ABAY : Hünerli.
ACAR : Becerikli,atılgan
ACUN : Dünya,varlık
AKAY : Beyaz ay, dolunay
AKEL : Dürüst, güvenilir
AKGÜN : Mutlu,sevinçli gün
AKIN : 1.Arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olmak. 2.Baskın.
AKTAÇ : Beyaz taç,gelin tacı
AKTAN : Aydınlık gece
ALİ : Yüce,ulu
ALİCAN : Candan,cana yakın
ALİŞAN : Şanı şerefi en yüksek olan
ALKAN : Kızıl kan
ALKIN : Sevdalı,aşık
ALP : Kahraman,cesur,savaşçı
ALPAR :Yiğit,cesur
ALPASLAN : Aslan gibi cesur,savaşçı beyi
ALPTUĞ : Yiğitlik simgesi.
ALPER : Yiğit insan, yiğit erkek.
ALPEREN : Yiğit ve ermiş kişi.
ALPHAN : Yiğit,hükümdar
ALPTEKİN : Tek yiğit,prens
ALTAN : Sabah güneş doğarkenki zaman
ALTAY : Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu
ALTUĞ : Kızıl tuğ, al renkli.
ANIL : Amaç, erek, hatırlanmak.
ANDAÇ : Armağan,hediye
ARAL : Takımada,sıradağlar.
ARCAN : Saf,temiz
AREL : Temiz,dürüst
ARDA : 1.İşaret olarak yere dikilen çubuk. 2.Ardıl.
ARGUN : Zayıf,güçsüz,dermansız
ARGÜN : Temiz,aydınlık gün
ARIKAN : Temiz soy
ARIN : Temiz,saf - Alın
ARİF : Anlayışlı,tanınmış,meşhur,bilgi sahibi
ARKAN : Temiz kandan gelen - Üstün,galip
ARKUT : Temiz ve kutlu.
ARMAN : Hasret,özlem - Sıkıntı
ARSLAN : Yırtıcı,güçlü,yiğit
ARTUN : Kendine güvenen, onurlu.
ATABERK : Şehzade eğitmeni - Devlet yetkilisi
ATACAN : Hoşgörülü,babacan
ATAK : Canlı,girişken-Cömert-Nişancı
ATAKAN : Düşünmeden cesurca işe girişen
ATALAY : Ünlü,şöhretli
ATAMAN : Ata kişi,önder
ATASOY : Ataların soyundan gelen
ATAY : Bilinen,tanınmış
ATİLLA : Savaşçı,fatih - Büyük,ünlü
AYBAR : Gösterişli,heybetli
AYBERK : Ay gibi güzel ve sağlam.
AYDIN : Işıklı-Aylı gece-Açık,belli-Uğurlu
AYHAN : Ay hakimi
AYKAN : Soylu,asil
AYKUT : Ay gibi uğurlu.
AYTAÇ : Ay biçiminde taç
AYTEK : Ay gibi
AYTEKİN : Ay şehzadesi, prensi
AYTUNÇ : Ay gibi güzel,tunç kadar sağlam
AZİZ : Sevgili - Az bulunur- Muhterem
AZMİ : Kararlılık - Güçlü,kuvvetli
BAHA : Kıymet, değer, para.
BAHİR : Deniz-Belli, açık-Işıklı,parlak
BALER : Tatlı dilli, cana yakın
BALKI : Şimşek, ışık, parlayış.
BARAN : Direnci kıran güç, ulu, yüksek.
BARAY : Sonsuzluk.
BARBAROS : Kızıl sakal
BARIN : Güç ve kuvvet.
BARIŞ : Sulh.
BARKIN : Gezmek, görmek, gezgin.
BARKAN : Çölde oluşan küçük kum kitlesi
BARLAS : Kahraman
BARS : Kaplan benzeri yırtıcı hayvan
BARTU : En eski Türk hanlarından biri.
BAŞER : Başta gelen
BATI : Güneşin battığı yön
BATIHAN : Batı'nın hükümdarı, hanı
BATURALP : Yiğitler yiğidi
BATIRAY : Ay gibi yiğit
BATUĞ : Üstün olan, yiğit. Az.
BATUHAN : Yiğit hükümdar.
BATUR : Yiğit, yürekli, bahadır.
BAYAR : Ulu, yüce
BAYBARS : Eski Türklerin beslediği kaplan
BAYBORA : Fırtına
BAYCAN : Zengin
BAYHAN : Zengin ve güçlü
BAYKAL : Yaban kısrağı - Sibirya'da bir göl
BAYSAL : Soylu, ünlü
BAYÜLKEN : Göğün 16.katında oturan barış tanrısı
BEDİR : Dolunay.
BEDİRHAN : İleri görüşlü lider
BERK : 1.Sert, sağlam, katı. 2.Yıldırım.
BERKAY : Güçlü ve ay gibi.
BERKE : Kamçı, kırbaç.
BERKAN : Parlama - Kıvırcık kuzu postu
BERKANT : Bozulmaz yemin
BERKAY : Ay gibi güçlü
BERKE : Kamçı
BİLGEHAN : Göktürk hakanı
BİLGİN : Alim, bilgili kişi
BİRANT : Tek yemin. Özelliği olan yemin
BOĞAÇ : Bir Dedekorkut kahramanı
BORA : Şiddetli rüzgar
BORAN : Rüzgar şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.
BUĞRA : Erkek deve
BURAK : Hz.Muhammed'in Miraç gecesi bindiği efsanevi at
BURÇ : Kale, hisar çıkıntısı - Güneş sistemi - sarp yamaç
BÜLENT : Yüce, yüksek
CABBAR Kuvvet,kudret sahibi-Becerikli
CAFER:Küçük akarsu
CAHİT Çaba gösteren, çalışkan
CAN: İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağladığınave ölümle vücuttan ayrıldığına inanılan madde dışı varlık.
CANALP : Özünde yiğitlik, güç olan
CANBERK : Güçlü, sağlam
CANDAŞ : Dost, yoldaş
CANDEMİR : Özü demir gibi sağlam
CANDOĞAN : Cana doğan
CANEL : Dostluk eli
CANER: Çok içten, sevilen.
CANKUT: Neşe, mutluluk, talih, baht.
