Otomobil Terimleri Sözlüğü

Cevapla
Kullanıcı avatarı
moments
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
Mesajlar: 5033
Kayıt: 14 Ağu 2008, 19:14
Konum: Almanya
İletişim:

Otomobil Terimleri Sözlüğü

Mesaj gönderen moments » 21 Eyl 2008, 16:39

A SÜTÜNU : Otomobilin orta gövdesinin önünde yükselen, tavanı taşıyan sağ ve sol köşede bulunan ve içinde pasif güvenlik unsuru destekleri olan sütun

ABAT VENT : Speedster otomobillerde kullanılan alçak ön cam veya rüzgar kesici çıkıntı

ABAXIAL: Dingil harici yapı

ADEZYON: Sıvıların veya madenlerin birbirlerine yapışmasını sağlayan kuvvete adezyon denir

Aerodinamik (otomobil)

AKICILIK DERECESi (Vizkozite): Bir sıvının dar bir boğazdan akabilmesine o sıvının akıcılık derecesi denir Bu, belli bir hacimdeki sıvının belli bir çaptaki delikten akma zamanıdırBir sıvının akışkanlığa karşı gösterdiği direnç

AKS: Otomobil eksenine dik, tekerleri taşıyan bir veya birden fazla tekerleği barındıran bir mildir

AKSELERASYON: Otomobilin hızlanması

AKTARMA ORGANLARI: Motor gücünü tekerleklere aktaran organlardır Pek çok parçadan oluşur ve motor gücünü tekerleklere şanzıman üzerinden aktarırşanzuman , şaft , diferansiyel , aks

AKTİF GüVENLiK:Otomobilin kaza pozisyonuna girmesini engellemeye çalışan ve güvenliği arttıran elemanların tümü ABS ve BAS sistemlerine sahip frenler, yol tutuşu maksimize eden ESP, gelişmiş süspansiyon sistemi, iyi durumdaki lastikler gibi faktörler

AKÜMÜLATöR: Akümülatörler elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo eder, devrelerine elektrikli alıcılar bağlandığı zaman bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik enerjisine dönüştüren araçlardır Motorun hareketinden elektrik üreten parça olan alternatör, motor çalışmazken elektrik üretemez Bu nedenle akümülatöre ihtiyaç duyulur Motor çalışmadığı zamanlar kullanılmak üzere elektrik enerjisi depolar

AKÜMÜLATÖR KAPASİTESİ : Akümülatörün 20 saat sürede verebileceği akım miktarı

ALTERNATÖR: Alternatif akım üreten ve düşük motor hızlarında bir dinamodan daha yüksek enerji üreten jeneratör

ALT öLü NOKTA (AöN): Pistonun silindir içinde inebildiği en alt noktada, yön değistirmek için bir an durakladığı yerdir Kısaca AÖN olarak belirtilir

AMPERMETRE: Aküye girip çıkan akım miktarını ölçen ve gösterge tablosunda bulunan bir ölçü aleti

AMORTISÖR: Otomobilde yayları frenleyerek ani yaylanmaları önleyen ve sarsıntıları azaltan düzenek

