tanen bulunmaktadır Bitkinin köklerine özel kokuyu veren madde, uçucu yağ içinde bulunan valerianik asit (valerenic acid) tir Taze köklerde valepotriat ismi verilen bir grup etken madde vardır İçlerinde en önemlisi valtrat olup, Kediotu (V officinalis) köklerinde % 05-1 oranında bulunmaktadır Kuzey Anadolu dağların da (Zigana dağlarında) yetişen V alliariifolia köklerinde % 25, Güney ve Batı Anadolu da yaygın bir şekilde görülen V dioscoridis köklerinde ise % 03-05 oranlarında valtrat olduğu tesbit edilmiştir Kediotu’ nun sonbahar aylarında topraktan sökülen kökleri, yıkanarak toprak kalıntılarından temizlenir Kesilmek suretiyle parçalar haline getirilir ve temiz bir zemine serilerek kurutulur
Kullanım Biçimleri:
Hazır Preperat Olarak: Kediotu Ekstresi: % 0,8 Valerenic acid içerecek şekilde standardize edilmiş kediotu kök ekstresi içermektedir Genel olarak yemeklerle beraber günde 1-2 kapsül alınabilir Uykusuzluğa karşı ise, yatma zamanından 1 saat önce 2 kapsül alınır
Çay Olarak: İnce kıyılmış kediotu kökünden, 1 tatlı kaşığı alınarak, 1 su bardağı dolusu soğuk suya eklenir Arada bir karıştırmak sureti ile 8-10 saat demlendirildikten sonra ılıklaştırılır ve süzülür Elde edilen çaydan, gün içerisinde 2-3 bardak veya ihtiyaç duyulduğunda 1 bardak içilir
Tentür Olarak: İnce kıyılmış ve kurutulmuş kediotu kökleri’ nin alkol (35 derece etil alkol) içerisinde bekletilmesi ile elde edilir Genellikle, Kediotu kökü tentürü (Valeriana) D3, D4, D5 veya D6 inceltileri, yukarıda bahsettiğimiz bütün rahatsızlıklara karşı kullanılır Yarım çay bardağı ılık su içerisine, günde 3-4 defa olmak üzere, 25-35 damla (veya 1 tatlı kaşığı) tentür ilave edilerek içilir İhtiyaç duyulan her durumda alınmasında (önerilen dozajlara dikkat etmek suretiyle) sakıncası yoktur
Uyarılar: Hamile veya emziren kadınlar bu ürünü kullanmamalıdırlar Kapsül alımından sonra araba ve ağır iş makinası kullanılmaması tavsiye edilir
Kediotu Ekstresi 500 mg’ lık kapsüller halinde sunulmakta olup; genel olarak yemeklerle beraber ek gıda olarak günde 1-2 kapsül, uykusuzluğa karşı ise yatma zamanından 1 saat önce 2 kapsül alınabilir
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!