CANTEKİN : Tek, eşsiz can
CAVİT : Sonsuz, ebedi
CELAL : Büyüklük, yücelik - Öfke, kıgınlık
CELAYİR : Moğolların kollarından
CELİL : Büyük, yüce
CEM : Hükümdar - Toplanma,biraraya gelme
CEMAL : Güzel yüz - Yüz güzelliği
CEMİL : Güzel yakışıklı erkek - İyilikle anma
CEMRE : Ateş,kor-Suda,havada,toprakta oluştuğuna inanılan sıcaklık
CENAP : Şeref, onur
CENGİZ : Güçlü, gözüpek
CENGİZHAN : Moğol İmparatorluğunu kuran hükümdar
CENK : Savaş
CEVAHİR : Mücevher,değerli süs taşı
CEYHUN : Orta Asya'da bir akarsu - Cennet'in 4 nehrinden biri
CİHAN : Dünya
CİHANGİR : Dünyaya egemen olan
CİHAT : Din uğruna savaşan
COŞKUN : Heyecanlı, kabına sığmayan
CUMHUR : Halk, topluluk
CÜNEYT : Küçük asker
ÇAĞAN : Bayram, şenlik
ÇAĞATAY : Tay-Doğu Türklerine verilen ad
ÇAĞDAŞ : Çağın koşullarına uygun.
ÇAĞIN : Yıldırım, şimşek
ÇAĞKAN : Canlı, dinamik, çalışkan.
ÇAĞLAR : Şelale, çağlayan
ÇAĞMAN : Çağdaş insan
ÇAĞRI : Çakır gözlü
ÇAKAR : Parlayan, ışık veren
ÇAKIN : Şimşek, parıltı
ÇAKIR : Mavi renkli, gri benekli gözü olan
ÇELİK : Su verilip sertleştirilmiş demir - Çok güçlü
ÇELİKER : Çelik gibi güçlü
ÇETİN : Sert-Çözümü zor, sarp-İnatçı,azimli
ÇEVİK : Çabuk davranan, hareketli
ÇIĞIR : Çığın açtığı iz, yol - Yenilikçilik
ÇINAR : Uzun ömürlü,uzun boylu, kalın gövdeli bir ağaç türü
DALAN : Biçim - İnce, zarif
DALAY : Deniz.
DARCAN : Sıkıntılı, aceleci
DEMİR : Kolay işlenen dayanıklı bir maden
DEMİRALP : Demir gibi güçlü, yiğit
DEMİRCAN : Özü demir gibi sağlam
DEMİREL : Demir gibi güçlü eli olan
DEMİRHAN : Demir gibi güçlü hükümdar
DEMİRKAN : Güçlü soydan gelen
DENİZ : Deniz, su kütlesi, derya
DENKTAŞ : Akran, aynı yaşta
DERVİŞ : Tarikata girmiş - Hoşgörülü,alçakgönüllü
DERYA : Deniz - Engin bilgili - Çok
DEVRAN : Felek, kader
DEVRİM : Olumlu yönde değişiklik yaratan hareket
DİLMEN : Güzel konuşan
DİNÇ : Güçlü, sağlıklı
DİNÇER : Güçlü, sağlıklı
DOĞA : Tabiat
DOĞAN : Yırtıcı bir kuş
DOĞU : Güneşin doğduğu yön
Doğuhan : Doğunun hükümdarı
DOĞUKAN : Doğulu, doğu soyundan
DOĞUŞ : Yaradılış
DORUK : En yüksek yer, zirve - Üstün başarı
DORUKHAN : Zirvenin hükümdarı
DURAN : Varlığını sürdüren-Dağyolu-Dingin,sakin
DURUKAN : Kanı saf, berrak.
DÜNDAR : Artçı asker, birliği koruyan asker
ECEVİT : Çevik,çalışkan,açık fikirli- Yaramaz,sinirli
EDİZ : Yüksek yer - Ulu,yüce
EFE : Batı Anadolu'da köy yiğidi, zeybek.
EFGAN : Ağlayıp inleme - feryat
EGE : Bir çocuğu koruyan,ona bakan - Büyük ulu
EGEHAN : Engin denizlerin hükümdarı.
EGEMEN : Hakim , hüküm süren
ENES : Secereli Arap atı.
ENİS : Dost, arkadaş.
EMİR : Bir kavmin başı -Peygamber soyundan - Kumandan
EMİRHAN : Emirlerin başı, hükümdarı
EMRAH : Bir halk ozanımız
EMRE : Aşık, vurgun
ENDER : Çok az, nadir bulunan
ERTUĞ : Yiğit başlığı.
ENER : En yiğit, en kahraman
ENGİN : Uçsuz bucaksız - Yüksekte olmayan yer
ENGİNSU : Açık deniz
ENVER : En nurlu, en parlak
ERALP : Yiğit
ERAY : İlk ay
ERBATUR : Cesur, yiğit
ERBERK : Şimşek gibi yiğit
ERCAN : Canlı, sağlıklı
ERCÜMENT : İtibarlı, haysiyetli, değerli
ERDAL : Tek erkek
ERDEM : Namus, fazilet - Hüner - Ruhsal yetkinlik
ERDEN : El değmemiş
ERDİNÇ : Duru, güçlü erkek
EREN : Yetişmiş - Cesur,yiğit - Ermiş kişi
ERDOĞAN : Yiğit doğmuş
ERGİN : Olmuş, yetişmiş - Reşit
ERGUN : Oynak, hızlı giden at
ERGÜN : Yumuşak huylu, uysal
ERHAN : Adaletli hükümdar
FADIL : Fazietli, ahlaklı - Fazıl
FAHİR : İftihar edilecek, övülecek
FAHRETTİN : Diniyle övünen
FAHRİ : Şeref ve itibar için yapılan iş
FAİK : Üstün, yüksek
FALİH : Başarı kazanan, isteğine ulaşan
FARUK : Haklıyı haksızı ayırabilen - Keskin
FATİH : Fetheden - Hüküm veren
FAZIL : Faziletli, ahlaklı
FEHİM : Anlayışlı, zeki
FERDİ : Kişiye özgü
FERHAT : Güçlükleri yenip bir yeri ele geçiren
FERHAN : Sevinç, mutlu
FERİD : Eşsiz, tek, benzeri olmayan
FERİDUN : Eşsiz, tek
FERİT : Avcı kuş
FERKAN : Güçlü, saygın soydan gelen
FERRUH : Uğurlu - Kutsal
FETHİ : Fetih ile ilgili
FEVZİ : kurtuluşla,zaferle ilgili - galip üstün gelen
FEYYAZ : Faydalı, verimli, bereketli
FIRAT : Tatlı su - Türkiye'nin en uzun akarsuyu
FİKRET : Düşünce - Akıl, anlayış
FUAT : Kalp, gönül
FURKAN : Doğruyu yanlıştan ayırma
GALİP : Üstün gelen, kazanan
GANİ : Zengin, varlıklı - Bol
GAZANFER : Aslan - Yiğit, yürekli
GEDİZ : Su birikintisi, gölcük - Ege'de bir akarsu
GENCAL : Genç, taze
GENCALP : Genç yiğit, kahraman
GENCAY : Ayın bir haftalık hali, hilal
GENCER : Genç yiğit
GİRAY : Uygun, laik.
