SOKAĞA ÇIKMAKTA AYAKDİREYEN ÇOCUK

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Eceeee
Rep Gücü
Rep Gücü
Mesajlar: 3062
Kayıt: 15 Ağu 2008, 01:43
Konum: Pasifik Okyanusu'nda :)
İletişim:

SOKAĞA ÇIKMAKTA AYAKDİREYEN ÇOCUK

Mesaj gönderen Eceeee » 08 Eki 2008, 16:31

SOKAĞA ÇIKMAKTA AYAKDİREYEN ÇOCUK

Resim

SORU — İki buçuk yaşındaki oğlumuz gezinti, ziyaret, ya da otomobil gezintisi amacı ile bile olsa sokağa çıkacağımız zaman hazırlanmak gerekince bizi çok üzüyor. Hele bana çok eziyet veriyor; tekmeliyor, beyin tırmalayıcı çığlıklar atıyor; kısacası beni ağlatıncaya kadar uğraşıyor. Düzeleceğini düşünerek onu gezdiren hizmetçi kadına yol verdim; fakat çocuk hiç değişmedi. Benimle çıkacağım öğrendi mi, hazırlanacağı âna kadar sevincinden uçuyor. Babası otomobille çıkacağı zaman yerinde duramıyor, otomobile binmek için çırpınıyor. Huysuzluğu sadece bir an meselesi. Geçenlerde ortalığı o kadar birbirine kattı ki babası onu yatağına yatırmak zorunda kaldı; biraz sonra hıçkırarak hazırlanmağa razı oldu ama geceyi de hepimize zehir etti.
Kocamla birlikte geçirecek çok az zamanımız var. Gezmeğe çıkarken çocuklarımızı yanımıza almaktan da büyük bir zevk duyuyoruz. Herkes bu durum karşısında çocuğumu dövmem gerektiğini söylüyor. Ara sıra ben de bu çareye başvurmuyor değilim. Ama bunu yapmamın doğru olmadığı kanısındayım. Onu dünyaya getirdikten sonra uzun zaman hasta yattım ve zavallı yavrum birçok değişik kimselerin elinde kaldı. Kardeşinin doğumundan önce de suçiçeğine yakalanmak şanssızlığına uğradı. O sıralarda her an küçüğün dünyaya gelmesini beklediğimiz için onu büyükannesine gönderdim. Her nedense bebek beklediğimiz tarihte dünyaya gelmedi ve oğlan, doğumdan beş gün önce büyükannesinden döndü. Garip bir tutum almıştı; hiç bir şey söylemiyor ve benim yanımdan ayrılmak istemiyordu. Nihayet bebek dünyaya gelince büyükannesi oğlumu tekrar evine aldı. Ne var ki daha fazla kalmasını istemediğim için bir gece alıkoyup getirdi. Bana kalırsa bir gece için bile olsa çocuğu son defa göndermemiz akıllıca bir hareket olmadı. Büyükannesi sert bir kadındır, çocuğa adım attırmaz ve onun gözü kapalı itaat etmesini ister. Orada bulunduğu sürece yavrumu adamakıllı tokatlamış. Çocuğum dayak yiyince boyun eğer gibi görünür, ama ne şeytandır o. Benim de onu her yaramazlığı yüzünden dövmeğe kalkışmam çok kötü etkiler yaratabilir. Bu yüzden dayağı hiç sevmiyorum. Bir de şu var; sofra başında herkes gibi oturması gereken yaşa geldi mi acaba? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Çocuğumun yemek sırasındaki tutumu hiç iyi değil. Ben buna pek önem vermiyorum, ama babası çocuğun bu hareketlerini hiç beğenmiyor. Yanında iki kardeşi ile benden başkası bulunmayınca hadise çıkarmadığı dikkatimi çekti. Her işi yalnız başıma yapmak istiyorum, ama henüz o kadar kuvvet bulamadım. Bebek daha yeni iki aylık oldu. Boran’ın de henüz büyüdüğü söylenemez. Bana kalırsa bütün bu güçlüklerin sebebi bebektir. Sonra, gene bana öyle geliyor ki, babası çocuğun yapabileceğinden fazlasını istiyor. En büyüğü çok uslu ve uysal; küçüğünün de henüz bir fenalığını görmedik.


CEVAP — Küçük oğlunuz çok çetin sınamalar geçirmiş. Önce en küçük yaşta çevresinin bunca değişikliğe uğramasına katlanmış, sonra tam bebeğin aranıza karışacağına üzüldüğü bir sırada yuvasından hallaç pamuğu gibi büyükannesinin evine atılmış; nihayet anlattığınıza göre çocuğa yaramaz bir bücür gözü ile bakan büyükannesinin anlayışsızlığına uğramış ve tabiî tuvaleti ve giyinmesi sırasında huysuzlanmağa başlamış. Tekrar edeyim, bu bir yığın sınamanın çocukta büyük bir sıkıntıya yol açmamasına imkân var mıdır? Bence, belki de çocuk katı yürekli büyükanneye götürüleceği sandığı için sokağa çıkarken onu hazırlamanıza katlanamıyor.
Bu yaştaki çocuklar için duygular, bilgi ve mantıktan çok daha büyük önem taşır. Sizin çocuğunuz için de sokağa çıkmağa hazırlanmak, geçirdiği o korkunç ve üzücü sınamaların anlamını taşımaktadır. Mektubunuzun bir noktası beni oldukça düşündürdü. Bu kadar eziyet çekmiş olan çocuğunuzun sofra başında büyükler gibi oturması gerekip gerekmediğini soruyorsunuz. Demek oluyor ki, bunun çocuk için ne kadar güç bir davranış olduğunu kavrayamamışsınız, îkibuçuk yaşındaki bir çocuğu büyükler yemeğini bitirinceye kadar sofra başında durmağa zorlamak yersizdir. Çocuğun büyüklerden önce küçük bir masa başında minimini bir iskemleye oturarak yemeğini yemesi pek daha iyi olur. Sert ve anlayışsız bir davranış karşısında kalmış olan bir çocuk için en doğrusu budur. Sizden çok rica ediyorum; kendinizi çocuğun yerine koyarak durumu kavramağa, zor kullanmanın bütün unsurlarını azaltmağa ve çocuğa çok daha büyük bir sevgi ve anlayış göstermeğe çalışın. Çocukla daima gezintiye çıkacak biricik insan olmanız gerektiğini ileri süre-mem, ama çocuğu gezdirmekle görevlendireceğiniz kişinin gerçekten cana yakın ve iyi kalpli olmasına büyük bir önem vermeniz gerektiği kanısındayım. Çocuğu gerçekten seven, sokağa çıkarmağa zorlamayan, gezintiye bir eziyet değil, zevkli bir hava alma şekli verebilen, çocuğun ilgi duyduğu çeşitli oyunlara katılabilecek genç bir kadın bulmanız belki de gerekli ve yerinde bir değişiklik olur. Çocuğa niçin evden ayrılmak istemediğinin farkında olduğunuzu, fakat bunun için tasalanmaması gerektiğini, gezintiden sonra onun eve döndüğünü görmekle mutluluk duyacağınızı anlaşılır bir dille anlatmanızda fayda vardır.
Kısaca; bu çocuğun daha büyük bir sevgi ve yakınlığa ihtiyacı olduğu anlaşılıyor. Çocuğun durumunu iyice kavramağa ve ona, duygularını çok iyi anladığınızı davranışlarınızla göstermeğe çalışmalısınız.
" düş uçacak bahara doğru "

Cevapla

“Çocuk Sağlığı ve Bakımı” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 17 misafir