Manastır
Gönderilme zamanı: 24 Şub 2010, 13:50
Manastır
Makedonyalıların bugün "Bitola" diye isimlendirdiği kente Osmanlı İmparatorluğu döneminde, çevresindeki manastır kalıntılarından ötürü "Manastır" adı verildi. Bizans İmparatorluğu döneminde şehir, Balkanların dağlık bölgelerinden gelen ve Selanik'i Adriyatik denizine bağyalan eski Roma yolu üzerinde önemli bir konaklama merkeziydi.
Osmanlı devletinin topraklarına katılması, Sultan I. Murat döneminde oldu. 1378'de Kara Timur Paşa tarafından ele geçirilen şehir, Rumeli eyaletine bağlı bir sancak merkezi yapıldı. Balkanların dağlık bölgelerine yapılan seferlerde, müstahkem bir üs olarak kullanıldı. Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra, Makedonya'yı oluşturan üç vilayetten (Vilayet-i Selase) birisi olan Manastır, aynı zamanda Üçüncü Ordu'nun da merkezi yapıldı.
Üçüncü Ordu'nun merkezinin Manastır'a alınmasıyla birlikte, şehire bir çok okul yaptırıldı. 1982'de yatılı okula dönüştürülen Manastır Askerî İdadîsi de aynı dönemde açıldı. Mustafa Kemal'in 1895'ten itibaren okuduğu Manastır Askerî İdadîsi Osmanlı devletinin kaderinde önemli roller üstlenecek kişileri yetiştirdi.
20'inci yüzyılın başlarında dönemin en modern şehirlerinden birisi haline gelen Manastır, 33 yıl Osmanlı devletini yöneten Padişah II. Abdülhamit'e karşı oluşan muhalefet hareketinin askerî kanadının toplandığı yere dönüştü. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin yayın organı Neyyir-i Hakikat Gazetesi de burada yayımlandı. 1908'deki II. Meşrutiyet ilanına yol açan gelişmeler de burada başladı. Birinci Balkan Savaşı sırasında 18 Kasım 1912'de Sırpların eline geçen şehir, 10 Ağustos 1913'te Bükreş'te imzalanan anlaşmayla resmen Sırbistan'a bırakıldı.
Manastır'da, Osmanlı'dan günümüze ulaşan eserlerin başında; saat kulesi, 16'ıncı yüzyılda yapılan Yeni Cami, İshakiye Camii, Manastır Bedesteni, tarihî Postahane ve Manastır Askerî İdadîsi binası bulunuyor. Diğer taraftan bugün müze olarak kullanılan Manastır Askerî İdadîsi binasında, bir de "Atatürk Anı Odası" açılmış durumdadır. Bina girişindeki tabelada; "Çağdaş Türkiye'nin yaratıcısı ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk 1898 yılında Askerî İdadî'yi bu binada bitirdi" ibaresi yer alıyor.
Makedonyalıların bugün "Bitola" diye isimlendirdiği kente Osmanlı İmparatorluğu döneminde, çevresindeki manastır kalıntılarından ötürü "Manastır" adı verildi. Bizans İmparatorluğu döneminde şehir, Balkanların dağlık bölgelerinden gelen ve Selanik'i Adriyatik denizine bağyalan eski Roma yolu üzerinde önemli bir konaklama merkeziydi.
Osmanlı devletinin topraklarına katılması, Sultan I. Murat döneminde oldu. 1378'de Kara Timur Paşa tarafından ele geçirilen şehir, Rumeli eyaletine bağlı bir sancak merkezi yapıldı. Balkanların dağlık bölgelerine yapılan seferlerde, müstahkem bir üs olarak kullanıldı. Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra, Makedonya'yı oluşturan üç vilayetten (Vilayet-i Selase) birisi olan Manastır, aynı zamanda Üçüncü Ordu'nun da merkezi yapıldı.
Üçüncü Ordu'nun merkezinin Manastır'a alınmasıyla birlikte, şehire bir çok okul yaptırıldı. 1982'de yatılı okula dönüştürülen Manastır Askerî İdadîsi de aynı dönemde açıldı. Mustafa Kemal'in 1895'ten itibaren okuduğu Manastır Askerî İdadîsi Osmanlı devletinin kaderinde önemli roller üstlenecek kişileri yetiştirdi.
20'inci yüzyılın başlarında dönemin en modern şehirlerinden birisi haline gelen Manastır, 33 yıl Osmanlı devletini yöneten Padişah II. Abdülhamit'e karşı oluşan muhalefet hareketinin askerî kanadının toplandığı yere dönüştü. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin yayın organı Neyyir-i Hakikat Gazetesi de burada yayımlandı. 1908'deki II. Meşrutiyet ilanına yol açan gelişmeler de burada başladı. Birinci Balkan Savaşı sırasında 18 Kasım 1912'de Sırpların eline geçen şehir, 10 Ağustos 1913'te Bükreş'te imzalanan anlaşmayla resmen Sırbistan'a bırakıldı.
Manastır'da, Osmanlı'dan günümüze ulaşan eserlerin başında; saat kulesi, 16'ıncı yüzyılda yapılan Yeni Cami, İshakiye Camii, Manastır Bedesteni, tarihî Postahane ve Manastır Askerî İdadîsi binası bulunuyor. Diğer taraftan bugün müze olarak kullanılan Manastır Askerî İdadîsi binasında, bir de "Atatürk Anı Odası" açılmış durumdadır. Bina girişindeki tabelada; "Çağdaş Türkiye'nin yaratıcısı ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk 1898 yılında Askerî İdadî'yi bu binada bitirdi" ibaresi yer alıyor.