iMKaNSız aŞK
Gönderilme zamanı: 13 Ağu 2009, 15:58
Bu yazdigim ne bir siir ne bir sarki
Asla bilmeyecek kimse bu satirlari sana yazdigmi
Belki sende bilmeyeceksin, okumayacaksin, görmeyeceksin
Hayalimde sen hep bir hayal olarak kalacaksin
Her aksam dinmeyen hasretinle dagiliyorum
Bunun adina ask mi derler bilemiyorum
Haziran sicaginin ortasinda kar''in yagmasi imkansiz gelir ya insana
Böyle imkansiz bizim askimiz bu dünya da
Yalniz deniz ve daglara haykirabildim bu imkansiz aski
Baska türlü olamaz çünkü bu ask sakincali, yasakli, zararli..
Daglar topraklara, deniz de sulara fisildamis olani biteni
Bulutlar bile anlamis ve akitmis ikimiz için gözyaslarini sel gibi
Yazilani silip, kaderi degistiremeyiz biz
Ne faydasi olacak ki desem sana aski çiz
Sadece boynumuzu kadere eyip yürümek
Sevgimizi kalbimizden baska kimseye söylememek gerek
Ikimizde ayri yerlerde, belki yorgun, belki durgun mutlu olamiyacagiz
Ama ben sana söz veriyorum mühürlü kaderim bunu yasatacagiz
Bu imkansiz ask ben yasadikca benle yasayacak
Ben olmayinca da bu iki çift göz hep sana bakip koruyacak
Ask' a inanmazdim, imkansiz dedikleri seylere gülüp geçerdim
Sen bana askki ögrettin, imkansiz olsada
Asil gerçek ask bizim imkansiz askimizdir, bunu hiç unutma
Daha dün gördüm seni düşümde,
aşık oldum.
Uyandım, yoktun.
Uyumak istedim tekrar,
Olmadı.
Hepsi bu kadarmış demek.
Eh,
mutluluklar dilerim sana,
düşümde gördüğüm,
gördüğümü sandığım,
seni sandığım sana
Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın,
Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.
Uzanır, gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz,
Ama yorgun,
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına...
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın
Asla bilmeyecek kimse bu satirlari sana yazdigmi
Belki sende bilmeyeceksin, okumayacaksin, görmeyeceksin
Hayalimde sen hep bir hayal olarak kalacaksin
Her aksam dinmeyen hasretinle dagiliyorum
Bunun adina ask mi derler bilemiyorum
Haziran sicaginin ortasinda kar''in yagmasi imkansiz gelir ya insana
Böyle imkansiz bizim askimiz bu dünya da
Yalniz deniz ve daglara haykirabildim bu imkansiz aski
Baska türlü olamaz çünkü bu ask sakincali, yasakli, zararli..
Daglar topraklara, deniz de sulara fisildamis olani biteni
Bulutlar bile anlamis ve akitmis ikimiz için gözyaslarini sel gibi
Yazilani silip, kaderi degistiremeyiz biz
Ne faydasi olacak ki desem sana aski çiz
Sadece boynumuzu kadere eyip yürümek
Sevgimizi kalbimizden baska kimseye söylememek gerek
Ikimizde ayri yerlerde, belki yorgun, belki durgun mutlu olamiyacagiz
Ama ben sana söz veriyorum mühürlü kaderim bunu yasatacagiz
Bu imkansiz ask ben yasadikca benle yasayacak
Ben olmayinca da bu iki çift göz hep sana bakip koruyacak
Ask' a inanmazdim, imkansiz dedikleri seylere gülüp geçerdim
Sen bana askki ögrettin, imkansiz olsada
Asil gerçek ask bizim imkansiz askimizdir, bunu hiç unutma
Daha dün gördüm seni düşümde,
aşık oldum.
Uyandım, yoktun.
Uyumak istedim tekrar,
Olmadı.
Hepsi bu kadarmış demek.
Eh,
mutluluklar dilerim sana,
düşümde gördüğüm,
gördüğümü sandığım,
seni sandığım sana
Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın,
Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.
Uzanır, gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz,
Ama yorgun,
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına...
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın