Kabirlerde bulunan kimselerin tamamı "Berzah" hayatı ile diri olup;
Berzah Kabir hayatı Bilirler
Akıl ederler
Duyarlar
"
Hiç şüphe yok ki ölü defnedilip arkadaşları yanından ayrıldıkları zaman; yanından ayrılırken cenazesini kaldırıp kendisini ahirete yolcu edenlerin ayak seslerini işitir.
Peygamber efendimiz (s.a.v) Bedir'de öldürülen kâfirlerin içi taşlarla örülmemiş bir kuyuya atılmasını emretti. Ölümlerinden günlerce sonra gelip başında durdu ve son ferdine kadar onları teker teker ey falanca oğlu falan şeklinde isimleri ve babalarının isimleri ile çeğırarark onlara şöyle buyurdu: "Siz Rabbinizin size va'dettiği azabın hak olduğunu gördünüz mü? Hiç şüphe yok ki ben; Rabbimin bana va'dettiği zaferin hak olduğunu gördüm." Bunun üzerine Hazret-i Ömer; "Yâ Resulallah! Sen leş olmuş bir kimselerle mi konuşuyorsun dedi". Bunun üzerine Peyganber Efendimiz de cevaben : " Beni hak din ile gönderen Allah'a yemin ederim ki siz beni onlardan daha iyi duymuyorsunuz dedi."
Görürler
Kendilerini ziyaret edenleri tanırlar
Herhangi bir kul kardeşinin kabrini ziyaret edip yanında oturursa kalkıncaya kadar o ölü onunla arkadaşlık eder ve ona karşılık verir.
Selam verenlerin selamlarını alırlar
Bir adam tanıdığı bir kimsenin kabrinin yanından geçtiğinde ona selam verirse selmını alır. Bir adam da tanımadığı bir kimsenin kabrinin yanından geçtiği zaman selam verirse o da onun selamını alır.
Birbirlerini ziyaret ederler
Ölülerinizin kefenlerini güzel yapınız! Çünkü onlar kabirlerinde birbirlerine karşı iftihar ederler ve birbirlerini ziyaret ederler.
Dirilerden kendilerine ulaşan kötü haberlere üzülürler
Hiç şüphesiz ölüye; evinde eziyet veren şey kabrinde de eziyet verir.
Amelleriniz ölülere bildirilir güzel birşey görürlerse sevinirler. Kötü birşey görürlerse; Allah'ım! Onlaru tâatına geri çevir derler."
Dua ederler
Ölülere hayatta olanların amelleri onlara bildirilir hayırlı bir iş görürlerse Allahü Teâlâya hamd edip sevinirler ve o hayrı yapanın hayırlı işlerinin artması ve hayırlı işlere devam etmesi için dua ederler. Kötü bir şeyle karşılaşırlarsa onları yapanlar için Allahü Teâlaya dua edip şöyle derler: "Allah'ım! Onları tâatına geri çevir ve bize hidayete erdirdiğin gibi onları da hidayete erdir. "
Tasarrufları vardır
Allahü Teâlanın kudretiyle çok büyük işler yaparlar. Peygamber efendimiz Hazret-i Cafer'in öldürülmesinden sonra bir gün şöyle buyurdu: "Bişe halkına yağmurun yağacağını müjdeleyen meleklerin içinde Ca'fer'i tanııdım." (14)
Nimet görürler
Nimet ve azab hem ruha hem vücuda olacaktır. Berzah aleminde bazıları ikram görürler: kabirlerinde taptaze olarak namaz kılarlar hac yaparlar
.
Azab edilirler
.
Peygamber efendimiz (s.a.v) kabir azabı ile ilgili şöyle buyuruyor: "Ölüleriniz defnetmeme endişem olmasydı; işitmekte olduğum kabir azabını size de işittirmesi için Allah'a dua ederdi.
Kabir Ziyareti
Bir sohbet esnâsında Abdülhakîm-i Siyalkûtî hazretlerine talebelerinden biri kabir ziyâreti hakkında bir soru sorunca buyurdu ki:
Çok kimse kabir ehlinden istifâde edildiğine inanmıyor. "Ölü yardım yapamaz." diyenlerin ne demek istediklerini anlayamıyorum. Duâ eden Allahü teâlâdan istemektedir. Duâsının kabûl olması için Allahü teâlânın sevdiği bir kulunu vâsıta yapmaktadır. Yâ Rabbî! Kendisine bol bol ihsânda bulunduğun bu sevgili kulunun hâtırı ve hürmeti için bana da ver demektedir. Yâhut Allahü teâlânın çok sevdiğine inandığı bir kuluna seslenerek; "Ey Allahın velîsi bana şefâat et! Benim için duâ et! Allahü teâlânın dileğimi ihsân etmesi için vâsıta ol." demektedir. Dileği veren ve kendisinden istenilen yalnız Allahü teâlâdır. Velî yalnız vesîledir sebeptir. O da fânîdir hiçbir şey yapamaz. Tasarrufa gücü kuvveti yoktur. Böyle söylemek böyle inanmak şirk olsaydı Allah'tan başkasına güvenmek olsaydı diriden de duâ istemek bir şey istemek yasak olurdu. Diriden duâ istemek bir şey istemek dînimizde yasak edilmemiştir. Hattâ müstehâb olduğu bildirilmiştir. Her zaman yapılmıştır. Buna inanmayanlar öldükten sonra kerâmet kalmaz diyorlarsa bu sözlerini isbât etmeleri lâzımdır. Evet evliyânın bir kısmı öldükten sonra âlem-i kudse yükseltilir. Huzûr-i ilâhîde her şeyi unuturlar. Dünyâdan ve dünyâda olanlardan haberleri olmaz. Duâları duymazlar. Bir şeye vâsıta sebeb olmazlar. Dünyâda olan diri olan evliyâ arasında da böyle meczûblar bulunur. Bir kimse kerâmete hiç inanmıyor ise hiç ehemmiyeti yoktur. Sözlerini isbât edemez. Kur'ân-ı kerîm hadîs-i şerîfler ve asırlarca görülen bilinen olaylar onu haksız çıkarmaktadır. Evet bir câhil bir ahmak dileğini Allahü teâlânın kudretinden beklemeyip velî yaratır yapar derse bu düşünce ile ondan isterse bunu elbet yasak etmeli cezâ da vermelidir. Fakat bunu ileri sürerek İslâm âlimlerine âriflere dil uzatılmaz. Çünkü Resûlullah efendimiz kabir ziyâret ederken mevtâya selâm verirdi. Mevtâdan bir şey istemeyi hiç yasak etmedi. Ziyâret edenin ve ziyâret olunanın hâllerine göre kimine duâ edilir kiminden yardım istenir. Peygamberlerin kabirde diri olduklarını her müslüman bilir ve inanır.
Berzah Kabir hayatı
Berzah Kabir hayatı
Ve… Birgün herkes ɑnlɑr, sevdiğinin kıymetini… Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince!
çelik kapı çeyiz
çelik kapı çeyiz
Kimler çevrimiçi
Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 18 misafir