GİRGİN : Kolay yakınlık kuran
GÖKALP : Mavi gözlü yiğit - Göklerin yiğidi
GÖKAY : Mavi ay
GÖKBERK : Mavi gözlü, sert kişi
GÖKCAN : Mavi gözlü dost, candan kişi
GÖKÇE : Güzel, gösterişli - Yiğit, cesur - Mavi gözlü
GÖKÇEN : Güzel, hoş
GÖKHAN : Eski Türklerde gök tanrısı - Göklerin hakimi
GÖKMEN : Sarışın, mavi gözlü
GÖKSEL : Gökle ilgili
GÖKTAN : Mavi şafak
GÖKTUĞ : Mavi tuğ.
GÜÇHAN : Çetin, güçlü han
GÜÇLÜ : Kuvvetli, gücü yerinde - Önemli, etkili - Şiddetli
GÜLTEKİN : Genç, nazik delikanlı
GÜNALP : Güneş gibi yiğit
GÖRKAY: Güzel ay.
GÜNEY : Dört yönden biri - Her zaman güneşli yer
GÜNKUT : Günün uğuru
GÜNTAN : Güneşin doğuşundan az önceki zaman
GÜNTEKİN : Güneş gibi tek
GÜRAL : Hakkını bol bol, çok al
GÜRALP : Güçlü yiğit
GÜRAY: Çok ışıklı, aydınlık.
GÜRCAN : Güçlü, coşkulu can
GÜRKAN : Gürbüz, kanı bol
GÜROL : Hayat boyu herşeyin bol olsun
GÜRTAN : Işıklı, geniş tan yeri
GÜVEN : Kuşku duymadan bağlanma, inanma - Cesaret
GÜVENÇ : Güven - Sevinçli - Dayanak, yardım
GÜZEY : Güneş görmeyen yer, kuzey
HAFIZ : Koruyan, saklayan - Kur'an ı ezberlemiş kişi
HAKAN : Eski Türk ve Moğol hükümdarı
HALDUN : Sonsuz, ebedi olan
HALİT : Sonsuz, sürekli - Bir yıldan çok yaşayan
HALİL : Yakın dost
HALİM : Sessiz, sakin - Yumuşak huylu, yavaş
HALİS : Katıksız - Saf, temiz, hilesiz - Yalnız
HALUK : İyi huylu,
erkek bebelere verebieceginiz isimler
- .:elmasekeri:.
- Rep Gücü
- Mesajlar: 260
- Kayıt: 15 Ağu 2008, 01:50
- İletişim:
erkek bebelere verebieceginiz isimler
. .............Kimsé ßana Masal Anlatmasın Çøcukkéndé Sévmézdim Zatén......................
[g_m_z]
[g_m_z]
- .:elmasekeri:.
- Rep Gücü
- Mesajlar: 260
- Kayıt: 15 Ağu 2008, 01:50
- İletişim:
Re: erkek bebelere verebieceginiz isimler
ILGAT: Esinli ve akış için kullanılan, yavaş yavaş anlamında
ILGAZ: Atla doludizgin ve ansızın yapılan akın saldırı
İLBAY: Vali
İLGİ: İki şey arasındaki ilişki, bağ; Bir şeye karşı duyulan merak; Belli bir olay veya düşünceye karşı olan eğilim
İLGÜN: Halk, ulus, ahali
İLHAM: İçe doğma, esin
İLHAN: Bir ülkenin başında bulunan hükümdar
İLKE: Bir nesnenin, bir olayın, bir varlık türünün doğuşunu sağlayan söz
İLTER: Yurtsever
İNAN: Bir şeyin doğruluğuna sarsılmaz bir duyguyla katılma.
İNANÇ: Bir düşünceyi doğru sayarak benimseme; Tanrının varlığına inanma
İSFENDİYAR: Pehlivan
İSKENDER: MÖ.. 4. yy.da yaşamış büyük imparator
İSTEMİHAN: Göktürk devletinin kurucusu
İZGİ: Akıllı, adaletli
İZLEM: İzlemek eylemi
KAAN: Hanlar hanı
KAHRAMAN: Yiğit,cesur
KAĞAN: Hakan, imparator
KAMER: Ay
KANAT: Kuşlarda uçmayı sağlayan üst üyeler
KANDEMİR: KAN+DEMİR=Kanmış tok demir anlamında
KARACA: Rengi karaya yakın, esmer; Avrupa ve Asya'nın ılıman bölgelerinde yaşayan kısa ve çatallı boynuzlu bir memeli hayvan
KARTAL: Yüksek kayalarda yaşayan yırtıcı bir kuş
KAYA: Büyük ve sert taş kütlesi
KAYIHAN: Güçlü hükümdar
KEREM: Lütuf
KERİM: Soylu, cömert, yüce
KILIÇ: Uzun ve kesici savunma aracı
KIRAÇ: Sulanmayan toprak, kır halinde işlenmemiş bitek olmayan toprak
KIVANÇ: Sevinç
KIVILCIM: Yanmakta olan ateşten sıçrayan küçük ateş parçaları
KORAL: Sınır muhafızı; Kaynağı dini ezgi olan orkestra parçası
KORAY: Kızıl renk almış ay
KORHAN: Kor ateş gibi han
KORKUT: Korkusuz, heybetli
KÖKSAL: Kök+Sal
KUBİLAY: Moğol hükümdarı
KUDAY: Tanrı
KUDRET: Erk, iktidar
KUNTAY: İri yapılı genç
KURTHAN: Kurt+Han
KURTULUŞ: Tehlikeli veya kötü bir durumu aşmak
KUTALP: Mutlu olmuş yiğit kişi
KUTLU: Uğurlu, ongun
KUTLUKHAN: Kirman'da hüküm sürmüş hanedan
KUZEY: Bir yön
KÜRŞAD: Göktürk Prensi
LAÇİN: Kahraman, korkusuz, yürekli.
LEMİ: Parlama, parıltı
LEVENT: Savaş zamanında deniz askerliği yapan asker sınıfı
LİDER: Önder
OGÜN: Anımsanan, belirli bir günde doğan kimse
OĞRUN: Gizli, kimseye sezdirmeden
OĞUL: Erkek evlat; Hanedan ve soy belirtmede kullanılır
OĞULCAN: Can dost
OĞUZ: İyi huylu kimse
OKTAR: Ok atan, okçu
OLCAY: Mutlu, ongan
OLCAYTO: Şanslı
OLGAÇ: Olgun, yetişkin
OLGUN: Bilgi ve görgüsü gelişmiş, kamil
ONAT: Özenli,düzgün, uygun; Yararlı; Dürüst, iyi ahlaklı
ONATKUT: Kutlu insan, özünde dürüst ve iyi olan
ONAY: Uygun bulma
ONGAN: Özlem ve istekleri yerine gelmiş, mutlu
ONGUN: Çok verimli, mutlu
ONUR: Özsaygı, içdeğer; Şeref, haysiyet
ORÇUN: Ardıllar, halefler
ORHAN: Kent kağanı
ORKUN: Orta Asya Türklerinin en eski yazı türü
OYTUN: Kutsal
OZAN: Halk şairi; Şiir yazan kimse
ÖCAL: Yapılan kötülüğün acısını çıkar
ÖĞÜT: Birine doğru,uygun yol göstermek için söylenen söz
ÖKTEN: Akıllı, bilgili, kahraman
ÖMER: Dirilik, canlılık, yaşama, ömür sürme; İslam'ın ikinci halifesi Hz. Ömer'in adı
ÖMÜR: Hayat
ÖNAL: Önde ol, üstün gel
ÖNCEL: Bizden önce yaşamış olanlar
ÖNCÜ: Bir hareket veya düşünce akımını başlatan
ÖNDER: Topluluk davasında önde giden, yönlendiren kişi, lider
ÖNER: Önde giden er; Önermek eyleminden öner, tavsiye et
ÖNEY: Önde olan, üstün
ÖNSEL: Hiç bir denemeye dayanmayan, yalnız akıl yoluyla yapılan
ÖRSAN: Yüce adı olan
ÖVGÜN: Övülmüş, övülen kimse
ÖZALP: Öz yiğit, gerçek yiğit
ÖZAY: Gerçek ay
ÖZDEN: Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili
ÖZEN: Bir işin elden geldiğince iyi yapılmasına çalışma, ihtimam
ÖZENÇ: İstek; İmrenme
ÖZER: Gerçek er, özü er olan
ÖZGEHAN: Cana yakın, sıcak kanlı han, yürekli han, cesur han
ÖZGENÇ: Kişiliği genç olan
ÖZGÜN: Nitelikleri bakımından benzeri olmayan, eşsiz
ÖZGÜR: Herhangi bir koşul veya biçime bağlı olmayan, başına buyruk, hür
ÖZKAN: Soylu kan, gerçek kan, temiz kan anlamında
PAKER: Temiz, dürüst
PAMİR: Orta Asya'da bir yayla; Dünyanın çatısı
PAMİRHAN: Pamirler'in hükümdarı
PARS: Kedigillerden yırtıcı bir hayvan
PEKCAN: Çok can, çok cana yakın
PEKER: Güçlü yiğit, çok sağlam
PEKİN: Doğruluğu kesinlikle bilinen
PELİT: Palamut meşesi
POLAT: Çelik; Güç kuvvet
POYRAZ: Kuzeydoğudan esen rüzgar
RAFET: İyilik, çok acıma, esirgeme
RAGIP: Arzu eden, istekli, rağbet eden
RAHMİ: Acıyan
RAİF: Esirgeyici, merhametli
RAMİZ: Çok akıllı
RAUF: Çok merhametli, pek esirgeyen
RECEP: Heybetli, gösterişli, saygıdeğer; Üç ayların ilki
REFİĞ: Rahatlık ve huzur içinde yaşayan kimse
REFİK: Arkadaş, yol arkadaşı; Ortak; Koca; Ağırbaşlı
REHA: Zenginlik, bolluk içinde olma; Kurtulma, kurtuluş
REİS: Başkan
RENAN: İnleyen, ağlayan
REŞİD/REŞİT: Doğru yolu tutan; Olgun, yetkin
REVAN: Su gibi akıp giden
RIDVAN: Razılık, hoşnutluk, kabullenmek
RIFAT/RİFAT: Yücelik; Yüksek rütbe
RIFKI: Yumuşaklık, naziklik; Zarafet
RIZA: Hoşnut kalma, memnun olma; Razı olma, kabullenme; Kaderine boyun eğme
RİVA: Suya doymuşlar
RUHİ: Ruha ilişkin, ruha ait, ruhla ilgili
RUŞEN: Parlak, aydın; Belli, açık, aşikar
SABRİ: Sabra ilişkin, sabırlı kişi, sabreden
Sabutay: Cengizhan'ın en yakın arkadaşı
SADIK: Doğru, gerçek; Dostluluğu ve bağlılığı içten olan
SADİ: Mutlulukla ilgili
SADRİ: Yürekle, göğüsle ilgili
SAĞINÇ: Dayanıklı, yıkılmaz; Sağlıklı, sıhhatli; Güvenilir, inanılır bir temeli olan
SAİM: Oruçlu
SAİT: Kutlu, uğurlu; Cennetlik kimse
SALİH: Yararlı; Yetkili; Dinin buyruklarına uyan
SAMET: Çok yüksek, ulu; Tanrı adı; Hiçbirşeye ve kimseye gereksinimi olmayan
SAMİ: Duyan, işiten; Yüce, ulu, yüksek; Dinleyen, dinleyici
SAMİM: Birşeyin içi, özü, merkezi, temeli, kökü
SANBERK: Gücüyle tanınmış
SANCAK: Bayrak
SANCAR: Kısa kama
SANER: Ünlü, tanınmış
SARP: Dik, geçilmesi ve çıkılması zor
SARPER: SARP+ER=zor erkek kişi
SATVET: Zorlu
SAVAŞ: Silahlı mücadele, harp; Uğraşma, kavga
SAYGIN: Saygı gören, saygı gösterilen
SEÇKİN: Niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, elit
SEDAT: Doğruluk, haklılık; Dikkat
SEFA: Gönül rahatlığı, sakin olma; Eğlence, zevk, neşe