ANA YATAKLAR: Motorda krank milini taşıyan yataklardır

ANTIFRIZ: 0 derece ve altında radyatör suyuna katılarak suyun donmasını önleyen kimyasal madde Antifriz ayrıca radyatörü ve soğutma sistemini pas ve korozyondan korumak amacıyla da kullanılır Donma noktası -12 derece olan saf antifriz, su ile karıştırıldığında donma noktası -65 dereceye kadar düşüyor Ancak antifriz + su karışımında antifriz oranı arttıkça donma noktası bir dereceye kadar düşüyor, daha sonra tekrar yükseliyor Bu nedenle doğru miktarda su ile karıştırılması önemlidir Su oranı yüzde 70'i aşarsa donma yüzde 30'un altına düşmekte ve hararet tehlikesi başgöstermektedir
Türkiye iklim koşullarında maksimum koruma için yüzde 33 ila yüzde 50 arasında antifriz kullanımı tavsiye edilmektedir Karışım yaparken sert sulardan kaçınılması gerekiyor Çünkü sert sular antifrizin içindeki koruyucu katıkların etkisini azaltıyor Bu nedenle musluk suyu yerine yumuşatılmış ve distile edilmiş su kullanılması tavsiye ediliyor "Antifriz eklenmesi veya değiştirilmesine bomometre ile ölçüm yapıldıktan sonra karar verilmelidir" düşüncesi de antifriz kullanımında yanlış bir bilgi Bomometre cihazı, sadece karışımdaki etilen glikol miktarını ölçer Formülündeki koruyucuların durumu hakkında bilgi vermez Dolayısıyla, antifrizin soğutma sistemini koruma gücünü ölçemez "Bütün antifrizler birbirlerinin aynısı" olduğu görüşü de yanlış bilinenler arasında yer alıyor Çünkü, piyasadaki antifriz ürünleri arasında büyük oranda kalite farkı vardır OAT (organik asit teknolojisi) ile üretilen antifrizler içeriğindeki katıkların kimyasal özellikleri sayesinde hem daha uzun ömürlüdürler hem de aşınmaya karşı daha iyi koruma sağlarlar Genel maksatlı antifrizler normalde yılda bir defa, ekleme yapılmadan değiştirilir Gelişmiş antifrizler ise daha uzun ömürlü olduklarından 3 yıla kadar kullanılabilmektedir

AQUAPLANING: Su birikintilerinden geçerken lastiklerin profilinden suyun kenara çıkamamasından kaynaklanan aracın lastiklerinin yerle ile temasının kalmaması sonucunda suya girdiği yönde veya tam olarak savrularak hareket etmesi

ATALET: Bir cismin herhangi bir hareket yönüne veya hız değişikliğine karşı gösterdiği dirençtir

ATESLEME AVANSI: Silindirde sıkıştırılan yakıt-hava karışımının ateşlendikten sonra tamamen tutuşabilmesi için gereken süredir

ATESLEME BOBINI: Atesleme sisteminde transformatör gibi görev yaparak batarya voltajını binlerce voltaja yükseltir Bu yüksek voltaj bujinin tırnakları arasında kıvılcım meydana getirir

ATESLEME NOKTASI: Motorinin sıkıştırılma sonucunda silindir kafasındaki sıcak gazların içine püskürtüldüğü anda kendiliğinden ve hemen ateş alma sıcaklık noktasına ateşleme noktası denir

ATESLEME SIÇRAMASI: Yanlış bujinin karısımı tutuşturmasına atesleme sıçraması denir Ateşleme sıçraması genellikle buji veya distribütör kapağının ya da tevzi makarasının hatalı oluşundan meydana gelir

ATESLEME SIRASI: Motor silindirlerinin ateşlenme sırası veya silindirlerde güç zamanının meydana geliş sırasıdır

ATESLEME SISTEMI: Silindirlerde sıkışan hava-yakıt karışımının yakılabilmesi için bujilere yüksek voltajlı kıvılcım sağlayan sistem Batarya, ateşleme bobini, distribütör, kontak anahtarı, kablolar ve bujiler bu sistemin parçalarıdır

ATMOSFERIK BASINÇ: Dış hava ağırlığının aşağıya doğru basma kuvvetine atmosferik basınç denir

AUTODIMMING: Dikiz aynalarında kullanılan duyarlı aynanın ışığı daha yoğun kırarak, kararması

AYARLAMA: Motorun en iyi sekilde çalışabilmesi için yapılan motor ayarları




B


BAKIR KURSUN YATAKLAR: Genellikle dizel motorlarında yaygın bir şekilde kullanılan yatak çeşididir

BALANST REZİSTÖR DEĞERLERİ: Elektronik ateşleme sistemi iki rezistör ile korunur Bunlar, 0,55 ohm olan normal devre direnci ile 5ohm olan yardımcı devre direncidir

BALATA (FREN PABUÇLARI): Yarım daire şeklinde kavis verilmiş metal bir parça Üzerine ısıya karşı oldukça dayanıklı olan balata perçinlenmiştir Frene basıldığı zaman bu balata kampanaya sürterek frenleme etkisi gösterir

BASINÇLI KAPAK: Suyun kaynamasını ve kaybını önleyen, soğutma sistemini basınç altında çalıştıran supaplı bir kapaktır

