Frende basmadığım zaman köpürüyorum

[Eceeee]

Frende basmadığım zaman köpürüyorum




Doğa Rutkay, çabuk sinirlendiği iddialarına yanıt verdi.




Hafta Sonu dergisine konuşan oyuncu, "Her şeye sinirlenmek değil benimkisi... Öyle olsa akıl sağlığımı yitirirdim herhalde. Ama akılsızlığa, beceriksizliğe ve düşüncesiz davranışlara tahammül edemiyorum. Frene basmadığım zaman da köpürüyorum. Garip biriyim. Kendi sesimden gaza geliyorum ben" dedi.

"Her Şeyi Söylemek Mümkün" adlı bir söyleşi programı hazırlayan Doğa Rutkay, çok çabuk sinirlendiği iddialarına yanıt verdi. Hafta Sonu dergisine konuşan oyuncu, "Öyle olsa akıl sağlığımı yitirirdim... Ama akılsızlığa, beceriksizliğe ve düşüncesiz davranışlara tahammül edemiyorum. Frene basmadığım zaman da köpürüyorum" dedi.


Son dönemlerde neler yapıyorsun, biraz bahseder misin?- Kanaltürk’te yayınlanmakta olan "Her Şeyi Söylemek Mümkün" isimli bir medya kritik programına başladım. Dokuz haftadır canlı yayında izleyiciyle buluşuyorum. Bir nevi tartışma programı yapıyorum. Son dönemdeki gözbebeğim bu oldu. Ekim ayı sonu gibi de tiyatro başlayacak tekrar...

Programının adı oldukça iddialı...

- İddialı bir program yapmaya çalışıyorum. Altarnetifi olmayan bir şey... Sadece gevezelik yapmak değil, birtakım konulara da değinmek amacındayım. Zaman zaman birtakım kişilere veya bazı programlarda gördüğüm türlü türlü şeylere de değinerek içimi döküyorum. Bir nevi rahatlama ortamı oluşturdum kendime.

Bazen adın manken Doğa Bekleriz ile karıştırılıyor ve bu durum seni çok rahatsız ediyor. Bu kadar tepki neden?

- Benden ziyade sevenlerimin ve çevremin rahatsızlığı çok oluyor. Benim bunu açıklama nedenim ise bunca başarıya imza atmış bazı gazetecilerimizin halen benim haberlerimi yaparken soyadımı yanlış yazıyor olması... Bu nasıl olabilir? Şaşırıp kalıyorum gerçekten.

Duyduğuma göre her şeye çok çabuk sinirlenebiliyormuşsun. Kendini nasıl tanımlarsın?

- Her şeye sinirlenmek değil. Öyle olsa akıl sağlığımı yitirirdim herhalde. Ama akılsızlığa, beceriksizliğe ve düşüncesiz davranışlara tahammül edemiyorum. Frene basmadığım zaman da köpürüyorum. Garip biriyim. Kendi sesimden gaza geliyorum ben...

Bir dönem bütün Türkiye’yi gezerek bir program yaptın. Başına ilginç olaylar gelmiştir. Biraz bahseder misin?

- Sahiden hemen hemen tüm Türkiye’yi gezdim, dolaştım. Tanımadığım köy evlerinde yedim, içtim. Çok fazla anım var. Ancak şimdi sorunca inan hatırlamakta zorlanıyorum.

Senin ilişkilerin hep uzun ömürlü oldu. Bir dönem oyuncu Memet Ali Alabora ile, sonra şarkıcı Burak Kut ile birlikteydin. Şimdi şovmen Şahan Gökbakar ile berabersin. Evlilik gibi bir düşüncen var mı?

- Bu tip soruları artık anlamsız buluyorum. Kimsenin benim ne yapmak istediğimi merak ettiğini sanmıyorum.

Saba Tümer, Neco’nun eski eşi Oya Özyılmazel ve kızı Ayşe Özyılmazel, bir TV programında, Şahan ile yaşadığın bir olay hakkında yorumda bulunmuşlar. Sen de hemen televizyondan cevap vermişsin. Halbuki özel hayatın hakkında konuşmama kararın vardı. Ne oldu, çok mu sinirlendin?

- Olay sadece sinirlenmek değil... Olmayan bir konunun üstüne konuşan bu tatlı insanların zamanlarını boşa harcadıklarını hatırlatmak istedim. Atıp tutmaya müsaade yok artık. Adrese ulaşan mektuplara tez cevap veriyorum kısacası!

Son dönmede vizyona giren Türk filmlerinden hangilerini beğendin?

- "Recep İvedik" çok güzel bir film, onu beğendim. Bunun dışında başka bir şey aklıma gelmedi.

En iyi kadın oyuncu kim diye sorsam?

- Çok var... Bazıları daha genç, ilerisini bilemiyorum. Ama sende vazgeçilmeyecek tek isim diye sorarsanız, Hülya Avşar derim. Onun yarattığı oyunculuk rüzgarına hayranım.

Bir dönem Hülya Avşar, sinemamızda jön kalmadığını söyledi. Hálá tartışma konusu bu. Bu görüşe katılıyor musun?