SELÇUK: Hatiplik yeteneği olan
SELİM: Doğru, dürüst, kusursuz; Kolayca iyileşen
SELMAN: Barış içinde bulunma
SEMEN: İyi beslenen
SEMİH: Cömert,eliaçık
SENCER: Kale, askeri siper
SERCAN: Sevgili, sevilen
SERDAR: Askerin başı, başkomutan, başbuğ
SERHAT: Sınır boyu, hudut, uç
SERKAN: Başkan, soylu kan
SERMET: Sürekli, devamlı
SERTAÇ: Baş tacı, çok sevilen
SERTUĞ: Baştuğ
SEZA: Değer, yaraşık, uygun
SEZAİ: Uygun, yaraşır
SEZGİN: Sezmiş olan
SİNAN Süngü, mızrak
SONAT: Bir veya iki şarkı için yazılmış 3-4 bölümden müzik yapıtı
SONER: Son er, artık erkek çocuğu olmasın anlamında; Sona er anlamında
SORGUN: Söğüt ağacının bir cinsi; Mısır kavağı
SÖYLEM: Konuşan bireyin kullandığı dil
SUALP: Asker, yiğit
SUNAY: Adak ayı
SUNGUN: Bağış, ihsan
SUNGUR: Soğukkanlı, sakin kimse
SÜAVİ: Herkesin yardımına koşan
SÜER: Yiğit asker
SÜERDEM: Erdemli asker
SÜHA: Büyükayı yıldız kümesindeki en küçük yıldızın adı
SÜMER: Aşağı Mezopotamya'da yaşamış bir kavim
ŞAHİN: Kartalgillerden yırtıcı bir kuş
ŞAH: Kral anlamında
ŞAN: Ün, şöhret
ŞANSAL: Şanın yayılsın
ŞARIK: Parlak, parlayan
ŞEHMUZ: Hükümdar soyundan gelen
ŞEN: Halinden memnun yaşayan ve etrafına yayan
ŞENER: Şen+Er
ŞİMŞEK: İki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık; Parıltı
TAHA: Yüksek bulut; Yaymak, düzgün serip döşemek; Peygamberimizin adlarındandır.
TAN: Sabahın gün doğmadan önceki zamanı, sabah aydınlığı
TANAL: Tan kızıl, kızıl tan anlamında
TANAY: Şafaktaki ay
TANDOĞAN: Şafak vakti; Tan vakti dünyaya gelen
TANGÜN: Hem tan, hem güneş
TANIL: Bilin, ün yap, isim yap
TANSEL: Tan vaktinin güzelliğini kendinde yansıtan
TANYOL: Işıklanacak yol, güneşlenecek yol
TARIK: Sabah yıldızı
TARKAN: Ayrıcalıklı, saygın kişi
TAYFUN: Şiddetli fırtına
TAYFUR: Bir kuş ismi
TAYGA: Avrupa'dan Doğu Asya'ya kesintisiz uzanan orman
TAYLAN: Boylu poslu kimse; Yele açık olan yer; Fırtınalı bozuk hava; Ormansız çıplak yer
TEOMAN: Duman, tuman; Hun imparatoru Mete Han'ın babası
TİBET: Çin'in batısında bağımsız bir bölge
TINAZ: Savrulmak için hazırlanan ekin yığını
TOKTAMIŞ: Altınordu devleti hanı
TOLGA: Eski savaşçıların başlarına giydikleri demir başlık, miğfer
TOLUN: Tamamıyla aydınlık ve yuvarlak olan
TOLUNAY: Dolunay
TONGUÇ: En büyük çocuk
TORAMAN: Tombul, iri yapılı çocuk
TOYGAR: Tarla kuşu
TOYGUN: Genç, delikanlı
TÖRE: Bir toplumun gelenek, görenek ve alışkanlıkları
TUFAN: Şiddetli yağmur
TUNCA: Meriç ırmağının bir kolu
TUNÇ: Bakır, çinko ve kalayın karışımından oluşan, pirince benzeyen koyu kızıl bir alaşım
TUTKU: Bir insanın isteme, duyma ve düşünmesine egemen olan çok güçlü duygu; Uzun süreli kalıcı ve güçlü duygulanım; Güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç, ihtiras
TÜMAY: Sessiz, rahat, huzurlu
TÜMER: Çok, olanca erkek
TÜREL: Türe ile ilgili olan, hukuki
UFUK: Aklın alabileceği mesafe, sonsuz düzlem
UBEYDULLAH: Kulcuk
UĞUR: Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde varolduğuna inanılan iyilik kaynağı
ULUBEY (ULUĞBEY): Erdemleri bakımından çok büyük saygı gören erkek kişi; Büyük Türk bilgini ve gökbilimcisi Uluğbey
ULUÇ: Selçuklularda Türkmen beylerine verilen ad
ULUĞ: Büyük, yüce
UMAR: Çare
UMUR: Aldırış etmek, önemsemek; Tecrübesi çok olan, deneyimli
UMUT: Ümit, umulan; Güven duygusu veren kişi ya da şey
UNAN: Sadakat, bağlılık
URAĞAN: Birkaç kasırganın karşılaşmasıyla oluşan şiddetli fırtına
URAS: Mutluluk, talih, şans
UTKAN: Ateşli kan
UTKU: Zafer
UYGAR: Uygarlığa bağlı olan
UYGUR: Uygur devletinden olan kimse
UZAY: Bütün gökcisimlerinin içinde bulunduğu sonsuz boşluk
ÜLKÜ: Ulaşılmak istenen yüce dilek; Yanlız düşüncede varolan şey
ÜNAL: Ünün duyulsun
ÜNSAL: Herkesçe tanın, ünlü ol, ününü her yana sal
ÜNSAN: Ünlü ve sanlı
ÜRÜN: Denizlerden, topraktan
VARGI: Varılan sonuç, hüküm
VARGIN: Varan, ulaşan, dileğine erişen
VELİ: Ermiş, Eren, Evliya
VOLKAN: Yanardağ
VURAL: Vurarak al
VURGUN: Tutkun, aşık
YAĞIZ: Esmer, Yiğit
YAĞIZHAN: Esmer han
YALGIN: Serap, Aşı kalemi almaya ve aşılamaya elverişli ağaç, çiçek