çelik kapı çeyiz
çelik kapı çeyiz
Re: Her Derde Deva Bitkiler
Bitkilerin Kullanım Biçimleri
Çay Hazırlamak
Haşlayarak Demleme:
Belirtilmiş oranda taze veya kurutulmuş bitki bir cam kaba veya metal olmayan bir başka kaba konur, kaynamaya başlayan su ocaktan alınır ve hazırlanmış olan bitkilerin üzerine dökülür Taze bitkilerin demlenmesi için fazla beklemeye gerek yoktur (Birbuçuk-iki dakika yeterlidir) Çay açık renkli olmalıdır: Açık sarı veya açık yeşil Kurutulmuş bitkilerin demlenmesi ise biraz daha uzun sürer (3-6 dakika kadar) Bu yöntemle hazırlanmış bir çay hem daha yararlıdır hem de daha güzel görünür
Belirtilmiş oranda kök, gerekli görülen süre boyunca soğuk suda bekletildikten sonra, kısa süre kaynatılır ve 3 dakika kadar demlenmeye bırakılır Günlük çay miktarı bir termosa konur ve gün boyunca ağır ağır yudumlayarak içilir
Genel olarak, dolu bir çay kaşığı (yarım tatlı kaşığı) ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı (200 cc) dolusu suya yeterlidir Değişik durumlarda ve bitkilerde, bu miktarlar reçetelere göre değişebilirler
Soğuk Suda Yumuşatma:
Bazı bitkiler (Örneğin ebegümeci, ökseotu ve eğir kökü), sıcaklığın etkisi ile şifalı güçlerini yitirebilecekleri için, kaynatılmamalı ve haşlanmamalıdır Bu tür bitkilerden elde edilen çaylar soğuk su ile hazırlanır Belirtilen ölçüde bitki,soğuk suda 8-12 saat süre ile bekletilir (Genellikle geceleri) Süre dolduktan sonra içilebilecek derecede ısıtılarak, önceden kaynar suyla çalkalanmış bir termosa doldurulur
Soğuk suda bekletme ve haşlama karışımından oluşan çay türü ise, şifalı bitkilerden en iyi yararlanma biçimi olarak belirtilebilir Bitkiler belirtilmiş su miktarının yarısının içinde gece boyunca bekletilir ve sabahleyin süzülür Suyu süzülmüş olan bitkiler, belirli su miktarının öbür yarısı ile haşlanır (kaynatılmaz) ve yeniden süzüldükten sonra, soğuk ve sıcak çay karıştırılır Bu yöntemle hazırlanan çaylarla, yalnızca soğuk veya sıcak suda eriyebilen maddeleri kazanabilme olanağını elde edebiliriz
Tentür Hazırlamak
Tentürler, 35-40 derece alkol içerikli damıtılmış içkilerin veya aynı derecede etil alkol, kanyak veya elma sirkesi kullanımı ile elde edilirler Bir şişe veya ağzı kapanabilir bir kavanoz, ince kıyılmış bitkilerle gevşekce doldurulur (Kuru bitkiler için kavanozun 1/5' i, taze bitkiler için kavanozun 2/5' i) ve üstüne alkollü, etil alkol, kanyak veya elma sirkesi eklenir Sıvı, bitkilerin üstüne çıkmalı ve kavanozun çalkalanacak kadarlık bir kısmı boş kalmalıdır Ağzı iyice kapatılan şişe veya kavanoz, 14 gün güneşte bekletilir ve her gün 2-3 kez çalkalanır Süre sonunda ince delikli bir süzgeç veya tülbentle birkaç kez süzülür ve bitki posasının suyu sıkılır 1-2 gün bekledikten sonra bir kez daha süzülür ve koyu renkli şişelere aktarılır Elde edilen bu başlangıç tentürü, serin bir ortamda saklandığında, kullanım süresi 2-3 yıl civarındadır Tentürler, içten doğrudan veya çaya ve suya eklenerek, dıştan da kompres veya friksiyon (sürülme) biçiminde kullanılırlar Örnek: İsveç iksiri
Tentürün İnceltilerek Güçlendirilmesi:
Bazı bitki tentürlerinin kullanımında yukarıda açıklanan başlangıç tentürü tercih edilir Ama tentürler genellikle inceltilip-güçlendirilerek kullanılr
İnceltme-Güçlendirme Yöntemi:
1 ölçü başlangıç tentürü, 9 ölçü 30-35 derecelik etil alkol-su karışımı, kanyak veya elma sirkesi ile koyu renkli küçük bir şişede inceltilir ve iyice çalkalanır Elde edilen tentür, desimal ölçüye göre; D1' dir ve şişenin üstüne, kullanılan bitkinin adı, tentür yapımının tarihi ve incelti derecesi (D1) bilgilerini içeren bir etiket yapıştırılır D1 inceltisinden alınan 1 ölçü, aynen yukarıdaki gibi 9 ölçü etil alkol-su, kanyak veya elma sirkesi karışımıyla inceltilirse D2 inceltisi elde edilir Böylece devam edilerek, kullanımı önerilen incelti derecesine ulaşılır (D3, D4, D5, D6 gibi)
Homeopaty biliminde (tentür ile tedavi) 2 yüzyıl boyunca yapılan sürekli araştırmalar ve insan üzerinde yapılan deneylerle, hangi hastalıklara karşı hangi bitkisel, hayvansal veya mineral tentürün, hangi incelti derecesinde, hiç bir yan etki yapmadan başarılı olabileceği kesinlikle saptanmıştır Homeopaty (Homeopathic- Homeopathie-Homöopathi) yöntemleriyle yapılacak tedavilerde, konu literatüründe yerini almış olan bu incelti derecelerine ve kullanım dozajlarına mutlaka uyulmalıdır Bazı hastalıklara karşı çok yüksek incelti dereceleri (Örnek: D30 gibi) önerildiğinde, konunun yabancısı olan kişiler şaşkınlığa kapılabilirler, ama bu tespitler kesinlikle doğrudur çünkü tentürlerin etkinlikleri genelde inceldikçe artar!
Tentürler, kullanım miktarları göz önüne alındığında, bitki çaylarından çok daha etkilidirler Alkol almak istemeyen veya kesin alkol yasağı altında olan kişiler için sıcak su karışımı idealdir, çünkü alkol sıcak suyun içerinde kısa bir sürede uçar ve geriye yalnızca bitkisel etken maddeler kalır Tentürler ayrıca, tam veya yarım banyolara eklenerek de kullanılabilir
Özsu Çıkarmak
Bitkilerin taze özsuları, damla biçiminde kullanılmaya veya hasta organları nemlendirmeye uygundur Bu özsular, evlerde kullanılan meyva sıkma aleti ile de elde edilebilirler Bitkilerin özsuyu her gün taze olarak sıkılabilir Ağzı iyice kapalı küçük renkli şişelerin içinde, buzdolabında bir kaç gün saklanabilir
Bitki Lapası
Saplar ve yapraklar, bir tahta tabla üstünde, bir bitki lapası haline gelene kadar merdane ile ezilir Elde edilen lapa, bir keten bezin üstüne yayılarak, hasta organın üstüne yatırılır, sargı bezi ile sarılır ve sıcak tutulur Bu lapa kompresi gece boyunca etkilemeye bırakılabilir
Bitki-Buhar Kompresi
İçinde su kaynayan bir kabın üstüne yerleştirilen süzgecin içine taze veya kurutulmuş bitkiler konduktan sonra, süzgecin üstü kapanır Bir süre sonra , yumuşamış olan bu sıcak bitkiler bir bezin üstüne yerleştirilerek, hasta organın üstüne yatırılır Hepsi, bir yünlü kumaşla örtülür ve başka bezlerle sıkıca sarılır Hasta kişi üşümemelidirÖrneğin: Atkuyruğu buğu kompresleri çok etkilidir Buğu kompresleri, iki saat veya gece boyunca hasta organın üstünde kalabilirler
Merhem ve Yağ Hazırlamak
İki avuç taze bitki ince kıyılır 500 gr içyağı veya bir doğal margarin, sanki kızartma yapılacakmış gibi, bir kabın içinde kızdırılır Bitkiler bu kızgın yağın içine atılarak karıştırılır, 1-2 dakika sonra ateş söndürülür, kabın kapağı kapatılır ve soğumaya bırakılır Soğuduktan sonra buzdolabına koyulur Ertesi gün, kap yine ısıtılır (kızartılmaz) ve bir tülbentten geçirilerek süzülür ve hazırlanmış olan merhem kaplarına dağıtılır
Bitki yağı hazırlamak için, çiçekler veya yapraklar gevşek biçimde bir şişeye doldurulur ve bitkilerin iki parmak üstüne çıkacak miktarda, sızma zeytinyağı eklenir 14 gün boyunca güneşte veya sıcak bir ortamda bekletildikten sonra tülbentten geçirilerek süzülür
Oturma Banyosu
Tam banyo için, gerekli bitkiler geceden soğuk suya koyulur Bir banyo için bir kova dolusu (6-8 litre) taze bitki veya 200 gr kurutulmuş bitki gereklidir Ertesi gün bu miktar ısıtılır (kaynatılmaz) ve süzüldükten sonra banyo suyuna eklenir (küvet) Banyo süresi 20 dakikadır Kalp ve göğüs bölgesi suyun dışında kalmalıdır Ilık ya da sıcak su ile belirtilen sınırları aşmayacak şekilde doldurulmuş küvete bitki suyunu süzüp boşalttıktan sonra 20 dakika süreyle oturmalısınız Bu esnada ilgili sayfalarda belirtilen bitki çayını da yudum yudum içebilirsiniz Banyodan sonra kurulanılmaz ve durulanılmaz Bir bornozun içinde, sıcak yatakta bir saat kadar yatarak dinlenilir