BASKI YATAĞI: Debriyaj pedalına basıldığında, baskı parmaklarını bastırarak motor ile güç aktarma organlarini birbirinden ayıran mekanizmadır

BATARYA: Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depo eden ve akım kaynağı olarak kullanan düzenek( Akümülatör )

BENZİN: Ham petrolden elde edilen ve otomobillerde yakıt olarak kullanılan bir hidrokarbondur

Benzin motoru
BENZIN YANMASI: Benzin-hava karışımı silindir içinde sıkıştırma zamanı sonunda, bujinin meydana getirdiği kıvılcım neticesinde düzenli olarak yanmaya basşar Hiçbir zaman patlamaz Normal yanma bujide başlar ve sonra bir alev dalgası halinde ateşleme odasını kat eder

BERABER ÇALISMA: Çok silindirli motorlarda genellikle silindirlerin ikişer ikişer beraber çalısmasıdır Örnek olarak dört silindirli bir motorda, birinci silindir ile dördüncü silindir pistonları ikisi beraber ve üçüncü silindir ile ikinci silindir de beraber çalışır
Beygir gücü

BILESIK YAGLAR: Bu tip yağlar genellikle ince yağlar olup, SAE numarası yüksek yağların özelliklerini karşılamak için içlerine bazıkalınlaştırıcı katıklar katılmış yağlardır

BI-XENON: Bi-Xenon farlar, günümüzün en gelişmiş ve en güçlü far teknolojilerinden biridir B-xenon ismi, uzun ve kısa farlar için iki ayrı xenon ampul kullanılmasından gelmektedir Xenon farın dalgaboyu ve dolayısıyla maviye yakın olan rengi güneş ışığına çok yakın olduğu için, gece sürüşünde karşıdan gelen sürücünün gözünü almaz ve yansımayı en aza indirir Xenon gazının içinden geçen ışık, 70 mm çapındaki hareketli lensten yansıyarak geniş ve uzun mesafeli "uzun far" etkisini yaratır Takılan araçlarda far yıkama sistemi de olması gerekir çünkü farın önündeki cam kirlenince farın ışınları kirlenmiş yüzeyden dolayı halojen farlara göre daha fazla kırıldığından kötü bir aydınlatma yaratmaktadırlar Florasan lamba prensibiyle çalışmaktadır Isınana kadar halojen fardan daha fazla akım çekmektedir fakat ısındıktan sonra elektrik tüktimleri düşer Isınma gereksinimlerinden dolayı selektör yapma zorluğu da vardır Xenon gazlı lambaların çalışabilmeleri için yüksek gerilime ihtiyaç vardır Bu yüzden yükseltici trafoyla birlikte takılmalıdır Arızalandığı zaman komple far sistemiyle değiştirilmesi gerekir Klasik sistemlerde ise sadece ampulü değiştirmek yeterlidir

BIYEL CIVATALARI: Biyel civataları, biyel kepini biyel başına bağlayan civatalardır

BIYEL KEPI: Biyel ile biyel muylusu arasındaki bağlantıyı sağlayan parçadır

BIYEL MUYLUSU: Biyelin krankta bağlandığı yüzeydir

BIYEL YATAGI: Biyel başında bulunan, içinde krank mili biyel muylusunun döndüğü yataktır

BIYELLER: Piston ile krank mili biyel muylularını birleştiren parçalardır

BOGAZLI KARTER: Yanlardan üst kartere, önden ve arkadan kavis biçiminde, ön ve arka ana yatak kepine oturan karterlere boğazlı karterdenir

BOŞ AĞIRLIK : Kullanıma hazır bir otomobilin %90 dolu yakıt deposu ve 75 kg’lık bir sürücünün toplam ağırlığı

Boksör motor : Silindirlerin aynı, genellikle tam yatay, düzlemde (180 derece) karşılıklı olarak çalıştığı, otomobile ekstra denge sağlayan motor

BUHAR TAMPONU: Karbüratöre doğru olan benzin akışının, yakıt sistemindeki benzinin buharlasması nedeniyle gecikmesi veya durmasıdır

Buji : Iki elektrod ve porselenden oluşan parça Silindir içindeki sıkışmış hava-yakıt karışımı, bujinin elektrotları arasında oluşan yüksek voltajla ateslenir