YALIM: Alev
YALIN: Sade, gösterişsiz
YALINAY: Bulutsuz gecedeki ay
YALMAN: Sarp, dik
YAMAN: Güç, beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan
YANKI: Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle oluşan ikinci ses, Bir olgunun çevrede uyandırdığı duygu
YARDAN: Sevgiliden
YAREN: Arkadaş, yakın dost
YARGI: Hüküm, muhakeme, Eleştirme
YARKIN: Güneş ışığı, güneş aydınlığı, Şimşek
YASİN: Kur'an'da bir sure
YAVER: Yardımcı
YEKTA: Tek, benzersiz
YENER: Yarıştığı kişiye karşı üstün gelen anlamında
YESUGAY: Moğol hükümdarı Cengizhan'ın babası
YETKİN: Gerekli olgunluğa ve bütünlüğe ulaşmış
YİĞİT: Güçlü, yürekli kahraman
YILAYDIN: Aydınlık yıl
YÜCE: Ulu
YÜCEL: Yüksel anlamında
ZAFER : Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonuç
Zirve: Doruk, tepe noktası
Zorlu: Güçlü, tuttuğunu koparan
ILGAZ: Atla doludizgin ve ansızın yapılan akın saldırı
İLBAY: Vali
İLGİ: İki şey arasındaki ilişki, bağ; Bir şeye karşı duyulan merak; Belli bir olay veya düşünceye karşı olan eğilim
İLGÜN: Halk, ulus, ahali
İLHAM: İçe doğma, esin
İLHAN: Bir ülkenin başında bulunan hükümdar
İLKE: Bir nesnenin, bir olayın, bir varlık türünün doğuşunu sağlayan söz
İLTER: Yurtsever
İNAN: Bir şeyin doğruluğuna sarsılmaz bir duyguyla katılma.
İNANÇ: Bir düşünceyi doğru sayarak benimseme; Tanrının varlığına inanma
İSFENDİYAR: Pehlivan
İSKENDER: MÖ.. 4. yy.da yaşamış büyük imparator
İSTEMİHAN: Göktürk devletinin kurucusu
İZGİ: Akıllı, adaletli
İZLEM: İzlemek eylemi
KAAN: Hanlar hanı
KAHRAMAN: Yiğit,cesur
KAĞAN: Hakan, imparator
KAMER: Ay
KANAT: Kuşlarda uçmayı sağlayan üst üyeler
KANDEMİR: KAN+DEMİR=Kanmış tok demir anlamında
KARACA: Rengi karaya yakın, esmer; Avrupa ve Asya'nın ılıman bölgelerinde yaşayan kısa ve çatallı boynuzlu bir memeli hayvan
KARTAL: Yüksek kayalarda yaşayan yırtıcı bir kuş
KAYA: Büyük ve sert taş kütlesi
KAYIHAN: Güçlü hükümdar
KEREM: Lütuf
KERİM: Soylu, cömert, yüce
KILIÇ: Uzun ve kesici savunma aracı
KIRAÇ: Sulanmayan toprak, kır halinde işlenmemiş bitek olmayan toprak
KIVANÇ: Sevinç
KIVILCIM: Yanmakta olan ateşten sıçrayan küçük ateş parçaları
KORAL: Sınır muhafızı; Kaynağı dini ezgi olan orkestra parçası
KORAY: Kızıl renk almış ay
KORHAN: Kor ateş gibi han
KORKUT: Korkusuz, heybetli
KÖKSAL: Kök+Sal
KUBİLAY: Moğol hükümdarı
KUDAY: Tanrı
KUDRET: Erk, iktidar
KUNTAY: İri yapılı genç
KURTHAN: Kurt+Han
KURTULUŞ: Tehlikeli veya kötü bir durumu aşmak
KUTALP: Mutlu olmuş yiğit kişi
KUTLU: Uğurlu, ongun
KUTLUKHAN: Kirman'da hüküm sürmüş hanedan
KUZEY: Bir yön
KÜRŞAD: Göktürk Prensi
LAÇİN: Kahraman, korkusuz, yürekli.
LEMİ: Parlama, parıltı
LEVENT: Savaş zamanında deniz askerliği yapan asker sınıfı
LİDER: Önder
OGÜN: Anımsanan, belirli bir günde doğan kimse
OĞRUN: Gizli, kimseye sezdirmeden
OĞUL: Erkek evlat; Hanedan ve soy belirtmede kullanılır
OĞULCAN: Can dost
OĞUZ: İyi huylu kimse
OKTAR: Ok atan, okçu
OLCAY: Mutlu, ongan
OLCAYTO: Şanslı
OLGAÇ: Olgun, yetişkin
OLGUN: Bilgi ve görgüsü gelişmiş, kamil
ONAT: Özenli,düzgün, uygun; Yararlı; Dürüst, iyi ahlaklı
ONATKUT: Kutlu insan, özünde dürüst ve iyi olan
ONAY: Uygun bulma
ONGAN: Özlem ve istekleri yerine gelmiş, mutlu
ONGUN: Çok verimli, mutlu
ONUR: Özsaygı, içdeğer; Şeref, haysiyet
ORÇUN: Ardıllar, halefler
ORHAN: Kent kağanı
ORKUN: Orta Asya Türklerinin en eski yazı türü
OYTUN: Kutsal
OZAN: Halk şairi; Şiir yazan kimse
ÖCAL: Yapılan kötülüğün acısını çıkar
ÖĞÜT: Birine doğru,uygun yol göstermek için söylenen söz
ÖKTEN: Akıllı, bilgili, kahraman
ÖMER: Dirilik, canlılık, yaşama, ömür sürme; İslam'ın ikinci halifesi Hz. Ömer'in adı
ÖMÜR: Hayat
ÖNAL: Önde ol, üstün gel
ÖNCEL: Bizden önce yaşamış olanlar
ÖNCÜ: Bir hareket veya düşünce akımını başlatan
ÖNDER: Topluluk davasında önde giden, yönlendiren kişi, lider
ÖNER: Önde giden er; Önermek eyleminden öner, tavsiye et
ÖNEY: Önde olan, üstün
ÖNSEL: Hiç bir denemeye dayanmayan, yalnız akıl yoluyla yapılan
ÖRSAN: Yüce adı olan