Yarım banyo için, yarım kova (3-4 litre) taze bitki veya 100 gr kurutulmuş bitki gereklidir Yarım banyonun hazırlanışı ve uygulanışı da aynı tam banyo gibidir Ancak, banyo suyu böbreklerin üstüne kadar çıkmalıdır Yarım banyo süresi de 20 dakikadır Banyodan sonra kurulanılmaz ve bir bornozun içinde, sıcak yatakta bir saat kadar yatarak dinlenilir İlgili sayfalardaki bitki özelliklerine uygun önerilere dikkat edilmesi gerekir
Çay Hazırlamak
Haşlayarak Demleme:
Belirtilmiş oranda taze veya kurutulmuş bitki bir cam kaba veya metal olmayan bir başka kaba konur, kaynamaya başlayan su ocaktan alınır ve hazırlanmış olan bitkilerin üzerine dökülür Taze bitkilerin demlenmesi için fazla beklemeye gerek yoktur (Birbuçuk-iki dakika yeterlidir) Çay açık renkli olmalıdır: Açık sarı veya açık yeşil Kurutulmuş bitkilerin demlenmesi ise biraz daha uzun sürer (3-6 dakika kadar) Bu yöntemle hazırlanmış bir çay hem daha yararlıdır hem de daha güzel görünür
Belirtilmiş oranda kök, gerekli görülen süre boyunca soğuk suda bekletildikten sonra, kısa süre kaynatılır ve 3 dakika kadar demlenmeye bırakılır Günlük çay miktarı bir termosa konur ve gün boyunca ağır ağır yudumlayarak içilir
Genel olarak, dolu bir çay kaşığı (yarım tatlı kaşığı) ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı (200 cc) dolusu suya yeterlidir Değişik durumlarda ve bitkilerde, bu miktarlar reçetelere göre değişebilirler
Soğuk Suda Yumuşatma:
Bazı bitkiler (Örneğin ebegümeci, ökseotu ve eğir kökü), sıcaklığın etkisi ile şifalı güçlerini yitirebilecekleri için, kaynatılmamalı ve haşlanmamalıdır Bu tür bitkilerden elde edilen çaylar soğuk su ile hazırlanır Belirtilen ölçüde bitki,soğuk suda 8-12 saat süre ile bekletilir (Genellikle geceleri) Süre dolduktan sonra içilebilecek derecede ısıtılarak, önceden kaynar suyla çalkalanmış bir termosa doldurulur
Soğuk suda bekletme ve haşlama karışımından oluşan çay türü ise, şifalı bitkilerden en iyi yararlanma biçimi olarak belirtilebilir Bitkiler belirtilmiş su miktarının yarısının içinde gece boyunca bekletilir ve sabahleyin süzülür Suyu süzülmüş olan bitkiler, belirli su miktarının öbür yarısı ile haşlanır (kaynatılmaz) ve yeniden süzüldükten sonra, soğuk ve sıcak çay karıştırılır Bu yöntemle hazırlanan çaylarla, yalnızca soğuk veya sıcak suda eriyebilen maddeleri kazanabilme olanağını elde edebiliriz