BUJI ARIZALARI: Buji arızaları genellikle motora göre uygun sıcaklıkta buji kullanmamaktan, bujinin yanlış yerleştirilmesinden veya motordaki ateşleme sistemi ya da yakıt sistemi arızasından meydana gelir Genellikle görülen buji arızaları, üst porselenin çatlamış veya kırılmış olması ve burun porseleninin çatlak veya kırık olmasıdır

BUJI SICAKLIGI: Silindir içine emilen benzin-hava karışımının yanma zamanında meydana getirdiği ısı enerjisi yaklaşık olarak 2000 – 2500 derece arasındadır

BUJI TIRNAK ARALIGI: Bataryalı ateşleme sisteminde buji tırnak aralığı genellikle 0,6 - 0,8 mm arasındadır

BURÇ: Yatak görevi gören silindir bir parçadır

C


CALL BACK : Otomobillerde oluşan sorunlar nedeniyle firmalar tarafından yapılan geri çağırma işlemi

CAMBİOCORSA : Maserati’de kullanılan yarı otomatik şanzuman ( BkzYarı Otomatik Şanzuman )

COMMON RAİL : Yeni nesil dizel motorlarda kullanılan bir yakıt enjeksiyon sistemiBir yüksek basınçlı yakıt pompası, buradan silindirlere giden metal yakıt boruları ve yanma odalarına bağlı, zaten yüksek basınçla püskürtülmeyi bekleyen yakıtın yanma odasına girişine izin veren elektromanyetik kontrollü ( en son versiyonunda piezoelektrik kontrollü) enjektörlerden ve bu enjektörlere komuta eden kontrol bilgisayarından oluşan bir sistemdir sistemin ortak yol olarak adlandırılmasının sebebi ise şudur: yakıt, pompadan silindirlere kadar, ortak yakıt borusu içinde,her zaman yüksek basınç altında beklemektedir (1500 bar civarlarında) yakıtı silindirlere püskürten enjektörler elektronik kontrollü oldukları için, motor kontrol programlarıyla, değişik yük durumlarında farklı miktarlarda yakıtı kolayca sağlayabilirler püskürtülen yakıtın yüksek basınçlı olması, daha kolay yanması ve yanmamış atık bırakmaması sebebiyle istenen bir şeydir: ne kadar yüksek basınç olursa o kadar iyiböylece daha verimli ve daha temiz dizel motorların onu açılmıştır bu sistemin, daha önce dizellerde kullanılmayan kontrol elektronikleri ile çalışması başka faydalar da sağlamıştır : düzensiz yanmayı tesbit eden sensörlerden gelen bilgiler doğrultusunda yakıt püskürtme zamanlamasıyla oynanıp daha sessiz çalışma sağlanabilmiştir ilk olarak alfa romeo ve bosch işbirliğiyle geliştirilip kullanılmıştır, delphi ve bosch automotive gibi üreticiler tarafindan üretilmektedir, şu an dizel motorlardaki en yaygın yakıt sistemidir, dizel motorların bugünkü populerliğinde en önemli rolü oynamıştır, ve dizelin geleceğidir benzer bir sistem için (bkz: pumpe duse)

CONTA: Motorda, birleştirilen parçaların arasına sızdırmazlık sağlaması için konulan, çesitli malzemelerden yapılan plakalar

CRUISE CONTROL (Otomatik hiz kontrol): Sürücünün ayağını gazdan çekmesine olanak tanıyarak, otomobili belli bir hızda tutabilen bir sistemdir Bu sistemde, araç ayarlanmak istenilen hıza ulaştığında ilgili sistem ile ilgili bir düğmeye basılır ve ayak gaz pedalından çekilir Sistem devreden çıkarılmak istendiğinde tekrar gaza basmak ya da ilgili düğmeye tekrar basmak yeterlidir

Ç


ÇARPMALI YAGLAMA SISTEMI: Çarpmalı yağlama sistemi, yağ pompasının karterdeki motor yağını yağ çanağına basarak, çanağı daima dolu bulundurması şeklinde çalışır

ÇEVRIM: Bir motorda iş elde etmek için tekrarlanmadan meydana gelen olayların toplamına bir çevrim denir Dört zamanlı motorlarda bir çevrimin tamamlanabilmesi için pistonun dört hareketine (krank milinin iki tam devir yapmasına) gerek vardır Dört zamanlı motorlarda bir çevrim, Krank milinin 720 derecelik dönüşü ile tamamlanır




D


DEGISKEN SUPAP ZAMANLAMASI: Değişken supap zamanlaması, motor işletim sisteminin hangi devire göre hangi supap zamanlamasının kullanılacağını belirlenmesi ve her devirde en verimli çalışmayı sağlamasıdır Böylece motor düşük devirlerde az yakıt tüketirken yüksek devirlerde de iyi bir performans sunuyor

DESELERASYON: Araçların duruncaya kadar yavaşlaması

DETONASYON: Karışımın buji tarafından ateşlenmesinden sonra yanmanın düzensiz olarak gerçekleşmesine detenasyon denir Karışımın ani yanması sonucu yükselen basıncın oluşturduğu vuruntu çok şiddetli olursa, motor parçaları yıpranır

DISTRONIC: Radar destekli bilgisayarlı cruise control sistemi Önde yaklaşılan aracın hızının kendi hızından az olduğunu belli bir mesafede algılayan sistem, motoru sıkıştırarak veya fren yaparak otomobili yavaşlatıyor Önü boşalınca da otomobili programlı hızına tekrar çıkarıyor

DIYAGRAM VERIMI: Endikatör diyagramından ölçülen işin, teorik çevrim diyagramından ölçülen iş oranına diyagram verimi denir




E


EASYTRONİC : Opel marka araçlarda kullanılan yarı otomatik şanzumana verilen isim ( BkzYarı Otomatik Şanzuman)

ELEKTRONİK ATEŞLEME SİSTEMİ: Bataryalı ateşleme sistemi parçalarına ek olarak, distribütörde manyetik ünite ve kontrol ünitesi ile donatılmış sistemdir Elektronik atesleme sistemi, manyetik alandaki değişmelerin meydana getirdiği elektrik akımı prensibine dayanır Bu sistemde birbirine temas eden hiçbir parça yoktur Klasik ateşleme sisteminde görülen platin ve meksefe, ateşleme sisteminde yer almaz Bu sistemde motor ateşleme zamanı fabrikada ayarlanır ve bu ayar hiçbir sekilde aracın yaptığı kilometre arttıkça değişmez, sabit kalır




F

FADİNG : Isı etkisiyle fren gücünün düşmesi Otomobil fren sistemindeki en büyük problem frenlerin sürekli kullanımında ısınması ve belli bir sıcaklığın üzerinde fading olarak adlandırılan fren balatalarının aşırı ısı nedeni ile kaydırmaya başlamasıdır Bu ısınma problemini ortadan kaldırmak için üreticiler soğutmalı fren diskleri üretmektedirler

H


HAVA YASTIĞI : Çarpışmalara karşı yolcuyu koruma derecesi son derece yüksek olan bir ek koruma sistemidir Hava yastığı bir çarpışma sırasında algılayıcılardan gelen uyarı sonunda şişerek, çarpışma yönünde yolcuyu karşılayan koruyucu bir kalkan oluşturur




İ


İNTERCOOLER : Turbo motorlarda havanın soğutulması için kullanılan ek soğutucu Hava soğukken molekülleri daha küçük olduğu için silindire verilen hava soğuk olduğunda silindirin içine daha fazla hava sığabilir ve bu şekilde daha iyi yanma sağlanırÇalışması soğutma sistemindeki radyatör gibidir radyatörden farkı suyun değil havanın soğutulmasıdır




K


KAROSER: Şasiye monte edilen, aracın saçtan yapılmış kısmı Bu kısımda pencereler, kapılar, koltuklar, yolcu ve motoru koruyan kısımlar bulunur
Otomobillerde karoseri yapı çeşitleri
Sedan | Roadster | Cabriolet | Coupe | Station Wagon | Hatchback |