- Buna katılmıyorum. O kadar önemli jönlerimiz var ki... Birçoğu arkadaşım, isim vermeyeyim.

Son dönemlerde neler yapıyorsun, biraz bahseder misin?- Kanaltürk’te yayınlanmakta olan "Her Şeyi Söylemek Mümkün" isimli bir medya kritik programına başladım. Dokuz haftadır canlı yayında izleyiciyle buluşuyorum. Bir nevi tartışma programı yapıyorum. Son dönemdeki gözbebeğim bu oldu. Ekim ayı sonu gibi de tiyatro başlayacak tekrar...


Programının adı oldukça iddialı...

- İddialı bir program yapmaya çalışıyorum. Altarnetifi olmayan bir şey... Sadece gevezelik yapmak değil, birtakım konulara da değinmek amacındayım. Zaman zaman birtakım kişilere veya bazı programlarda gördüğüm türlü türlü şeylere de değinerek içimi döküyorum. Bir nevi rahatlama ortamı oluşturdum kendime.

Bazen adın manken Doğa Bekleriz ile karıştırılıyor ve bu durum seni çok rahatsız ediyor. Bu kadar tepki neden?

- Benden ziyade sevenlerimin ve çevremin rahatsızlığı çok oluyor. Benim bunu açıklama nedenim ise bunca başarıya imza atmış bazı gazetecilerimizin halen benim haberlerimi yaparken soyadımı yanlış yazıyor olması... Bu nasıl olabilir? Şaşırıp kalıyorum gerçekten.

Duyduğuma göre her şeye çok çabuk sinirlenebiliyormuşsun. Kendini nasıl tanımlarsın?

- Her şeye sinirlenmek değil. Öyle olsa akıl sağlığımı yitirirdim herhalde. Ama akılsızlığa, beceriksizliğe ve düşüncesiz davranışlara tahammül edemiyorum. Frene basmadığım zaman da köpürüyorum. Garip biriyim. Kendi sesimden gaza geliyorum ben...

Bir dönem bütün Türkiye’yi gezerek bir program yaptın. Başına ilginç olaylar gelmiştir. Biraz bahseder misin?

- Sahiden hemen hemen tüm Türkiye’yi gezdim, dolaştım. Tanımadığım köy evlerinde yedim, içtim. Çok fazla anım var. Ancak şimdi sorunca inan hatırlamakta zorlanıyorum.

Senin ilişkilerin hep uzun ömürlü oldu. Bir dönem oyuncu Memet Ali Alabora ile, sonra şarkıcı Burak Kut ile birlikteydin. Şimdi şovmen Şahan Gökbakar ile berabersin. Evlilik gibi bir düşüncen var mı?

- Bu tip soruları artık anlamsız buluyorum. Kimsenin benim ne yapmak istediğimi merak ettiğini sanmıyorum.

Saba Tümer, Neco’nun eski eşi Oya Özyılmazel ve kızı Ayşe Özyılmazel, bir TV programında, Şahan ile yaşadığın bir olay hakkında yorumda bulunmuşlar. Sen de hemen televizyondan cevap vermişsin. Halbuki özel hayatın hakkında konuşmama kararın vardı. Ne oldu, çok mu sinirlendin?

- Olay sadece sinirlenmek değil... Olmayan bir konunun üstüne konuşan bu tatlı insanların zamanlarını boşa harcadıklarını hatırlatmak istedim. Atıp tutmaya müsaade yok artık. Adrese ulaşan mektuplara tez cevap veriyorum kısacası!

Son dönmede vizyona giren Türk filmlerinden hangilerini beğendin?

- "Recep İvedik" çok güzel bir film, onu beğendim. Bunun dışında başka bir şey aklıma gelmedi.

En iyi kadın oyuncu kim diye sorsam?

- Çok var... Bazıları daha genç, ilerisini bilemiyorum. Ama sende vazgeçilmeyecek tek isim diye sorarsanız, Hülya Avşar derim. Onun yarattığı oyunculuk rüzgarına hayranım.

Bir dönem Hülya Avşar, sinemamızda jön kalmadığını söyledi. Hálá tartışma konusu bu. Bu görüşe katılıyor musun?

- Buna katılmıyorum. O kadar önemli jönlerimiz var ki... Birçoğu arkadaşım, isim vermeyeyim.

Gülmekten sıkıldım ağlamak istiyorum

Rutkay Aziz gibi çok başarılı bir oyuncunun kızısın ve sen de iyi bir oyuncusun. Ama son dönemde bunca dizi ve film çekilmesine rağmen hiçbirinde yer almıyorsun. Neden?

- Gelen çoğu teklifi beğenmiyorum. Benim istediğim tutmuyor. İçime sinen bir senaryo da yok, acelem de... Son oynadığım, "Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım" gibi beni coşturacak bir durum olması lazım. Yoksa zaten yoğun bir tempom var. Tiyatro yapmak için de zamanım illa ki olmalı. Dilediğim gibi bol acılı, acıklı, sulu göz bir drama gelene kadar da komediye "Hayır" diyeceğim. Gülmekten sıkıldım, ağlamak istiyorum!