Tentür Hazırlamak
Tentürler, 35-40 derece alkol içerikli damıtılmış içkilerin veya aynı derecede etil alkol, kanyak veya elma sirkesi kullanımı ile elde edilirler Bir şişe veya ağzı kapanabilir bir kavanoz, ince kıyılmış bitkilerle gevşekce doldurulur (Kuru bitkiler için kavanozun 1/5' i, taze bitkiler için kavanozun 2/5' i) ve üstüne alkollü, etil alkol, kanyak veya elma sirkesi eklenir Sıvı, bitkilerin üstüne çıkmalı ve kavanozun çalkalanacak kadarlık bir kısmı boş kalmalıdır Ağzı iyice kapatılan şişe veya kavanoz, 14 gün güneşte bekletilir ve her gün 2-3 kez çalkalanır Süre sonunda ince delikli bir süzgeç veya tülbentle birkaç kez süzülür ve bitki posasının suyu sıkılır 1-2 gün bekledikten sonra bir kez daha süzülür ve koyu renkli şişelere aktarılır Elde edilen bu başlangıç tentürü, serin bir ortamda saklandığında, kullanım süresi 2-3 yıl civarındadır Tentürler, içten doğrudan veya çaya ve suya eklenerek, dıştan da kompres veya friksiyon (sürülme) biçiminde kullanılırlar Örnek: İsveç iksiri
Tentürün İnceltilerek Güçlendirilmesi:
Bazı bitki tentürlerinin kullanımında yukarıda açıklanan başlangıç tentürü tercih edilir Ama tentürler genellikle inceltilip-güçlendirilerek kullanılr
İnceltme-Güçlendirme Yöntemi:
1 ölçü başlangıç tentürü, 9 ölçü 30-35 derecelik etil alkol-su karışımı, kanyak veya elma sirkesi ile koyu renkli küçük bir şişede inceltilir ve iyice çalkalanır Elde edilen tentür, desimal ölçüye göre; D1' dir ve şişenin üstüne, kullanılan bitkinin adı, tentür yapımının tarihi ve incelti derecesi (D1) bilgilerini içeren bir etiket yapıştırılır D1 inceltisinden alınan 1 ölçü, aynen yukarıdaki gibi 9 ölçü etil alkol-su, kanyak veya elma sirkesi karışımıyla inceltilirse D2 inceltisi elde edilir Böylece devam edilerek, kullanımı önerilen incelti derecesine ulaşılır (D3, D4, D5, D6 gibi)
Homeopaty biliminde (tentür ile tedavi) 2 yüzyıl boyunca yapılan sürekli araştırmalar ve insan üzerinde yapılan deneylerle, hangi hastalıklara karşı hangi bitkisel, hayvansal veya mineral tentürün, hangi incelti derecesinde, hiç bir yan etki yapmadan başarılı olabileceği kesinlikle saptanmıştır Homeopaty (Homeopathic- Homeopathie-Homöopathi) yöntemleriyle yapılacak tedavilerde, konu literatüründe yerini almış olan bu incelti derecelerine ve kullanım dozajlarına mutlaka uyulmalıdır Bazı hastalıklara karşı çok yüksek incelti dereceleri (Örnek: D30 gibi) önerildiğinde, konunun yabancısı olan kişiler şaşkınlığa kapılabilirler, ama bu tespitler kesinlikle doğrudur çünkü tentürlerin etkinlikleri genelde inceldikçe artar!
Tentürler, kullanım miktarları göz önüne alındığında, bitki çaylarından çok daha etkilidirler Alkol almak istemeyen veya kesin alkol yasağı altında olan kişiler için sıcak su karışımı idealdir, çünkü alkol sıcak suyun içerinde kısa bir sürede uçar ve geriye yalnızca bitkisel etken maddeler kalır Tentürler ayrıca, tam veya yarım banyolara eklenerek de kullanılabilir
Özsu Çıkarmak
Bitkilerin taze özsuları, damla biçiminde kullanılmaya veya hasta organları nemlendirmeye uygundur Bu özsular, evlerde kullanılan meyva sıkma aleti ile de elde edilebilirler Bitkilerin özsuyu her gün taze olarak sıkılabilir Ağzı iyice kapalı küçük renkli şişelerin içinde, buzdolabında bir kaç gün saklanabilir
Bitki Lapası
Saplar ve yapraklar, bir tahta tabla üstünde, bir bitki lapası haline gelene kadar merdane ile ezilir Elde edilen lapa, bir keten bezin üstüne yayılarak, hasta organın üstüne yatırılır, sargı bezi ile sarılır ve sıcak tutulur Bu lapa kompresi gece boyunca etkilemeye bırakılabilir
Bitki-Buhar Kompresi
İçinde su kaynayan bir kabın üstüne yerleştirilen süzgecin içine taze veya kurutulmuş bitkiler konduktan sonra, süzgecin üstü kapanır Bir süre sonra , yumuşamış olan bu sıcak bitkiler bir bezin üstüne yerleştirilerek, hasta organın üstüne yatırılır Hepsi, bir yünlü kumaşla örtülür ve başka bezlerle sıkıca sarılır Hasta kişi üşümemelidirÖrneğin: Atkuyruğu buğu kompresleri çok etkilidir Buğu kompresleri, iki saat veya gece boyunca hasta organın üstünde kalabilirler
Merhem ve Yağ Hazırlamak
İki avuç taze bitki ince kıyılır 500 gr içyağı veya bir doğal margarin, sanki kızartma yapılacakmış gibi, bir kabın içinde kızdırılır Bitkiler bu kızgın yağın içine atılarak karıştırılır, 1-2 dakika sonra ateş söndürülür, kabın kapağı kapatılır ve soğumaya bırakılır Soğuduktan sonra buzdolabına koyulur Ertesi gün, kap yine ısıtılır (kızartılmaz) ve bir tülbentten geçirilerek süzülür ve hazırlanmış olan merhem kaplarına dağıtılır
Bitki yağı hazırlamak için, çiçekler veya yapraklar gevşek biçimde bir şişeye doldurulur ve bitkilerin iki parmak üstüne çıkacak miktarda, sızma zeytinyağı eklenir 14 gün boyunca güneşte veya sıcak bir ortamda bekletildikten sonra tülbentten geçirilerek süzülür
Oturma Banyosu
Tam banyo için, gerekli bitkiler geceden soğuk suya koyulur Bir banyo için bir kova dolusu (6-8 litre) taze bitki veya 200 gr kurutulmuş bitki gereklidir Ertesi gün bu miktar ısıtılır (kaynatılmaz) ve süzüldükten sonra banyo suyuna eklenir (küvet) Banyo süresi 20 dakikadır Kalp ve göğüs bölgesi suyun dışında kalmalıdır Ilık ya da sıcak su ile belirtilen sınırları aşmayacak şekilde doldurulmuş küvete bitki suyunu süzüp boşalttıktan sonra 20 dakika süreyle oturmalısınız Bu esnada ilgili sayfalarda belirtilen bitki çayını da yudum yudum içebilirsiniz Banyodan sonra kurulanılmaz ve durulanılmaz Bir bornozun içinde, sıcak yatakta bir saat kadar yatarak dinlenilir
Yarım banyo için, yarım kova (3-4 litre) taze bitki veya 100 gr kurutulmuş bitki gereklidir Yarım banyonun hazırlanışı ve uygulanışı da aynı tam banyo gibidir Ancak, banyo suyu böbreklerin üstüne kadar çıkmalıdır Yarım banyo süresi de 20 dakikadır Banyodan sonra kurulanılmaz ve bir bornozun içinde, sıcak yatakta bir saat kadar yatarak dinlenilir İlgili sayfalardaki bitki özelliklerine uygun önerilere dikkat edilmesi gerekir
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!