KOKPIT: Otomobillerde sürücünün oturduğu kısma kokpit denir



M


MULTİ JET : GM ile FİAT’ ın beraber geliştirdiği common rail’in ticari ismi



O


OVERSTEER : Aracin, direksiyon araciligiyla verilen dönme acisina fazla tepki vermesi durumudur Sözgelimi; ideal nötral kosullarda kendi cevresinde 60 derece dönerek bir viraji almasi gereken aracin, arka ucunun disari dogru ötelenmesiyle kendi cevresinde 60 dereceden fazla dönerek yoldan cikmasi "oversteer" durumudur Cesitli nedenleri olabilir Biri, viraja girdikten sonra yapilan frendir Manevra sirasinda fren yapilmasi, arka tekerleklerdeki yükü azaltacak ve bu tekerleklerin yanal kuvvet kapasitesini düsürecektir Azalan yanal kuvvet, aracin arka tekerleklerinin dönme cemberinin disina dogru ötelenmesine, ve aracin gerekenden fazla dönmesine neden olacaktir Arka lastiklerin, ön lastiklerden ince lmasi da benzer bir sonucu doguracak, aracin ön lastikler cevresinde dönmesine neden olacaktir

P


PUMPE DUSE : Şu an icin sadece vw nin yeni nesil dizel motorlarında kullandığı, bosch automotive tarafından üretilen yeni nesil dizel yakıt enjeksiyon sistemisistemin türkçedeki karşılığı pompa meme sistemde silindir başına, egsantrikten güç alan yüksek basınçlı birer pompa, bunlara bağlı elektromanyetik kontollü birer enjektör, ve enjektörlerin zamanlamasını motordan topladığı bilgilerle ayarlayan bir motor kontrol bilgisayarından oluşur sistem, motorini yanma odalarına 1800 bara varan basınçlarla gönderip atık bırakmadan temiz ve verimli yanmasını sağlarşu an için, bu temiz ve verimli yanmayla doğrudan ilgisi olan en yüksek basıncı sağlayan dizel enjeksiyon sistemidir yeni nesil başka bir dizel yakıt enjeksiyon sistemi olan common rail e göre avantajı daha yüksek basınçlar üretebilmesi, çok az bir farkla daha az tüketim ve temizlik, dezavantajları ise, daha gürültülü calışma, üretiminin daha pahalı ve karmaşık olmasıdır Diger bir dezavantaji ise common rail sistemlerle bir cevrimde 5 e kadar ayri püskürtme yapilabilirken bu sistemde yapilamamasidir Cünkü bu sistem bir kam vasitasiyla calistirilir ve kamin sekine göre bir püskürtme davranisi vardir Common Rail sistemlerinde ana püskürtmeden sonra yapilan püskürtme dizel partikel filtresininde biriken parcaciklarin yakilarak temizlenmesine yararken bu sistemde böyle bir püskürtme yapma imkani yoktur Bu nedenle eksoz emisyonlarinin giderek önem kazandigi günümüzde cok tercih edilmemektedir Avantajlarının daha gözardı edilebilecek nitelikte olmasından dolayı muhtemelen vw de bu sistemi bırakıp common rail e geçecektir

R


RAGTOP : Katlanır sürgülü tavan

RETARDER : Ağır vasıtaların yavaşlatılmasında kullanılan frenleme sistemidir Hidrodinamik sistemle çalışmaktadır Şanzıman kaynaklı hareketi hareketi kontrol altına alır teker frenlerine yük bindirmez Şanzıman ile arka aks ünitesi arasına yerleştirilmiştir Böylece vites değişimi yapılmış dahi olsa frenleme momentinin aynı kalması sağlanır Genelde aracın aktarma organları üzerindeki bir mile bağlanan pevane ve ve bu pervanenin içinde bulunduğu kapalı bir kutudan oluşurEğer bu kutuya vizikositesi düşük bir akışkan verilirse pervanelerle arasındaki sürtünme dolayısı ile ortaya çıkan ısı enerjisi yağa geçer ve böylece araç yavaşlar Normal frene göre daha sarsıntısız ve konforlu bir yavaşlama şekli olduğundan yolcu otobüslerinde daha sık kullanılırTürkiyede en sık kullanılan retarder markaları voith ve telma marka olanlarıdırVoith olanlarda direksiyondaki retarder kolunun dört kademesi vardır Kolu birinci kademeye çekince o andaki hızı sabitler kol çekilmeye devam edilirse araç frenlenmeye başlar