ÖVGÜN: Övülmüş, övülen kimse
ÖZALP: Öz yiğit, gerçek yiğit
ÖZAY: Gerçek ay
ÖZDEN: Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili
ÖZEN: Bir işin elden geldiğince iyi yapılmasına çalışma, ihtimam
ÖZENÇ: İstek; İmrenme
ÖZER: Gerçek er, özü er olan
ÖZGEHAN: Cana yakın, sıcak kanlı han, yürekli han, cesur han
ÖZGENÇ: Kişiliği genç olan
ÖZGÜN: Nitelikleri bakımından benzeri olmayan, eşsiz
ÖZGÜR: Herhangi bir koşul veya biçime bağlı olmayan, başına buyruk, hür
ÖZKAN: Soylu kan, gerçek kan, temiz kan anlamında
PAKER: Temiz, dürüst
PAMİR: Orta Asya'da bir yayla; Dünyanın çatısı
PAMİRHAN: Pamirler'in hükümdarı
PARS: Kedigillerden yırtıcı bir hayvan
PEKCAN: Çok can, çok cana yakın
PEKER: Güçlü yiğit, çok sağlam
PEKİN: Doğruluğu kesinlikle bilinen
PELİT: Palamut meşesi
POLAT: Çelik; Güç kuvvet
POYRAZ: Kuzeydoğudan esen rüzgar
RAFET: İyilik, çok acıma, esirgeme
RAGIP: Arzu eden, istekli, rağbet eden
RAHMİ: Acıyan
RAİF: Esirgeyici, merhametli
RAMİZ: Çok akıllı
RAUF: Çok merhametli, pek esirgeyen
RECEP: Heybetli, gösterişli, saygıdeğer; Üç ayların ilki
REFİĞ: Rahatlık ve huzur içinde yaşayan kimse
REFİK: Arkadaş, yol arkadaşı; Ortak; Koca; Ağırbaşlı
REHA: Zenginlik, bolluk içinde olma; Kurtulma, kurtuluş
REİS: Başkan
RENAN: İnleyen, ağlayan
REŞİD/REŞİT: Doğru yolu tutan; Olgun, yetkin
REVAN: Su gibi akıp giden
RIDVAN: Razılık, hoşnutluk, kabullenmek
RIFAT/RİFAT: Yücelik; Yüksek rütbe
RIFKI: Yumuşaklık, naziklik; Zarafet
RIZA: Hoşnut kalma, memnun olma; Razı olma, kabullenme; Kaderine boyun eğme
RİVA: Suya doymuşlar
RUHİ: Ruha ilişkin, ruha ait, ruhla ilgili
RUŞEN: Parlak, aydın; Belli, açık, aşikar
SABRİ: Sabra ilişkin, sabırlı kişi, sabreden
Sabutay: Cengizhan'ın en yakın arkadaşı
SADIK: Doğru, gerçek; Dostluluğu ve bağlılığı içten olan
SADİ: Mutlulukla ilgili
SADRİ: Yürekle, göğüsle ilgili
SAĞINÇ: Dayanıklı, yıkılmaz; Sağlıklı, sıhhatli; Güvenilir, inanılır bir temeli olan
SAİM: Oruçlu
SAİT: Kutlu, uğurlu; Cennetlik kimse
SALİH: Yararlı; Yetkili; Dinin buyruklarına uyan
SAMET: Çok yüksek, ulu; Tanrı adı; Hiçbirşeye ve kimseye gereksinimi olmayan
SAMİ: Duyan, işiten; Yüce, ulu, yüksek; Dinleyen, dinleyici
SAMİM: Birşeyin içi, özü, merkezi, temeli, kökü
SANBERK: Gücüyle tanınmış
SANCAK: Bayrak
SANCAR: Kısa kama
SANER: Ünlü, tanınmış
SARP: Dik, geçilmesi ve çıkılması zor
SARPER: SARP+ER=zor erkek kişi
SATVET: Zorlu
SAVAŞ: Silahlı mücadele, harp; Uğraşma, kavga
SAYGIN: Saygı gören, saygı gösterilen
SEÇKİN: Niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, elit
SEDAT: Doğruluk, haklılık; Dikkat
SEFA: Gönül rahatlığı, sakin olma; Eğlence, zevk, neşe
SELÇUK: Hatiplik yeteneği olan
SELİM: Doğru, dürüst, kusursuz; Kolayca iyileşen
SELMAN: Barış içinde bulunma
SEMEN: İyi beslenen
SEMİH: Cömert,eliaçık
SENCER: Kale, askeri siper
SERCAN: Sevgili, sevilen
SERDAR: Askerin başı, başkomutan, başbuğ
SERHAT: Sınır boyu, hudut, uç
SERKAN: Başkan, soylu kan
SERMET: Sürekli, devamlı
SERTAÇ: Baş tacı, çok sevilen
SERTUĞ: Baştuğ
SEZA: Değer, yaraşık, uygun
SEZAİ: Uygun, yaraşır
SEZGİN: Sezmiş olan
SİNAN Süngü, mızrak
SONAT: Bir veya iki şarkı için yazılmış 3-4 bölümden müzik yapıtı
SONER: Son er, artık erkek çocuğu olmasın anlamında; Sona er anlamında
SORGUN: Söğüt ağacının bir cinsi; Mısır kavağı
SÖYLEM: Konuşan bireyin kullandığı dil
SUALP: Asker, yiğit
SUNAY: Adak ayı
SUNGUN: Bağış, ihsan
SUNGUR: Soğukkanlı, sakin kimse
SÜAVİ: Herkesin yardımına koşan
SÜER: Yiğit asker
SÜERDEM: Erdemli asker
SÜHA: Büyükayı yıldız kümesindeki en küçük yıldızın adı
SÜMER: Aşağı Mezopotamya'da yaşamış bir kavim
ŞAHİN: Kartalgillerden yırtıcı bir kuş
ŞAH: Kral anlamında
ŞAN: Ün, şöhret
ŞANSAL: Şanın yayılsın
ŞARIK: Parlak, parlayan
ŞEHMUZ: Hükümdar soyundan gelen
ŞEN: Halinden memnun yaşayan ve etrafına yayan
ŞENER: Şen+Er
ŞİMŞEK: İki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık; Parıltı
TAHA: Yüksek bulut; Yaymak, düzgün serip döşemek; Peygamberimizin adlarındandır.