çelik kapı çeyiz
çelik kapı çeyiz
Re: Her Derde Deva Bitkiler
A
Acı bakla : Semen Lupini Şeker hastalığına karşı kullanılır
Acı elma yağı : Salvia Triloba Gaz söktürücü, midevi, ter kesici, idrar artırıcıdır Haricen yara iyi edici ve antiseptik olarak kullanılır
Acı yonga : Lignum Quassiae İştah açıcı, kuvvet verici, kurt ve ateş düşürücü
Acıağaç : İştah açar, hazmı kolaylaştırır Ateşi düşürür Tükürük ifrazatını arttırır Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler Böbrek sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur Bağırsak kurtlarını döker Kanamaları durdurur Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır Fazla kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar
Adaçayı : Mide ve bağırsak gazlarını giderir Mide bulantısını keser Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir Göğsü yumuşatır Astımdaki sıkıntıları geçirir İdrar ve ter söktürür Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir
Adamotu : Zehirli bir bitkidir Ağrı kesici, yatıştırıcı, cinsel gücü arttırıcı etkileri vardır Rast gele kullanıldığında zararlı olur
Ahlat (Yabanarmudu ) : Meyveleri ishal keser Zehirli hayvan sokmalarinda, filizi ezilip yaraya sürülür
Ahududu : Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar Terletir ve idrar söktürür Kabızlığı giderir Vücuda dinçlik verir
Alıç : Asabi çarpıntıları giderir Sinir bozukluğunu geçirir Yüksek tansiyonu düşürür Aritmide kullanılır Uykusuzluğu giderir Kalbi kuvvetlendirir Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır
Altınotu : Herba Ceterachi İdrar söktürücü ve kabız etkileri vardır Basura karşı, haricen kullanılır
Amber : Ambra Grisea Kaşalot balığından elde edilir Kalbi kuvvetlendirir, iştah açar ve cinsel arzuyu artırır
Anason : Hazmı kolaylaştırır İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir Mide ve bağırsak gazlarını söktürür İdrarı arttırır Öte yandan kusmayı ve ishali keser
Anason : Kullanılan kısmi, meyvalari ve yapraklaridir Meyveleri tamamen olgunlastiktan sonra toplanir ve gölgede kurutulur Hazmi kolaylastirir Istahsizligi giderir Mide ve barsak gazlarini söktürür Idrar artirir Migren agrilarini keser Astim, nefes darligi ve bronsitte görülen sikayetleri giderir
Anason yağı : Oleum anisi Sinir sistemi uyarıcısıdır
Andız kökü : Radix Helenii Safra söktürücü, öksürük kesici, göğüs yumuşatıcı,kuvvet verici ve kurt düşürücüdür
Ardıç : Kozalaklari mavimsi siyah renklidir Yenir ve idrar söktürücü özelliktedir
Ardıç tohumu : Fructus Juniperi İdrar artırıcı, terletici, midevî ve antiseptik özellikleri vardır
Aslanağzı : Balgam söktürür Bronşitte rahatlık verir
Asma : Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur Vücuda kuvvet verir Sarılığı keser İshali durdurur
Aspir : Flos Carthami Romatizma ağrılarına karşı etkilidir Dahilen terletici, kurt düşürücü ve adet getiricidir
Ayı üzümü : Kuvvet verir İshali keser İdrar yollarını temizler İdrar söktürür Ateşi düşürür İdrar yollarındaki taşların düşmesine yardım eder Prostat büyümesinden kaynaklanan şikayetleri giderir
Ayrıkotu : Bitkinin etli kökleri çok eskiden beri üriner hastalıklarda kullanılan önemli bir halk ilacıdır Kökler mesane ve böbrek iltihapları dahil, mesanedeki tas ve kumları düşürmek için kullanılan iyi bir idrar söktürücüdür
Ayva : İshal ve dizanteriyi keser Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir İnce bağırsak iltihabını giderir Kanı temizler Çarpıntıyı dindirir
Acı bakla : Semen Lupini Şeker hastalığına karşı kullanılır