S

SELESPEED : alfa romeo 156 modellerinde tam ve yarım otomatik çalışabilen ve vites artırma/düşürme işlemlerinin direksiyondaki düğmelerle de yapılabileceği sistem f1 ferrarilerde de benzeri bir sistem bulunur fakat düğmeler direksiyonun gerisindedir, oysa selespeed'de direksiyonun ön yüzünde yer alırlar ( BkzYarı Otomatik Şanzuman )

SEQUENTRONİC : Mercedeslerde kullanılan yarı otomatik şanzuman ( BkzYarı Otomatik Şanzuman )

STEPTRONİC : bmw otomobillerindeki yarı otomatik transmisyonun ticari adı vites artırmak veya azaltmak için vites kolu hafifçe ittirilen sistem ( BkzYarı Otomatik Şanzuman )

SUİCİDE DOORS : Eski otomobillerde iniş ve binişlerde rahatlık yaşattığı için kullanılmış olan kapı çeşidi Temel olarak arkaya doğru açılan kapı arka kapılara verilen isimdir Zamanla trafiğin akışına ters olarak açılmaları nedeni ile teşkil ettikleri tehlike görmemezlikten gelinmeyecek kadar büyük olmuş ve yavaş yavaş kullanılmalarına son verilmiştir Konsept araçlarda bol ca kullanılmakta olup honda element ve rolls royce phantom gibi seri üretim araçlarda tekrar hayat bulmuştur

SÜPERCHARGER : Yüksek basınçlı havayı motorun yanma odasına iten krank milinden tahrikli hava kompresörüdür Turbodan farklı olarak güc üreten bi türbin yoktur Amaç düşük devirlerde yüksek tork sağlamaktırTurboya göre en büyük avantajı motor çalıştığı andan itibaren calisarak turbo lag hadisesinin önüne geçmesidir Gücünü motordan aldigi icin Turbo sistemlere göre daha cok yakit tüketimine yol acar

T


TİPTRONİC : VW ve AUDİ’nin kullandığı yarı otomatik şanzumanın ismi ( BkzYarı Otomatik Şanzuman)

TURBO : Motora atmosferik basıncın üzerinde hava vererek küçük hacimlerden büyük güçler alınmasını sağlayan, gücünü egzoz gazının fiziksel etkilerinden alan bir çeşit pompaMotorun silindir hacmini değiştirmeden daha fazla güç etmek için motora turbo aracılığıyla daha fazla hava basılmaktadır Turbo içinde genelde bir kompresör ve bir türbin bulunmaktadır Türbin motorun eksoz çıkışında yer almaktadır ve yüksek basınç ve sıcaklıktakı eksoz gazını kullanarak enerji elde eder Elde ettigi enerjiyle emme manifoldundaki kompresörü besler Kompresör de dışardan aldığı havanın basıncını arttırarak silindirlere gönderir ve motorun torkunun ve gücünün artmasını sağlar

TURBO LAG : Gaz pedalına basıldığı andan itibaren turbo devreye girene kadar geçen zamandır Gaz pedalina basilir basilmaz arabanin hizlanmasi mümkün olmamaktadir Cünkü turbo egsoz gazlarini kullanarak calisir Gaz pedsalina basinca önce motor daha cok eksoz gazi üretir, sonra turbo daha hizli calisir ve kompresör daha yüksek basinc üreterek motorun torkunu arttirir Turbo lag etkisini azaltabilmek için bazı sistemler geliştirilmiştir Bunlardan birisi de asimetrik turbo sistemidir Bu sistemde iki farklı turbo birbirine yükleme yapmaktadır , turbolardan biri yüksek debili ama düşük basınçlı diğeri, düşük debili fakat yüksek basınçlıdır