TAN: Sabahın gün doğmadan önceki zamanı, sabah aydınlığı
TANAL: Tan kızıl, kızıl tan anlamında
TANAY: Şafaktaki ay
TANDOĞAN: Şafak vakti; Tan vakti dünyaya gelen
TANGÜN: Hem tan, hem güneş
TANIL: Bilin, ün yap, isim yap
TANSEL: Tan vaktinin güzelliğini kendinde yansıtan
TANYOL: Işıklanacak yol, güneşlenecek yol
TARIK: Sabah yıldızı
TARKAN: Ayrıcalıklı, saygın kişi
TAYFUN: Şiddetli fırtına
TAYFUR: Bir kuş ismi
TAYGA: Avrupa'dan Doğu Asya'ya kesintisiz uzanan orman
TAYLAN: Boylu poslu kimse; Yele açık olan yer; Fırtınalı bozuk hava; Ormansız çıplak yer
TEOMAN: Duman, tuman; Hun imparatoru Mete Han'ın babası
TİBET: Çin'in batısında bağımsız bir bölge
TINAZ: Savrulmak için hazırlanan ekin yığını
TOKTAMIŞ: Altınordu devleti hanı
TOLGA: Eski savaşçıların başlarına giydikleri demir başlık, miğfer
TOLUN: Tamamıyla aydınlık ve yuvarlak olan
TOLUNAY: Dolunay
TONGUÇ: En büyük çocuk
TORAMAN: Tombul, iri yapılı çocuk
TOYGAR: Tarla kuşu
TOYGUN: Genç, delikanlı
TÖRE: Bir toplumun gelenek, görenek ve alışkanlıkları
TUFAN: Şiddetli yağmur
TUNCA: Meriç ırmağının bir kolu
TUNÇ: Bakır, çinko ve kalayın karışımından oluşan, pirince benzeyen koyu kızıl bir alaşım
TUTKU: Bir insanın isteme, duyma ve düşünmesine egemen olan çok güçlü duygu; Uzun süreli kalıcı ve güçlü duygulanım; Güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç, ihtiras
TÜMAY: Sessiz, rahat, huzurlu
TÜMER: Çok, olanca erkek
TÜREL: Türe ile ilgili olan, hukuki
UFUK: Aklın alabileceği mesafe, sonsuz düzlem
UBEYDULLAH: Kulcuk
UĞUR: Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde varolduğuna inanılan iyilik kaynağı
ULUBEY (ULUĞBEY): Erdemleri bakımından çok büyük saygı gören erkek kişi; Büyük Türk bilgini ve gökbilimcisi Uluğbey
ULUÇ: Selçuklularda Türkmen beylerine verilen ad
ULUĞ: Büyük, yüce
UMAR: Çare
UMUR: Aldırış etmek, önemsemek; Tecrübesi çok olan, deneyimli
UMUT: Ümit, umulan; Güven duygusu veren kişi ya da şey
UNAN: Sadakat, bağlılık
URAĞAN: Birkaç kasırganın karşılaşmasıyla oluşan şiddetli fırtına
URAS: Mutluluk, talih, şans
UTKAN: Ateşli kan
UTKU: Zafer
UYGAR: Uygarlığa bağlı olan
UYGUR: Uygur devletinden olan kimse
UZAY: Bütün gökcisimlerinin içinde bulunduğu sonsuz boşluk
ÜLKÜ: Ulaşılmak istenen yüce dilek; Yanlız düşüncede varolan şey
ÜNAL: Ünün duyulsun
ÜNSAL: Herkesçe tanın, ünlü ol, ününü her yana sal
ÜNSAN: Ünlü ve sanlı
ÜRÜN: Denizlerden, topraktan
VARGI: Varılan sonuç, hüküm
VARGIN: Varan, ulaşan, dileğine erişen
VELİ: Ermiş, Eren, Evliya
VOLKAN: Yanardağ
VURAL: Vurarak al
VURGUN: Tutkun, aşık
YAĞIZ: Esmer, Yiğit
YAĞIZHAN: Esmer han
YALGIN: Serap, Aşı kalemi almaya ve aşılamaya elverişli ağaç, çiçek
YALIM: Alev
YALIN: Sade, gösterişsiz
YALINAY: Bulutsuz gecedeki ay
YALMAN: Sarp, dik
YAMAN: Güç, beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan
YANKI: Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle oluşan ikinci ses, Bir olgunun çevrede uyandırdığı duygu
YARDAN: Sevgiliden
YAREN: Arkadaş, yakın dost
YARGI: Hüküm, muhakeme, Eleştirme
YARKIN: Güneş ışığı, güneş aydınlığı, Şimşek
YASİN: Kur'an'da bir sure
YAVER: Yardımcı
YEKTA: Tek, benzersiz
YENER: Yarıştığı kişiye karşı üstün gelen anlamında
YESUGAY: Moğol hükümdarı Cengizhan'ın babası
YETKİN: Gerekli olgunluğa ve bütünlüğe ulaşmış
YİĞİT: Güçlü, yürekli kahraman
YILAYDIN: Aydınlık yıl
YÜCE: Ulu
YÜCEL: Yüksel anlamında
ZAFER : Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonuç
Zirve: Doruk, tepe noktası
Zorlu: Güçlü, tuttuğunu koparan
. .............Kimsé ßana Masal Anlatmasın Çøcukkéndé Sévmézdim Zatén......................
[g_m_z]
[g_m_z]
Re: erkek bebelere verebieceginiz isimler
Favorilerimm
ŞEHZADE , KAAN , BARBaroS,YalIM
( ŞEHZADE' ye DİKKAT )
:gülmek:

ŞEHZADE , KAAN , BARBaroS,YalIM
( ŞEHZADE' ye DİKKAT )
:gülmek:
" düş uçacak bahara doğru "
- .:elmasekeri:.
- Rep Gücü
- Mesajlar: 260
- Kayıt: 15 Ağu 2008, 01:50
- İletişim:
Re: erkek bebelere verebieceginiz isimler
sahzade yok
tarihci dıceksın 


. .............Kimsé ßana Masal Anlatmasın Çøcukkéndé Sévmézdim Zatén......................
[g_m_z]
[g_m_z]
Kimler çevrimiçi
Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 38 misafir