Acı elma yağı : Salvia Triloba Gaz söktürücü, midevi, ter kesici, idrar artırıcıdır Haricen yara iyi edici ve antiseptik olarak kullanılır
Acı yonga : Lignum Quassiae İştah açıcı, kuvvet verici, kurt ve ateş düşürücü
Acıağaç : İştah açar, hazmı kolaylaştırır Ateşi düşürür Tükürük ifrazatını arttırır Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler Böbrek sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur Bağırsak kurtlarını döker Kanamaları durdurur Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır Fazla kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar
Adaçayı : Mide ve bağırsak gazlarını giderir Mide bulantısını keser Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir Göğsü yumuşatır Astımdaki sıkıntıları geçirir İdrar ve ter söktürür Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir
Adamotu : Zehirli bir bitkidir Ağrı kesici, yatıştırıcı, cinsel gücü arttırıcı etkileri vardır Rast gele kullanıldığında zararlı olur
Ahlat (Yabanarmudu ) : Meyveleri ishal keser Zehirli hayvan sokmalarinda, filizi ezilip yaraya sürülür
Ahududu : Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar Terletir ve idrar söktürür Kabızlığı giderir Vücuda dinçlik verir
Alıç : Asabi çarpıntıları giderir Sinir bozukluğunu geçirir Yüksek tansiyonu düşürür Aritmide kullanılır Uykusuzluğu giderir Kalbi kuvvetlendirir Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır
Altınotu : Herba Ceterachi İdrar söktürücü ve kabız etkileri vardır Basura karşı, haricen kullanılır
Amber : Ambra Grisea Kaşalot balığından elde edilir Kalbi kuvvetlendirir, iştah açar ve cinsel arzuyu artırır
Anason : Hazmı kolaylaştırır İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir Mide ve bağırsak gazlarını söktürür İdrarı arttırır Öte yandan kusmayı ve ishali keser
Anason : Kullanılan kısmi, meyvalari ve yapraklaridir Meyveleri tamamen olgunlastiktan sonra toplanir ve gölgede kurutulur Hazmi kolaylastirir Istahsizligi giderir Mide ve barsak gazlarini söktürür Idrar artirir Migren agrilarini keser Astim, nefes darligi ve bronsitte görülen sikayetleri giderir
Anason yağı : Oleum anisi Sinir sistemi uyarıcısıdır
Andız kökü : Radix Helenii Safra söktürücü, öksürük kesici, göğüs yumuşatıcı,kuvvet verici ve kurt düşürücüdür
Ardıç : Kozalaklari mavimsi siyah renklidir Yenir ve idrar söktürücü özelliktedir
Ardıç tohumu : Fructus Juniperi İdrar artırıcı, terletici, midevî ve antiseptik özellikleri vardır
Aslanağzı : Balgam söktürür Bronşitte rahatlık verir
Asma : Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur Vücuda kuvvet verir Sarılığı keser İshali durdurur
Aspir : Flos Carthami Romatizma ağrılarına karşı etkilidir Dahilen terletici, kurt düşürücü ve adet getiricidir
Ayı üzümü : Kuvvet verir İshali keser İdrar yollarını temizler İdrar söktürür Ateşi düşürür İdrar yollarındaki taşların düşmesine yardım eder Prostat büyümesinden kaynaklanan şikayetleri giderir
Ayrıkotu : Bitkinin etli kökleri çok eskiden beri üriner hastalıklarda kullanılan önemli bir halk ilacıdır Kökler mesane ve böbrek iltihapları dahil, mesanedeki tas ve kumları düşürmek için kullanılan iyi bir idrar söktürücüdür
Ayva : İshal ve dizanteriyi keser Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir İnce bağırsak iltihabını giderir Kanı temizler Çarpıntıyı dindirir
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!
çelik kapı çeyiz
çelik kapı çeyiz
Kimler çevrimiçi
Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 72 misafir