U


UNDERSTEER : Aracin, direksiyon araciligiyla verilen dönme acisina az tepki vermesi durumudur Sözgelimi; ideal nötral kosullarda kendi cevresinde 60 derece dönerek bir viraji almasi gereken aracin, ön ucunun (arkasina göre) disari dogru daha cok ötelenmesiyle kendi cevresinde 60 dereceden az dönerek burnunun virajin disina dogru yönelmesi "understeer" durumudur Cesitli nedenleri olabilir Biri, viraja girdikten sonra hizlanmaktir Manevra sirasinda hizlanmak, arka tekerleklerdeki yükü arttiracak ve bu tekerleklerin yanal kuvvet kapasitesini yükseltecektir Artan yanal kuvvet, aracin arka tekerleklerinin ön tekerleklere göre yola daha iyi tutunmasina, ve aracin istenenden az dönmesine neden olacaktir Ancak hizlanma sirasinda arka tekerleklerin patinaj yapmasi, oversteer durumuna neden olur Arka lastiklerin ön lastiklerden kalin olmasi (Smart'lardaki gibi) da understeer davranisi doguracak, aracin arkasinin (önüne göre) yola daha siki tutunmasina neden olacaktir Understeer durumu, seri üretimle ortalama sürücülere sunulan araclarda istenen bir özelliktir Cünkü bir virajin asiri his, kaygan yol gibi nedenlere alinamamasi durumunda understeer davranisi nedeniyle arac virajin disina dogru ötelenecek (hiv v sabitken dönme yaricapi R'yi arttiracak), bu durum merkezkac kuvvetin (m * v2 / R) azalmasina neden olarak sürücünün kontrolü saglamasina olanak verecektir

Y


YAĞMUR SENSÖRÜ : Araçlarda kullanılan bütün yağmur sensörleri aynı prensiple çalışmaktadırlar Bu sensörler camın içinden ışık ışınları göndermektedirler ve yağmur damlalarının bu ışında neden olduğu düzensizlikleri yakalarlar Tipik bir yağmur sensörü camın içine bir lensle birlikte yerleştirilmiş ve periyodik olarak ışık ışınları gönderen bir ışık kaynağına sahiptir Bu ışınlar yağmur sensörünün tasarımına bağlı olarak camın içinde 45 derecelik açılarl yansıyarak hareket eder Bir çok sistemde bu ışınlar infrareddir Bu ışınlar camın dış yüzeyi tarafından içe doğru yansıtılarak sensöre doğru gönderilir Bir dedektör ışınları yakalayarak ölçerCamın dış yüzeyinde yağmur damlaları mevcutsa bazı ışınlar kaçar Böylece ışınların yoğunluğu azalır Dedektör bu azalmayı tespit eder ve devre yoğunluktaki azalmayı hesaplayarak yağmur yağdığını anlar Kontrol sistemi bunun üzerine silecekleri çalıştırır

YARI OTOMATİK ŞANZUMAN : vites geçişlerinin manuel şanzımandaki gibi sürücüye bırakıldığı fakat debriyaj olmayan, gaz kesmedende viteslerin geçirilebileceği, senkron olayını kendi halleden şanzıman Elektro hidrolik olarak olarak tanımlanan bu sistemlerde tamamen manuel şanzuman yer almaktadır Bu sistemde vites değişimleri bir elektronik ünite ile yönetilen hidrolik mekanizma ile gerçekleştiriliyor Hidrolik sistemin yaptığı debriyaja basmaktan başka bir şey değil Sistemin temel avantajı üretici açısından düşük üretim maliyetidir Çünkü otomatik şanzuman bundan çok daha pahalı bir sistemdir Ayrıca manuel şanzumanla elde edilen performans otomatik şanzumana göre daha fazladır Otomatik modda kullanıldığında bile vites değişimleri marka ve modele göre değişmkle birlikte hızlı olan bu sistemlerde elktronik yönetim ünitesi sayesinde vitesler doğru zamanlarda hassas bir şekilde değiştiği için yakıt tüketimleri de otomatik şanumanlara göre düşük gerçekleşmektedir Kullanıcı için en önemli dezavantaj yokuşlarda yapılan kalkışlarda ortaya çıkıyor Sistem manuel şanzuman olduğu ve yapısında tork konvektörü olmadığından arcın geri kaymasına meydan verebiliyor Fiat ve Opel’de Bosch’un geliştirdiği Hillholder adlı yeni bir sistem kullanılarak geri kayma dezavantajı kontrol altına alınıyor Ford’ta ASM , Ferraride F1 , Maseratide Cambiocorsa , Alfa Romeo’da Selespeed , Opel’de Easytronic , BMW’de DSG , Mercedes’te Sequentronic ismini almaktadır
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!

çelik kapı çeyiz

Cevapla

“Teknik Bilgiler” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Bing [Bot] ve 25 misafir